Gayrimenkul alanında iki önemli karar Meclis gündemine geliyor. Bir yandan 25 yıl önce gündemimize giren orman vasfını yitirmiş orman arsa ve arazilerinin satılması ile ilgili koşulları belirleyen yasa hayata geçiyor. Diğer yandan yabancıya mülk satışında mütekabiliyet şartını ortadan kaldıran düzenleme ele alınıyor. Önemli hassasiyetler içeren bu iki uygulama geçmiş dönemdeki yapıcı eleştiriler dikkate alınarak kurallı ve denetimli olarak hayata geçirilirse gayri menkul alanına önemli bir canlılık getireceği gibi, büyümeye destek verecek, cari açığı azaltacak sonuçlar da içerebilir.
BaÅŸlangıcını hatırlamamız güç. 1986 yılında 3302 sayılı Orman Kanununda yapılan düzenlemenin 2. Maddesinin B fıkrası “Orman vasfını yitirmiÅŸ arazilerin” kullanıma açılmasını öngörüyordu. 25 yıl önce Özal iktidarı döneminde alınan bu kararın hayata geçmesi yolunda ÅŸimdi son ardımlar atılıyor. Bunun yanı sıra gayri menkul sektöründe bir baÅŸka geliÅŸmenin de yabancıya gayri menkul satışında “mütekabiliyet ÅŸartını ” kaldıran yasa taslağının da gelecek hafta Meclise geleceÄŸi belirtiliyor.
Bu konu bundan önce birçok kere iktidarlar tarafından önemli bir gelir kaynağı olarak ele alınıp dile getirilmiÅŸti. AK Partinin ilk iktidar döneminde bunun yaratacağı imkanı açıklarken dokuz yıl önce Ali Babacan, “Orman vasfını yitirmiÅŸ ve üzerinde yapılaÅŸmalar olan 2B arazilerini vatandaÅŸa Uygur taksitlerle devrederek elde edeceÄŸimiz 25 milyar dolar gelirle IMF’ye olan borçlarımızı sıfırlayarak ondan kurtulacağız” diyordu.
Åžimdi yasanın ilk yürürlüğe girdiÄŸinden 25, Ali Babacan’ın demecinden bu yana dokuz yıl geçtikten sonra, 2B arazileriyle ilgili karar hayata geçiyor. Ayrıca bununla birlikte afete hazırlık düzenlemesi olarak isimlendirilen dayanıksız yapıların yıkılmasını öngören tasarı da eÅŸ zamanlı olarak Bütçe öncesi TBMM gelecek ÅŸekilde tamamlanıyor.
Orman vasfını yitirmiÅŸ 2B arsa ve arazilerinde kullanıcı olanlar, belediye sınırları içinde olan bölgelerde arsa ve mücavir alan dışındaki bölgelerde arazi kullananlar yasanın çıkmasının ardından daha sonra borçlarından düşmek üzere 2 bin lira vererek baÅŸvuru yapacaklar. Ä°ki ay içersinde belirlenen rayiç bedelin yüzde 10’u ödeyecekler. Geri kalan ödemelerini dört yıl içinde sekiz taksitle tamamlayacaklar. Bu kiÅŸiler teminat mektubu vererek ya da Hazine adına ipotek koydurarak bu süreçte tapu devirlerini de yapabilecekler. Ayrıca, tarım arazileri dışında üzerinde yapılaÅŸma olan arsa ve araziler kentsel dönüşüm projelerine dahil edilerek TOKÄ° ve BüyükÅŸehir belediyelerinin deÄŸerlendirmesine bırakılabilecek.
Gayri menkul alanının diğer gelişmesi mütekabiliyet şartını ortadan kaldırarak yabancıya gayri menkul satışına imkan tanıyacak yeni yasa düzenlemesi ise sektör temsilcilerince çoşkuyla değerlendiriliyor. GYODER, bu yasa yürürlüğe girerse 2012 yılında yabancılara sektörün 5 milyar dolarlık satış yapabileceğini belirtirken, sektörün önde gelen isimlerinden Ali Ağaoğlu, Körfez ülkesinin vatandaşlarına 10 yıl içersinde 1 milyon konut satarak 200-300 milyar dolar elde edilebileceği gibi büyük bir rakamdan söz ediyor.
İnşaat sektöründe söz konusu olan bu iki gelişme önemli bir hareketliliğe yol açabilir. Gelecek yıllarda büyümemize ve cari açığı azalmamıza yol açabilir. Ancak, bu alanlarda karar alınırken yaratabileceği sorunlarla ilgili yıllardır gündemde olan eleştirilerin yapıcı olanlarının bir kez daha gözden geçirilip ele alınması ve kararların olumsuzluktan uzak tutulması gerekir. Gecekondu aflarına benzeyen siyasal içeriği ağır basan uygulamalara benzemeyen, kurallı ve denetimli uygulamaları esas alan sonuçlar gözetilmelidir.