Böyle büyüme dostlar başına…
Åžaka deÄŸil
Tam tamına birinci çeyrek ”yüzde yedi nokta üç” ne demek?
Dile kolay!
Bu duruma göre yıllık büyüme, yüzde 10.9
Bir yıl önceki büyüme ise yüzde 11’di…
Alay-ı vala ile yapılan açıklamalara bakarsanız, deÄŸil yüzde 7, 3, sanırsınız eko-başımız göğe ermiÅŸ ama çok deÄŸil, bir yıl öncesini bile henüz yakalayamamışız…
Bakalım ikinci, üçüncü ve dördüncü çeyrek büyüme ve toplamda, 2022 yılını nasıl kapatacağız?
Bu arada dış ticaret açığı yüzde 43.2 olarak açıklandı
Mayıs ayı enflasyonu beklentileri ya da tahminleri ise yüzde 2,4-7,1
Bu nasıl istikrar kazanmış ve kontrol edilebilir bir enflasyonsa?
Beklentiler ve de tahminler arasında yüzde 5 gibi geniş bir bant aralığı var!
Bu arada OVP(orta vadeli program) çerçevesinde 2022 yıl sonu dolar 8,92 TL olarak hedeflenmiÅŸti…
Bu denge neden bozuldu?
23 Eylül 2021 de o meşhur faiz sebep, enflasyon sonuçtur direktifi ve akabinde peşi sıra faiz düşürülmesiyle!
Daha şimdiden dolar kuru 16 TL civarında, açıklanan resmi enflasyon oranı dahi, mevduata verilen faizin dört katı olduğu dikkate alınınca, tüm tasarruflar bu düşük faiz nedeniyle, kısmen imkanı olanların, ellerindeki nakdi mala yatırmaya başlayınca, hali ile bu sanal büyüme oluştu!
Büyüme ya da şişkinlik bundandır
Tıpkı boÅŸ midenin gaz yapıp, göbekli ve sırtıpek karnı tok görüntü vermesi gibi…
Nitekim dış ticaret açığı yani ithalatın artması ama ihracatın nerede ise bunun yarısını bile karşılayamaması, üretimin artmadığının, eldeki stokların eritildiğinin, en güzel göstergesi değil midir?
Büyümeyle münasip aklımız ve bilgimiz de büyümüyorsa?
O ekonominin kendi büyük, aklı kısa demektir…
Belli ki hala bu eko-anomalilerle avunup gidiyoruz, çok değil bir süre sonra bu günleri de mumla arar olacağız!
Düşünsenize bu kaygan ekonomik ortamın önünde, kocaman bir buzdağı, genel seçimler var…
Sözün özü;
Üretimi ve beraberinde istihdamı artıramayan ekonomiler, kendilerini dev aynasında görürmüş!