Temiz para kazanmanın sırrı

– wp:paragraph –>

Milli gelir katma değerler toplamıdır. İsterseniz buna koca bir kazan çorbadır diyelim. Herkes, zemine, zamana, karşısına çıkan fırsata ve de yeteneğine göre bu çorbaya katkı yapar. Ama bu çorbadan, yaptığı katkı kadar pay alırsa, hiçbir zaman zengin olamaz. Aldığınız pay, yaptığınız katkıdan fazla olmalıdır. Katma değeri yaratan unsurların: a) emek, b) sermaye/para, c) fiziki yatırım/doğa, d) bilgi-örgütleme-teknoloji olduğunu biliyoruz. Bunların (iktisat diliyle üretim faktörlerin) hepsinin bir bedeli vardır. Yani hiçbir üretim faktörü bedava değildir. Bir girişimci, bir esnaf veya serbest meslek erbabı, bu faktörleri ne kadar ucuza kullanırsa, geliri o kadar artar. Para kazanmanın sırrı işte budur. Küçük veya büyük olması fark etmez. Bir iş insanının, yaptığı işten cebine kalan “net gelir” şöyle hesaplanır: Önce satış hasılatından, sattığı mal veya hizmetin tedarik maliyeti düşülür. Kalan “brüt kâr”dır. Sonra brüt kârdan, yukarıda sıralanan faktörlerin kullanım bedeli indirilir. Kalan, vergi öncesi “net kâr”dır. Vergi de düşüldükten sonra elde kalan para, iş insanının “yemelik” net geliridir.

– /wp:paragraph –>

– wp:heading {“level”:4} –>

ÖDENMEYEN HER FAKTÖR BEDELİ, NET GELİRE BİR İLAVEDİR

– /wp:heading –>

– wp:paragraph –>

Serbest rekabet ortamında brüt kârı artırmak son derece güçtür. Bunun için “yaratıcılık” moda deyimiyle inovasyon yeteneği gerekir. Buna mukabil, elde edilen “brüt kâr”dan, en yüksek “net gelire” ulaşmak için yaratıcı olmaktan ziyade gözü kara olmak lazımdır. Gözü karalığın açılımı, üretim faktörlerine ödenen bedeli asgariye indirmek için kural çiğnemekten korkmamaktır. Mesela; emek maliyetini düşürmek için, kaçak göçmen çalıştırılmalı, diğer çalışanların maaşı da düşük gösterilip, ödenecek vergi stopajı ve sigorta primleri azaltılmalıdır. Kullanılan borç paranın faizini düşürmek için, devlet bankalarından teşvikli kredi alınmalı, sıkışınca konkordato ilan edilmelidir. Kârı en çok artıran şey, kamusal alanlara, kısaca kaldırımları, yolları, meydanları, arazileri işgal etmektir. Bir işyeri açacaksanız, dükkânın kaç metrekare olduğu çok da önemli değildir. Önemli olan, o dükkânın önünde, yanında, altında, üstünde veya arkasında üstünü kapatarak veya kapatmadan işgal edebileceğiniz mekânın büyüklüğüdür. Bunlara ilave olarak, tutunmuş markalı malların taklidini üretmek veya satmak ile iltibasa mahal verecek şekilde marka kullanmak, gelir artırmak için çok yararlıdır.

– /wp:paragraph –>

– wp:paragraph –>

KAZANDIRACAK HİSSELERİ NASIL SEÇMELİ? ÖĞRENMEK İÇİN HEMEN TIKLA!

– /wp:paragraph –>

– wp:heading {“level”:6} –>

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

– /wp:heading –>

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir