Dün Ä°zmir’de Egeli turizmcilerin düzenledikleri “Global kriz ve Türk Turizmi” paneline katıldım. 2012 yılında dünya ekonomisinin daralacağını, Avrupa ekonomisinin dünyadan da çok daralacağı bir yıl olacağı yolundaki görüşleri aktarıp, böyle bir dönemde turizmcilerimizin Orta Vadeli Programda önlerine konan 26 milyar dolar hedefine ulaÅŸmaları için geliÅŸtirebilecekleri projeleri anlatıp, diÄŸer panelistlerle konunun sohbetini yaptım.
Ege Turistik Ä°ÅŸletmeciler ve Konaklamalar BirliÄŸi’nden dün için bir panele katılma çaÄŸrısı almıştım. Panelin baÅŸlığı “Global Kriz ve Türk Turizmi” ÅŸeklindeydi. Alt baÅŸlık bir ön kabulle “2012 ekonomik krizi, Türkiye turizmine ve Ege turizmine yansımaları” diye belirlenmiÅŸti.
Ben, benden istenenin 2012 dünya ve Türk ekonomisinde daralma beklentisi ve bu beklenti içerisinde varsa turizmcilere önerilerimin neler olduğunu düşünerek konuyu ele aldım.
Önce IMF verilerine göre dünya ekonomisinde 2012 için beklenen yüzde 4’lük büyümenin, Ocak 2012’de daralma yönünden revize edileceÄŸi bilgisine yer verdim. Ayrıca bizi yakından ilgilendiren Avrupa’da 2012 en yüksek büyüme beklentisi olan ülke Almanya için beklentinin yüzde 1.3 olduÄŸunu, Ä°talya büyüme beklentisinin ise sıfıra yakın binde 3 olduÄŸunu dünya ekonomik daralmasının göstergeleri olarak ortaya koydum. Ardından bu yılı yüzde 7-8 büyüme oranıyla kapatacak Türkiye’nin 2012 büyüme tahmininin yarı yarıya yüzde 4’e gerileyeceÄŸini belirttim. OECD’nin ülkemiz 2012 büyümesini yüzde 3, IMF’nin yüzde 2.2 tahmin ettiÄŸini söyleyerek biz de önemli bir daralma olduÄŸunu ortaya koydum. Ali Babacan ve Erdem Başçı’nın da global daralmadan söz edip, temkinli hareket tavsiye ettiklerini açıkladım.
Oysa, Orta Vadeli Program’da geçen yıl 25.5 milyar dolar olan 2012 Türkiye turizm gelir tahmininin bu yılki programda artırılıp 26 milyar dolara çıkarıldığını belirtip yapılabilecekleri söyle sıraladım:
– 2012’de turizmciler de, bakanlıkta tanıktım bütçelerini artırmalı, hedefli olarak kullanmalıdır.
– Son üç yılda ülkemizde turist sayısı artarken gelir aynı oranda artmamaktadır. O nedenle cazip pazarlama yöntemleriyle kalış süreleri en az bir gün artırılabilmelidir.
– Türkiye’ye gelen yabancıların yüzde 60-70’i Avrupalılardır. Avrupa’da krizle birlikte yaÅŸanan deÄŸiÅŸime baÄŸlı olarak yüksek gelir grubuna hitap eden pazarlama yöntemleri geliÅŸtirilmelidir.
– Bütün dünyada elektronik pazarlama ve satış sistemleri geliÅŸiyor. Türkiye buna uygun altyapısı olan bir ülke olarak kendi deÄŸerlerini elektronik sisteme aktarmalı, bu konuda diÄŸer ülkelerden öncelikli davranmalıdır.
– Kriz nedeniyle rakip Akdeniz ülkeleri fiyat düşürerek talebi ayakta tutmaya çalışabilir. Türk turizmcileri fiyat düşürerek talep artırmayı amaçlamamalıdır.
– Sıfır sorun politikasıyla ekonomik ve turistik iÅŸbirliÄŸimiz geliÅŸen Suriye, Ä°ran ve Ä°srail gibi ülkelerle son dönemde aramızda artan sorunları göz önüne alarak hem bu pazarlarda neler yapabileceÄŸimiz düşünülmelidir. Hem de yeni pazarların ikamesi yoluna gidilmelidir.
– Yunanistan ekonomik sorunlar nedeniyle turizminde ucuz paketler sunacaktır. Bundan zarar görmemek için Yunanlı turizmcilerle ortak paketler içeren projeler hazırlanmalıdır.
– Turizmcilerimizin Batıya dönük yüzlerini geliÅŸen DoÄŸu’ya çevirerek onlara cazip projeler sunmalıdır.
– GüneÅŸ-kum-deniz dışında turizmimizi çeÅŸitlendirecek özel alanlara özel destekler verilmelidir.
– Sorun yaÅŸayan Afrika Baharı’ndan uzaklaÅŸan Amerikan, Japon ve Avrupalı turistlere çekici projeler hayata geçirilebilmelidir.
Doğaldır ki, beni dinleyen ve meslekten turizmci olanlar çok daha farklı projelerle 2012 turizminin 26 milyarlık hedefini yakalama gayreti içinde olacaklardır.