– wp:paragraph –>
Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı’na dahil olmaktan imtina etmesi, yeniden ayaÄŸa kalkmakta olan ülke ekonomisi açısından, onlarca yıl savaÅŸmış toprakların KurtuluÅŸ Savaşı sonrası yeniden üretkenliÄŸe odaklanması açısından, kurulan Cumhuriyet’in temellerini saÄŸlamlaÅŸtırmak adına içe kapanması açısından doÄŸruydu. Ancak, 40’lı yılları reel sektörün önünü açacak hamlelerle geçireceÄŸimize, devletçiliÄŸi daha da derinleÅŸtirecek, ‘faÅŸizm’ heveslisi uygulamalarla geçirmemiz, ilk cümlede ifade ettiÄŸim tercihin saÄŸlayacağı fırsatları heba etmemize sebep oldu.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Bu dönemde, yerli-milli üretime dayalı hamlelerin, özel sektör eliyle kalkınma hamlelerinin, 1945’le birlikte davet edildiÄŸimiz ‘Atlantik Ä°ttifakı’nın telkinleri nedeniyle heba edilmiÅŸ olması da ayrı bir üzüntü kaynağıdır.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
1950’ler, 60’lardaki sanayileÅŸme hamleleri, ‘Atlantik Ä°ttfakı’nın ‘tarım ambarı’ tanımının dışına taÅŸmak adına ortaya konan deÄŸerli çabalar, acıdır ki, askeri müdahaleler ile sekteye uÄŸradı. 1970’li yıllarda ise, ‘saÄŸ-sol’ çatışmasıyla, dışarıdan kurgulanmış ‘kargaÅŸa’ ve ‘bölme’ taktikleriyle Türkiye neredeyse parçalanmanın eÅŸiÄŸinden döndü. Türkiye 2000’li yılların baÅŸlarına kadar, ‘davet edildiÄŸi’ Atlantik Ä°ttifakı’nın kendine göre ‘uygun’ gördüğü bir ‘rol’ içerisinde kalmaya zorlatıldı.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
TEKNİK ANALİZ İLE NASIL HİSSE SEÇİLİR? UZMANINDAN HEMEN ÖĞRENMEYE BAŞLA!
– /wp:paragraph –>
– wp:heading {“level”:6} –>
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.
– /wp:heading –>