Para piyasalarının haftalardır beklediği AB’nin içinde bulunduğu borç krizini çözmek için Brüksel’de düzenlenen AB liderler zirvesi nihayet sonuçlandı. Toplantıda alınan yeni kararlar için ‘’sorun çözüldü ‘’demek için erken olsa da,AB gibi çok başlı devleri barındıran bir konseyde aynı fikirler etrafında birleşilmesi bile umut verici oldu. 27 ülkeden oluşan Avrupa Birliğinin, Euro’ya dahil 17 ülkesinden ,İngiltere haricindeki diğer AB üyelerince mutabakata varılan anlaşmaya göre ;yeni ”Mali sözleşme” daha önceki Maastricht Antlaşmasında da belirtilen kriterleri ihtiva ediyor. Üyelerden ,Bütçe açığı /GSYH oranı % 3’ünü aşan ülkelere uygulanacak yaptırım ve Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun (EFSF) borç verme hacminin ,2012 yılının Temmuz ayına kadar 500 milyar Euro seviyesine yükseltilmesi kararı ile bankalarının IMF ‘e 200 milyar Euro kredi vereceği ve bu paranın kaldıraç işlemler sayesinde DİBS(Devlet İç Borçlanma Senetleri)lere aktarılacağı tahminleri hafta sonuna girerken borsaların moralini yerine getirdi. Adına PIIGS’ler denilen sevilmeyen AB ülkelerinin borç krizi ile bulaştırdığı,ardından güven ve yönetim krizine dönüşen AB’de aslında değişen tek fikir,aynı gemide olunduğunun hatırlanması ve domuzlar için değil ülke menfaatlerinin ön plana çıkıyor oluşu.Yoksa birlikte Yunanistan için ;Yunanistan’da sadece saatler çalışır ‘’sözü hala hatırlanıyor .
Ya sonra
AB’nin bu riskli deney fikri için bir ‘’B’’ planı varmı bilinmez ama yatırım şirketleri Euro Bölgesi´nin tamamen dağılması halinde oluşabilecek kur tahminlerini yapmaya başladılar bile .PIIGS ülkeleri için yapılan öngörüler birliğin muhtemel dağılması ile oluşabilecek kur hareketlerini gözler önüne seriyor. ING’ye göre Yunan Drahmisi ,Alman Markı karşısında % 80 değer kaybedecek. Portekiz Esküdo´su ve İspanyol Peseta´sı % 50, Türk Lirası ve İrlanda Poundu yüzde 25 düşecek. ING´nin tahminleri dağılma yaşanması halinde Euro Bölgesi bunalımını ve AB’nin amiral gemisi Almanya’nın durgunluğa gireceğini yansıtıyor. Olası dağılmanın çekirdek Avrupa ülkelerinde % 25’e varan daralmalar ile çift haneli küçülme rakamları da cabası. Piyasa da var olan genel kanı PIIGS’lerden arınmış bir ‘’Çekirdek Euro’’nun güçleneceği kanısına göre ,Hollanda Bankası’nın olası dağılma ile Euro’nun serüvenine başladığı ilk seviyeler olan 0.85 parite seviyelerine düşeceği senaryoları oldukça karamsar.
S&P Yine Başrolde
ABD’ye ait kredi notu indirimi sonrası yapılan misillemeler ile kararı eleştiren,aynı karar sonrası başkanı değiştirilen S&P, ise Avrupa için aceleci davranıyor.Avrupa Birliği ile Avrupa’nın önde gelen bankalarının hatta Avrupa Finansal İstikrar Fonu(EFSF) nun da dahil olduğu kredi notlarının S&P tarafından negative izlemeye alınması ,AB cephesinde problemin sadece parasal değil siyasi ve yönetimsel oluşunun göstergesi olarak yorumlanabilir. Avrupa’nın önde gelen bankalarından Deutsche Bank ,Commerzbank, BNP Paribas, Unicredit ve Societe Generale’nin not görünümünü değiştirmesini ,diğer bir kredi derecelendirme kuruluşu Moody´s’in Credit Agricole ve BNP Paribas´nın uzun vadeli kredi notlarını bir kademe indirerek Aa3,Societe Generale ´in uzun vadeli kredi notunu bir kademe indirdi verisi ardı ardına geldi.
Krizin Uğramadığı Tek ülke
1999’ yılında Florin ile Ortak para birimine geçen Hollanda krizin gerçek anlamda teğet geçtiği bir ülke. Kamu Borcu /Milli Gelir düzeyi ,Gulden sonrası %58 ile sabit kalan Hollanda’da enflasyon %2.2 seviyelerinden %1.3 e inmiş durumda. İşsizlik oranıda %4.5 ile Dünyanın en iyisi olma yolunda ilerliyor.
Euro’ya Hayatta Başarılar
Pençesine aldığı ekonomik kriz salgınına ağır bir darbe indirebilmek adına Brüksel’de toplanan Avrupalı liderler çoğunluk olarak anlaşmaya varsalar da muhalif seslerin haklı serzenişleri yine gündemdeydi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, son AB Anlaşması ile ilgili “kabul edilemez” talepler olduğu yönündeki açıklaması ile “İngiltere’nin daha katılımcı olmasını beklerdim” sözlerine karşılık Cameron’dan cevap gecikmedi.İngiltere Başbakanı Cameron’ın “Euroya hayatta başarılar diliyorum” sözlerine hak vermemek elde değil .Keza eldeki sonuçlar da Euro’ya geçen ülkelerin büyüme ve işsizlik verilerinde eski performansını gösteremediğinin kanıtı. Aşağıda Dünyanın en borçlu ülkeleri tablosu var fazla söze gerek yok rakamlar konuşuyor.
“Ticaretin ilk kuralı yatırımı korumaktır” Bankerlik Sanatı ,1775
ÖMER DEMİR