2001 Krizi
2001 krizi aslında 2000 Kasım ayında başlayan ama geçmiş on yıldaki birikimi içeren bir finansal kriz olarak çıktı. Türkiye, 2001 krizine girerken dünya ekonomisi konjonktür olarak çıkış eğilimindeydi. Yatırım iştahı giderek artıyor, likidite bolluğu yaşanıyor, risk alma iştahı kabarıyordu. Sermaye hareketlerinin serbest kalmasıyla küreselleşen sistem, geçmiş dönemlerle karşılaştırılmayacak kadar hızlı bir çıkış eğilimindeyken petrol ve emtia fiyatları durağan bir görünüm içindeydi.
Türkiye 2001 krizine girdiğinde özetle durum şöyleydi: İktidarda üç partili bir koalisyon hükümeti vardı. Bütçe açığı, enflasyon ve faizler çok yüksekti. İşsizlik yüksek ama Türkiye’nin geçmiş ortalamasına göre alışılmış bir düzeydeydi. Cari açık Türkiye gibi ülkeler için makul sayılabilecek bir düzeydeydi. Kamu kesimi borç yükü yüksek, özel kesim borç yükü düşüktü. Bankacılık kesiminin batık kredi oranı yüksekti. Bunlara ek olarak Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye miktarı düşük, TL’nin değer kaybı hızlıydı. Enflasyonun yüksekliği insanların TL’ye güvenini sarsmış para ikamesi (dolarizasyon) çok yüksek düzeylere çıkmış, yabancı para mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 57 oranına ulaşmıştı.