Vallahi tam da dolar tornistan edip, gerilemeye başlamış ve şu güzel şarkı dilimize takılmıştı
‘’Yaktın yıktın kül ettin beni
Mecnuna döndürdün kül ettin beni
Âşık gibi sevmezsen
KardeÅŸ gibi sev beni
Dalgalandım da duruldum
Koştum ardından yoruldum…’’
Ne bilelim işte, TL, Dolar arasında ki son dönemde yaşananları böyle duygusal bir ortama taşıyalım, iki tarafın, sert ve gergin havasını biraz yumuşatalım dedik ama ne çare?
Meğersem Trump’un büyüğü heybede imiş!
Muhterem her defasında daha üst perdeden esip gürlüyor
Sanki zaman makinesinden on, on beş yıl geriye döndük
Hatırlayalım;
O dönemde İran eski devlet başkanı Ahmedinejat ile Baba Bush ve oğul Bush az atışmıyorlardı!
Sonunda bir birlerine şeytan bile demişlerdi de, petrolün varili 35 dolarlardan te 150 dolarlara kadar fırlamış
İki gemi arasında ki usturmaça gibi ezilen biz olmuştuk!
Aynı işçilik, aynı nakliye ve aynı rafineye rağmen köşe olan ABD, Rusya en baba da Arap ülkeleri olmuştu. Eh güney Amerika petrol ülkelerini de unutmayalım elbette…
Sonrasında ne olmuştu?
Biz Araplar dan gene yirmi beş milyon varil ham petrolü üç misli fazla dolar ödeyerek almış, onlarda bizden söğüşledikleri bu dolarlarla, özelleştirme adı altında tüm cumhuriyet döneminin birikimi kurum ve işletmeleri öldüm eşek fiyatına almışlardı!
Yani bizim fazla ödediğimizle bizden mal kotarmışlardı…
Ne diyelim?
Yemeyenin malını işte böyle bir güzel yerlermiş!
Şimdi sanki bu çark bize döndü ve Trump’un diline bize dolaması da bu yüzden.
AB ülkelerinin ve Çin, Rusya gibi diğer ülkelerin bize bir anda kucak açıp, sevgi gösterisi, bayram değil, seyran değil bizi şapır şupur öpmeleri de sanmayın ki bizi sevdiklerinden…
Gene TL değer kaybetti ve turizmden tutunda her şeyimiz o kadar ucuzladı ki hepsi biraz da ben nasipleneyim tatlı telaşında!
Sözün özü;
Aman ha! Bizden hatırlatması…
Ekonomide kimse kimseyi, karakaşı, karagözü için sevmez. Hele, hele gelişmiş ve demokrasileri ileri ülkeler!