– wp:paragraph –>
Yaklaşık 9 yıl önce (5 Mart 2010) şu satırları yazmışım:
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
“Türkiye 1900 yıllarında (otomobil üretiminde) fırsatı kaçırdı. Türkiye yüzyılın ortasında ‘Devrim’ arabaları ile fırsat yakalamaya çalıştı ama o da olmadı. Kaçan fırsat zamanı geçince fırsat olmaktan çıkıyor. Sadece rakipleri geriden takip etmenin ötesine geçemiyoruz. Türkiye halen kendi teknolojisini de oluşturacak bu devrime sahip çıkabilmiş değil. İş ortada kalmış, bekliyor. Devlet elbette bu üretimi yapmamalıdır, ama devlet bu üretim için yol gösterici ve ışık tutucu kararları şimdiden alabilir. Mesela elektrikli otomobil üretimine vergi desteği sağlayabilir. İstasyon ihalelerine şimdiden hazırlanabilir. Yerel yönetimlerle istasyon kolaylıklarını yasalaştırabilir. Bu işe kısa vadeli kâr olarak bakarsak elbette kaybedeceğiz. Ama bugün fuarlarda bile artık elektrikli otomobiller daha ön sırada yer alıyorsa işin tam zamanındayız.”
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Ve aradan 9 yıl geçti…
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Yerli otomobilin kaportasını bile yapamadık.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Plansız ekonominin sonuçlarını yaşıyoruz. Yarınlara ilişkin tek düşüncemiz borç yapmak ve mirasımız borç bırakmak…
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Köprüleri, havalimanlarını, şehir hastanelerini vs. kamu yatırımlarını Hazine garantileriyle çok çok yüksek fiyatlara ve çok çok tanıdık birkaç şirkete yaptırıyoruz.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
TAHVİL-BONO PİYASASINDA NASIL YATIRIM YAPILIR? UZMANINDAN HEMEN ÖĞRENMEYE BAŞLA!
– /wp:paragraph –>
– wp:heading {“level”:6} –>
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.
– /wp:heading –>