Söylemek Yetmez

Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan barbarlığın gerçek hedefinin insan hakkı, demokrasi gibi erdemler olmadığını, büyük bir rant paylaşımı olduğunu en baştan beri söylüyorum. Hatta Uluslararası Finans Yatırım Danışmanı Mete Akıncı’nın bu konuyla ilgili tanımlaması, meseleyi daha güzel açıklıyor.

Herkesin ‘Arap Baharı’ diye ortalarda gezdiği, bazılarının da ‘halk devrimi oluyor’ hayallerine kapıldığı bu bölgelerde yaşananı sevgili dostum Mete Akıncı ‘banker cehennemi’ olarak tanımlıyor ki altına imzamı atıyorum.

Hep aynı soruyu gündemde tutup, Türkiye’nin rant paylaşımına girmiş barbarlarla bölgede ne işi olduğunu sorduk. Hatta çok uzağa gitmeyip, Suriye üzerinden yapılan hesabın da farklı olmadığı tespitinin altını çizmek lazım.

İktidara sahip olanlar ise, bunun bir demokrasi mücadelesi olduğu yalanına ya gerçekten inandılar ya da bizi inandırmaya çalıştılar. Halen de bu ısrarlarından vazgeçmiş değiller. Oysa biz o sözde demokrasi masalının vizyona konulduğu filmi Irak’ta gördük. Kendi elleriyle yarattıkları bir diktatörü, yıkmak için yine zamanını beklediler ve yıktılar.

Geriye ise 1,5 milyonu aşkın öldürülen, tecavüz edilen insanlar ve onların gözü yaşlı akrabaları kaldı. Bizim iktidarımız ne yaptı? Tüm bu zulmü yapan Amerikan askerlerinin sağlığına duacı olduğunu açıkladı. Tüm bu rezilliğin, barbarlığın ve gözü dönmüş rantçılığın gerçek nedeninin ‘demokrasi’ falan olmadığını anlatmaya çalışırken, ortaya saçılan haritalar, düne kadar eşbaşkanlık konusunda gerim gerim gerinenleri ‘nereden çıktı bu eşbaşkanlık’ yalanı üzerine kurulmuş bir söyleme getirdi.

Diyelim ki gerçekten inandınız. Ben safça inandığınıza inanmasam da… Ama gerçekten inandınız diyelim. Bunun bir rant paylaşım kavgası ve başkalarının kaynakları üzerindeki barbarca mücadele olduğunu göremediniz. Yine diyelim ki bilmeden buna alet de oldunuz.

Fakat artık durum değişti. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki rejim değişikliklerini kritik eden Enerji Bakanı Taner Yıldız alenen söyledi: “Enerji zaman zaman demokrasi yerleştirme bahanesi yapılarak savaş kalemi olarak kullanılıyor.”

Bu tespiti yaptıktan sonra, arkanızı dönüp gidemezsiniz. Bugüne kadar uyguladığınız politikalarda devam edemezsiniz. Çünkü bu beyan, bundan sonra yapılan her şeyin farkındalık içinde gerçekleştiği sonucunu kanıtlar. O zaman gerçekten niyetiniz temizdi ise geriye tek bir alternatif kalıyor. Derhal eşbaşkanlık unvanı, madalyalar ve bilumum gaz veren unsurları teslim edip, bölgeye dönüp ‘pardon’ demek.

Aksi takdirde bundan sonra gerçekleşecek her şeyin sorumluluğunu açıkça üstleniyorsunuz ve ne yapıyorsanız taammüden yerine getiriyorsunuz demektir. Bundan da Türkiye değil, iktidara sahip olanlar sorumludur.

Kararınızı verin. Ya kandırılmış olduğunuzu dünyaya açıklayın ya da bu kumar, rant, gasp çetesi içinde yerinizi aldığınızı… Zira Enerji Bakanı’nın bu itirafından sonra başka seçeneğiniz kalmadı.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir