Atilla Yeşilada’nın bugünkü yazısı
Bu alçak Zionist-Haçli masaşı “yatırımcı” denen çopar sülükler koskoca 300 baz puan faiz artırımını beğenmedi hala dolar alıyor ya! Ben zaten size faiz artırımı işe yaramaz, tek çare yerli ve milli Türkiye demedim mi, lan? Çabuk gönderin Murat’la Mehmet’i Londra’ya, şu lavuklara iki laf söylesin de, dolar düşsün, yoksa biz iktidardan düşeceğiz. “Biz bir seçimi kazanalım enflasyonu indirmek ve cari açığı azaltmak için gereken tedbirleri çok daha farklı bir şekilde devreye sokacağız”. Zaten şu noktada bile işimize gelen kuralları uygularız, yok gelmezse, “bunlar rejime karışıyor” diye çamura yatarız. Nasıl olsa AKP-CHP farketmez, vatandaşın %40’ı kur çalkantısının dış mihrakların işi olduğuna inanmış, veririz mehteri olur biter.
Dün AKP’ni seçim beyannamesini okudum, ve yaşananlardan hiç ders çıkarmadığını, dövizi yükseltenin parasal sıkılaştırmanın dozu değil, AKP ve Batı arasındaki çok derin güven bunalımı olduğunu bir kez daha teşhis ettim. Artık oyun sonunu yazabilirim size.
Milli ve yerli olmak bir palavradır. Senede 230 milyar dolar ve Euro borç bulmak ve çevirmek zorunda olan, iPhone’nu, Nike’sini, McDonald’ın ithal eden bir ülke milli ve yerli olamaz. Sonunda Batı öpe öpe bize istediğini yaptıracak. Ya da? Don’t cry for me Argentina.
Herkesler boşu boşuna nefes tüketiyor, hep birlikte içine ettiğimiz güzelim yurdumda… Yapılacaklar bellidir:
1. Türkiye Türk’lerindir. Onun içine edilmesi sadece ve sadece Türk’lere aittir. Bu işi ecnebi gavurlara bırakamayız (ki, bu işi çok iyi yapıyoruz zaten).
2. Merkez Bankası zaten son derece silik, korkak ve piyasa ile yukarı arasında sıkışmış kalmış, acayip zavallı bir durumda. Bu nedenle, bu banka özelleştirilir ya da tümden kaldırılır veya direkt yukarıya bağlanır (ki, zaten herşey yukarıya bağlı, bu konuda da son derece iyi gidiyoruz).
3. Faiz günahtır ve tüm kötülüklerin anasıdır. Kaldırırsın faizi, “ben yaptım, oldu” dersin, olur ve bu hayati sorun da biter…
4. Tüm milletçe nasıl yağmur dualarına çıkıyoruz, dolar duaları yazılır ve milletçe el-ele, kol-kola “dolar dua”sına çıkılır. Bu, milletçe birleşme ve kardeşlik duygularını da perçinler… Nefesi kuvvetli yetkililer sayesinde belki gökten “dolar” bile yağdırabiliriz…
5. Türk lirası da ne ki?… “Dolar”ı yerli ve milli ilan edersin. Nasıl Avustralya Dolar’ı, Kanada Dolar’ı var, bizim niye olmasın? Zaten birçok şeyi nasıl yerli ve milli ilan ediyorsak (örneğin, kömürü yerli ve milli enerjimiz ilan ettiğimiz gibi, nükleer de artık yerli ve milli nasıl olsa, otomobil öyle), “dolar”ı da millileştiriveririz.
6. Son olarak da ülke nasıl sürekli OHAL ile yönetiliyorsa (!), ekonomi ve enflasyon da ENFOHAL kapsamına alınarak, bir güzel yönetilir. Sıkıysa kaldırsın başını bakayım hadi!…