Kültür ve Turizm Bakanlığı, çok kritik bir kararla lahmacun fiyatlarına el koydu. Bundan sonra tatil beldelerinde lahmacun belli bir fiyatının üzerinde satılamayacak. Yani magazin programlarına malzeme olan lahmacunun 50 TL’ye satılması sorununu gideriyoruz.
Herhalde bu kararı da gıda boyutundaki yanlarıyla Tarım ve Orman Bakanlığı, enflasyona etkisi nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığı, çok tüketilmesi durumunda cebe de, mideye de hazımsızlık yaratma riskine karşı Sağlık Bakanlığı, ticarette fiyatı bozduğu için de Ticaret Bakanlığı ile koordineli bir biçimde almıştır.
Zaten bizim de ülkemizde başkaca bir sorunumuz yok. Ne arka arkaya gelen zamlar, ne patlayan enflasyon, ne dolar karşısında eriyen TL, ne iflaslar, ne şarbon hastalığı, ne bankacılıkla ilgili tartışmalar, ne eğitimdeki açmazlar, ne ölen hayvancılık önemli değil.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bilhasssa kur karşısında eriyen TL nedeniyle dolan otellerin para kazanamaması, turizmin çeşitlendirilememesi, Avrupalı turistlerin sigorta sisteminde ülkenin devre dışı kalması nedeniyle ayağının kesilmesi gibi sorunları halletmiş olmalı ki, lahmacun konusuna mercek tutmuş.
Türkiye’nin her dönemde bazı sorunları oldu. Bunları aşabilmek adına farklı görüşler ortaya atıldı. Hepsi tartışıldı, doğru olan oldu, yanlış yapılan oldu. Ama hiçbir zaman sanıyorum bu akıl tutulması boyutuna gelmemişti. Evde yangın var, mutfaktaki perdelerin ne renk olacağını mı tartışalım diyorlar?
Peki sorunu nasıl aşıyorlar? Lahmacuna tavan fiyat geliyor. Daha önce aynı uygulamayı Ulaştırma Bakanlığı’nın uçak fiyatlarıyla ilgili yaptığını hatırlıyorum. Demek ki tek bir çözüm var, hap sistemiyle aynısını uyguluyorlar.
Gelelim işin trajikomik halini bir kenara bırakıp, ekonomik boyutuna…
Normal bir ekonomide tavan fiyat diye bir şey olmaz. Aksine taban fiyat uygulaması yapılır. Çünkü bir ürünün tüketiciye, türüne göre sağlık, emniyet ve benzeri kaygılarla nitelikli ulaşması için, taşıması gereken asgari şartlar vardır. Bunun altına düşülmemesi ve zafiyete neden olunmaması adına asgari fiyat ya da taban fiyat uygulaması yapılır.
Lakin tavan fiyat belirlenmez. Burada bir kaç metot öne çıkar. Bunlardan birincisi stratejik bir üründen bahsediyorsak, onun maliyetinin üreticiye zarar vermemesi adına sübvansiyon, teşvik ya da vergilendirme gibi tekniklerle düzenlemesi yapılabilir.
Tüketici boyutunda ise, fiyat /ürün ilişkisini zaten o malı talep eden belirler. Yani bin TL’ye de lahmacun satmak isteyebilirsiniz. Fakat talep görmeyeceğinden fiyatı otomatikman disiplin altına girer.
Peki lahmacunun 50 TL olması normal mi? Elbette değil. Lakin bırakın ona fiyatı ödeyen karar versin.
Siz belki ekonomi yönetimi olarak böylesine pervasızca para harcayana ‘nereden buldun’ diye sorabilirsiniz. Ama ülkenin ekonomisi, sektörleri yanıp tutuşurken lahmacun fiyatıyla ‘bırak işini, kaşı başını’ yapmazsınız. Elbette koca bir ülkeyle dalga geçmiyorsanız.