Fatih Özatay’ın bugünkü yazısı
Bugün geçmişe, 2001 krizi öncesine dönmek istiyorum. Krize giden süreçte bankacılık sektöründeki bozukluklar giderek artmış ve sonuçta krizin önemli nedenlerinden biri hem özel bankalardaki hem de kamu bankalarındaki önemli sorunlar olmuştu. Ancak, bankacılık sektörüne bir bütün olarak bakmak, o dönemdeki sorunların olanca çıplaklığıyla ortaya çıkmasını engeller. Zira kamu bankaları ile özel bankalar arasında önemli bir ayrışma gerçekleşmişti.
Özel bankaların ilk temel ayırt edici özelliği repo cinsinden çok kısa vadeli borçlarının bilançodaki ağırlığıydı. Bu bankaların ikinci ayırt edici özellikleri ise döviz cinsinden mevduatlarının lira cinsinden mevduatlara kıyasla yüksek düzeyiydi. Açık ki özel bankalarda önemli bir bilanço bozukluğu vardı: Kur ve faiz yükselişlerine çok daha fazla duyarlıydılar.