Çin’den Korkmak mı, Ä°ÅŸbirliÄŸi mi?

Çin’in dünya ekonomisinin büyüyen devi olarak yıllardır bizim iÅŸ dünyamızda ağırlıklı olarak “Korku” yarattı. Bunun sonucunda 20 yıl önce 330 milyon dolarlık dış ticaretimiz 42 kat artışla bu yılın ilk 7 ayında 14 milyar doların ürerine çıkarken, en büyük dış ticaret açığı verdiÄŸimiz ülke oldu. Korkmak yerine ihracatımız artıracak, iÅŸbirliÄŸimizi geliÅŸtirecek öneriler geliÅŸtirmemiz gereken bir tablo ortaya çıktı.

Sanırım bu konuyu 10 yıl önce ele almış ve Çin’den korkmak, karşı tavır almak yerine Çin’in dünya ekonomisi ve ticareti içindeki reddedilemez yerini kabul edip iÅŸbirliÄŸi için önce Çin’i daha iyi tanımak giriÅŸiminde bulunmayı önermiÅŸtik. Korkuyu kenara itip bu devi daha iyi tanımak için kamunun ve iÅŸadamlarının 1000 genci Çin’de yükseköğretime göndermesini, 1000 Çinli gence Türkiye’de yüksek öğrenim yaptırılmasının ortamının hazırlanmasını önermiÅŸtim. Bunu daha sonra birkaç kez daha “Korkuyu terk edelim fırsatı arayalım, yakalayalım” diye tekrarlamıştım. Pek ilgi duyulmadı.

Türkiye-Çin dış ticareti 1990’larda toplam 330 milyon dolarlar seviyesindeydi. 2000’de 1.3 milyar dolarlık bölümü ithalat olmak üzere 2 milyar doların altında bir seviyedeydi. Bu yılın 7 aylık döneminde Çin 12 milyar 767 milyon dolarlık ithalat 1 milyar 322 milyon dolarlık ihracat yaptığımız. Toplam dış ticaretimizin 14 milyar doların üzerine çıkmış bir ülke durumunda. Çin 11.4 milyar dolarlık dış ticaret açığı ile Türkiye’nin en yüksek Dış ticaret açığı verdiÄŸi, toplam dış ticaret açığımız içersindeki payı yüzde 18.1 seviyesine ulaÅŸan bir ülke durumunda.

Bu olumsuz tablo Çin dış ticaretimiz büyüdükçe dış ticaret açığımızın da hızla arttığını gösteriyor. Çok olumsuz gelişen bir dış ticaret tablosuyla karşı karşıyayız. Birçok işadamımız bu resmi rakamların ötesinde kaçağın da içinde bulunduğu bir tablo olduğunu ve mutlaka Çin dış ticaretimizin gözden geçirilmesi ve olumsuz tablonun iyileştirilmesini, ihracatımızı artıracak yolların bulunmasını haklı olarak istiyorlar.

Çinle iliÅŸkilerimizde son dönemde yatırımlar konusunda da geliÅŸmeler oluyor. Bazı Türk iÅŸadamları Türkiye pazarı için Çin’de üretim tesisleri kuruyorlar. Bazı iÅŸadamları ise Çin pazarını esas alarak yatırımlar yapıyorlar. Çinli iÅŸadamları da son dönemde Türkiye’de yatırım yapıyorlar. Geçen hafta Türkiye havacılık pazarında bakım ÅŸiketi My-Technic ve My- kargo ÅŸirketleri ile iÅŸbirliÄŸi yapan Çinli HNA grubunun davetlisi olarak 32 milyarder Çinlinin üyesi olduÄŸu Kingdom Club’ün 15 Çinli yatırımcısı Türkiye’ye geldiler ve yatırım imkanlarını deÄŸerlendirdiler.

Enerji alanında da arkadaşımız Ahmet Uskan’ın haberinden Çin’in Zhejeing firması ile Polat Madencilik’in 1 milyar dolarlık bir termik santral ortak yatırımı kararını imzaladıklarını öğreniyoruz. BeÅŸ yılda tamamen faaliyete geçmesi planlanan projieye göre maden iÅŸletmesinin temeli bir yıl içinde, santralın temeli iki yıl içinde atılacak üç yıl içinde üretime baÅŸlanacak ve 3 bin kiÅŸinin istihdam ed ileceÄŸi projede EPDK’ya yapılan lisans baÅŸvurusuna göre, 660 megavat enerji üretilecek.

Çinli Detong firması Hema ortaklığıyla Amasra’da da bir baÅŸka yatırım sürdürülüyor. 3.5-4 milyar dolarlık yatırımın 800 metrelik iki kuyu bölümünün inÅŸası tamamlandı. 12 kilometreye varacak galerilerin açılış çalışması gerçektleÅŸtirildikten sonra ilk aÅŸamada 5 milyon ton kömürden üretim yapılacak ve 4 bin 100 megavat üretim yapılacak.

Görüldüğü gibi Çin’in dünya ticaretinde giderek artan ağırlığı da, Çin dış ticaretimizde sürekli hızla büyüyen dış ticaret açığımız da, Çin’de Türk yatırımcıları ve Türkiye’de Çinli yatırımcıların giriÅŸimleri de Çin’in korkulan deÄŸil, fırsatlar taşıyan iÅŸbirliÄŸi yapılması gereken bir ülke olduÄŸunu gösteriyor. O nedenle on yıl önce ortaya koyduÄŸum teklifi tekrarlayarak, 1000 Türk gencinin Çin’de eÄŸitiminin programlaması ve 1000 Çinli gencin Türkiye’de yüksek öğretim yapmasının projelendirmesinin zamanının geldiÄŸini ve geçmekte olduÄŸunu hatırlatıyorum.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir