Enflasyon Hızlandı Ama

Ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı. Bir yönüyle sürpriz yok denilebilir. Enflasyon yükseldi. Bunun böyle olacağını Merkez Bankası söylemiş, sağır sultan bile duymuştu. Açıklanan enflasyon verileri bir yönüyle de sürpriz yaptı sayılır. Tüketici ve üretici fiyatlarındaki artış hızları beklenenin çok üstüne çıktı. Her iki kalemde de hem aylık hem de 12 aylık enflasyon bulguları piyasaların üzerinde uzlaştığı sayıları ciddi marjlarla aştı. Ekim ayının enflasyon verileri bu nedenlerle sürpriz olarak algılandı.

2011 yılının sonbaharında enflasyonun beklenin de ötesinde hızlanmış olması bir yandan bunun nedenlerine dönük bir soruşturma başlattı bir yandan da iktisat politikaları açısından olası sonuçlarına dönük tartışmalara yol verdi. Özellikle Merkez Bankasının para politikasında bir yön ya da tür değişikliğine ihtiyaç duyup duymayacağı merak konusu haline geldi.

*                   *                   *

Ekonomiyi izleyenler Ekim ayında enflasyonun (TÜFE) görece daha hızlı olacağını tahmin ediyorlardı. Aylık enflasyon hızının yüzde 2-2.5 civarında gerçekleşmesi bekleniyordu. Ekim ayında tüketici fiyatlarının yüzde 3.27 oranında yükseldiği açıklandı.  Gerçekleşme bekleneni neredeyse kendisi kadar aşmıştı. Gerçekleşme 2002 yılından buyana en yüksek aylık fiyat artış hızı olması açısından da önemliydi.

Aylık bazdaki hızlı artış kuşkusuz yıllık (12 aylık) enflasyon hızının da beklentileri aşmasına neden oldu. yıllık enflasyon da Eylül ayındaki yüzde 6.15 düzeyinden Ekim ayında yüzde 7.66 oranına zıpladı.

Benzer eğilimlerin üretici fiyatları (ÜFE) açısından da geçerli olduğu söylenebilir. ÜFE aylık bazda yüzde 1.60 olarak gerçekleşti. TÜFE kadar olmasa da bu da beklentilerin üzerinde bir artış hızıydı. Yıllık bazda da üretici fiyatlarındaki artış Eylül ayındaki yüzde 12.1 oranından Ekim ayında yüzde 12.6 düzeyine yükseldi.

Enflasyondaki gerçek eğilimi yansıtması bakımından özel bir merakla izlenen çekirdek enflasyonun da aylık bazda yüzde 1.81 yükselmesi enflasyonun kendi içinde taşıdığı ivmenin de yükselme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Çekirdek enflasyonun yıllık bazda artış hızı yüzde 7.67 olarak gerçekleşmiş. Bunun manşet enflasyon hızına (yüzde 7.66) eşitlenmiş olmasını enflasyonun ilerideki olası hareket deseni açısından önemli bir uyarı olduğunu kabul etmek gerekir.

*                   *                   *

Ekim ayına ilişkin bütün fiyat indekslerinin enflasyonda hızlanma bilgisi veriyor olmasına karşılık bunun ciddi bir enflasyon alarmı olarak algılandığını söylemek zor. Hem enflasyonla yakından ilgili politika otoritesi (Merkez Bankası) hem de gözlemci ve yorumcular Ekim ayı enflasyon bulgularını görece sakin karşıladılar. Enflasyondaki hızlanmanın büyük ölçüde arızi nedenlerden kaynaklandığına ilişkin değerlendirmeler bu sükunetin ana nedeni.

Arızi nedenlerden kasıt enflasyondaki hızlanmanın genel bir talep baskısından çok döviz kuru yükselmesi, vergi artışları, kamu otoritesi tarafından belirlenen fiyatlardaki artışlar ya da mevsimlik etkiler gibi talep dışı etkenler  tarafından yükseltilmiş olması. Bu tür itici faktörlerin tek seferlik etki yaratacağı dolayısıyla enflasyonda yukarı yönlü kalıcı bir hareket yaratmayacağı düşünülüyor.

Ekim ayı enflasyon sayılarının ayrıntısına bakıldığında hızlanmanın arkasında büyük ölçüde bu tür tür etkenlerin yattığı görülüyor. Örneğin elektrik-doğalgaz gibi enerji grubu ürünlere yapılan zamlar bu grupta fiyat artış hızının yüzde 7.4 düzeyine, tütün mamullerine getirilen ÖTV artışı da bunların fiyat artış hızını yüzde 14 oranına yükselttiği anlaşılıyor. Bu iki grubun enflasyon üzerinde yüzde 1.4 puan yükseltici etki yarattığı hesaplanıyor. Gıda fiyatlarındaki artış da enflasyonu bir puan yukarıya çekmiş gibi görünüyor. Döviz kurundaki yükselişten doğrudan etkilenen telefon vb ekipman,  mobilya, görsel ve işitsel sistemler gibi kalemlerde gözlenen yüksek fiyat artış hızları da kur geçişkenliğinin Ekim ayında enflasyonun hızlanmasına önemli katkı sağlamış olduğuna işaret ediyor.

Bu veriler Ekim ayında enflasyonda gözlenen hızlanmanın önümüzdeki aylarda tekrar etmeyeceğini, dolayısıyla Kasım ayı ve sonrasında enflasyonun daha düşük noktalara gerileyebileceğini ve yıllık enflasyon rakamının da Merkez Bankasının öngördüğü sınırda tutulabileceğini söylüyor. Böyle bir eğilim gerçekleşirse Merkez Bankasının enflasyon bacağında hala görece rahat olacağı ve faiz artışı yönündeki baskılardan kaçınmayı sürdüreceği söylenebilir.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir