Biz uzun süredir bu faizlerin negatife döndüğünü hatta stopaj vergisi de kesildikten sonra negatifin de negatifine yöneldiğini, bu faiz ile TL mevduatlarını bankada vadeli mevduat olarak tutmak, anaparanın alım gücünün her geçen sürede düşeceğini ve değer kaybına neden olacağını söyledik ve devamında kimse mevduatını bu faizlerle bankada tutmayıp, ya döviz, altına ya da borsa ve gayrimenkule yöneleceğini yazdık durduk!
İnananlar kendince daha mantıklı bir rotaya döndü, inanmayanlar ise hala içinde bulundukları konumu sorgulayıp duruyorlar…
Yakın zamanda da dişe dokunur bir dış yardımın gelmesini beklemek pek mümkün görünmektedir.
Bu nedenledir ki bütçeye sağlanacak kaynaklar, vergi zamları ile tasarrufların negatif faizi üzerinden bir gelir yaratmaya yönelmiştir.
Mevduata negatif ya da eksi getirim demek? Açıkça alınan bir vergiden başka bir şey değildir…
Ama diğer yandan bakıyoruz ve medyadan izliyoruz, devlet ihalelerinde ki gizlilik ve doğrudan seçilenlere yönlendirilmesi konusunda ki aymazlık devam etmekte, açıklıkla en uyguna vermeden, çok uzaklarda olmaya ısrarımız da inatla sürüyor!
Vergi de ve verginin harcanmasında ki oranları ile hesap vermede haddi aşarsanız? Beklediğiniz vergileri tahsil edemeyeceğiniz gibi vergi kaçırma yollarını ve yöntemlerini de çoğaltarak çok daha fazla vergi kaçırmalarına kapı açmış olursunuz!
Sözün özü;
Maksat bağcı dövmek değil üzüm yemek olmalıdır…