BDDK’nın FÄ°NTÃœRK veri tabanına dayalı rakamlar, bankacılık sektörünün sermaye rasyosunun uluslar arası oranın iki katında yüzde 16.6 oranında olduÄŸunu, mevduatı krediye döndürme oranının yüksek olduÄŸunu, buna karşın takipteki alacak oranının son yıllarda azalarak yüzde 2.7’ye gerilediÄŸini gösteriyor. Kısa vadeli mevduat oranının yüzde 83 olmasına karşın, kredi vadelerinin yüzde 65’inin orta ve uzun vadeli olduÄŸu görülüyor. Veriler 2001 sonrasında kendisine çeki düzen veren sektörün, son kriz döneminde saÄŸlamlığını ortaya koyduÄŸu gibi bugün de sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Arkadaşımız Naki Bakır’ın BDDK’nın Fintürk veri tabanına dayalı olarak 46 bankamızın bu yılın ilk 9 ayında toplam mevduat ve kredi rakamlarını ele alan haberi, mevduat hacminin yüzde 10.8oranında geniÅŸlemesine karşın, kredi hacminin yüzde 24.5 oranında artış göstererek, sınırlanması beklenen yüzde 25 seviyesine çok yaklaÅŸtığını gösteriyor. Ancak, sermaye yeterlik oranını uluslar arası normda yüzde 8 kabul edilirken Türkiye bankacılık sektöründe bu oran yüzde 16.6 seviyesinde. Sektörün takipteki kredi oranı da yüzde 2.7 seviyesinde. Sektör 2011 yılında uluslar arası sendikasyonlarının hemen tamamını yenileme baÅŸarısını gösterdi. Bütün bunlar baÅŸlıkta yer alan “Rakamlar bankacılık sektörü saÄŸlam diyor…” deÄŸerlendirmesini doÄŸruluyor.
Dokuz aylık rakamlar dokuz aylık dönemde 133 milyarlık kredi artışlarının 76 milyar liralık yüzde 57’sinin 5 büyük banka Türkiye Ä°ÅŸ Bankası, Garanti Bankası, Ziraat bankası, Akbank ve Yapı kredi banası gerçekleÅŸtirmiÅŸ. 35 milyarlık bölümünü de ilk on içersinde yer alan 5 banka Halkbank, Vakıfbank, Finansbank, TEB ve Denizbank gerçekleÅŸtirmiÅŸ. 10 banka 679 milyarlık toplam kredinin 562 milyarlık yüzde 82.8 gibi çok büyük bölümünü gerçekleÅŸtirmiÅŸler.
Bankaların mevduatının yapısına baktığımızda 1-3 aylık mevduatın oranının yüzde 68’i bulduÄŸunu, buna vadesizlerin yüzde 15’ini de eklersek 3 aya kadar olan mevduatın toplam mevduatın yüzde 83’üne ulaÅŸtığını görüyoruz. Buna karşılık krediler içersinde kısa vadeli 6 aya kadar olanların oranı yüzde 35, orta ve uzun vadeli kredilerin oranı ise yüzde 65.Bu tablo bankacılık sektörünün daha kısa vadeli mevduat, daha uzun vadeli kredi yapısına sahip olduÄŸunu ortaya koyuyor.
Ä°lk beÅŸ sırada yer alan bankalarımızın mevduat/kredi oranlarına ve takipteki alacaklarına baktığımızda da karşılaÅŸtığımız tablo, bankaların son dönemde mevduatın büyük bölümünü krediye dönüştürdüklerini takipteki alacaklar, batık oranlarının ise makul seviyede olduÄŸunu görüyoruz. Toplam krediler içersinde 85 milyar kredi hacmi ile yüzde 12.4 oranında pay alan ilk sıradaki Türkiye Ä°ÅŸ Bankası sahip olduÄŸu 93 milyarlık mevduatın yüzde 91,3’ü kadar kredi vermiÅŸ durumda, takipteki kredi oranı ise 2.1milyar ile yüzde 2.5 seviyesinde. Ä°kinci sıradaki Garanti’nin toplam mevduatı 77 milyar, buna karşılık 81 milyar yüzde 105 kredi kullandırmış durumda ve takipteki alacak oranı yüzde 1.8. Üçüncü sıradaki Ziraat bankası 116 milyarlık mevduatı 69 milyarlık yüzde 59.4’lük kredisi söz konusu, takipteki kredi oranı ise yüzde 1.3.Dördüncü sıradaki Akbank’ın toplam mevduatı 64 milyar, kredi toplamı ise bunun yüzde 106’sı oranında 68 milyar, takipteki kredi oranı ise yüzde 1.7. BeÅŸinci sıradaki Yapı kredi bankasının toplam mevduatı 62 milyar, kredi toplamı 64 milyar ile yüzde 104’ü seviyesinde, takipteki kredi oranı ise yüzde 31.
BeÅŸ büyük bankanın rakamları da bankacılık sektörünün son yıllarda yüksek oranlı ve saÄŸlıklı bir kredilendirmeyle piyasayı ve tüketicileri kredilendirdiklerini, buna karşılık takipteki alacak oranlarının da yüksek olmadığını gösteriyor. Bu da yine baÅŸlıkta yer verdiÄŸimiz “SaÄŸlam bankacılık yapısını” ortaya koyan bir baÅŸka gösterge olarak karşımıza çıkıyor.