Mehmet UÄŸur Civelek’in bugünkü yazısı
Döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı sergilenen tepkisellikler ile yatıp kalktığımız bir süreçten geçiyoruz. Güvensizliğin yaygınlaştığı ve morallerin kademeli olarak bozulduğu dikkat çekiyor. Sistemi oluşturan kurumsal yapı direnmeye çalışıyor, fakat daha kırılgan hale gelinmesini önleyemiyor. Geride bıraktığımız haftanın Çarşamba günü akşamına kadar en önemli talep faizlerin gereken oranda yükseltilmesi idi; daha sonra ise iş dünyasından gelen teşvik ve borç yapılandırma taleplerinin hızla arttığı gözlendi. İçine düşmekten kurtulamadığımız kısır döngü, daha zorlu bir dönemin bizi beklediğini düşündürmeye başladı.
Kafa karışıklığının ve çaresizliğin çok ciddi boyutlara ulaşmış olduğu gözleniyor. Herkes döviz kurlarından rahatsız, fakat bu olumsuzluğun kontrol altına alınabilmesi için gerekli olan paranın devir hızının düşürülmesine itiraz ediyor. Farklı önlem ve teşvikler ile faiz yükselişinin büyüme üzerindeki etkisinin dengelenmesini istiyor ve bu durumun döviz kurlarındaki dalgalanmayı daha yıkıcı hale getirebileceğini görmek istemiyor! İçerideki uzlaşmazlıkların derinleşmiş olduğu endişesi güçleniyor.