Çetin Ünsalan – Kadınlar umut veriyor

Hafta sonunda Türkiye’nin girişimci kadınlarının buluştuğu bir zirveye katıldım. Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği’nin birincisini gerçekleştirdiği kadın girişimcileri destekleme başlığındaki oturumlarda bu ülkenin aydınlık yüzlü insanlarıyla umut buldum.

Ayrıca dağıtılan ödüllerde jürinin gerekçelerine baktığımda, bu ülkenin iktisadi ve toplumsal kurtuluşunun kadınlar ve gençler eliyle olacağına dair kanaatim, bir kez daha perçinlendi. Teknolojiden toplumsal katkıya kadar kadın müteşebbislerin ilim temelli yaklaşımları, hassasiyetleri ve çözüm odaklı yapılarından etkilenmemek mümkün değildi.

Bakın bir kaç örnek paylaşayım: Firmasının kadın istihdam oranı yüzde 94 olan Deniz Kumru’nun, zihinsel gelişimde yetersizliği olan genç kızların paketleme hattında istihdam edilmesini sağlayarak birçok firmaya örnek teşkil etmesi önemliydi.

Evsizlerin hem çalışacağı hem de istedikleri zaman yemek yiyebileceği bir mekan yaratan Hayata Sarıl Derneği’nin kurucusu Ayşe Tükürükçü örneğin. Evsiz, sokakta yaşayan, toplumda yok sayılan insanların topluma geri kazandırılması için yaptıkları azımsanmayacak kadar kıymetliydi.

Pazarlama asistanı olarak girdiği sektörde 5 yıl sonra kendi işyerini açan ve bugün 30 milyon dolarlık ihracat yapan Mukaddes Başkaya rol modeldi. “Çocuk Gelin Yoktur; Çocuk Tecavüzü vardır” adlı, yılın en değerli sosyal sorumluluk projesine imza atan Gaye Donay’ın yaklaşımı önemliydi.

Kadının sosyal ve ekonomik hayata katılımı ve kadının özgürleşmesi konularında çalışmalara imza atan, sokaktan okula projesiyle yolda mendil satan çocukları hayata kazandıran belediyecilik örneği ile Handan Toprak Benli alkışa değerdi.

Ülkemizde sürdürülebilir ve iyi tarım uygulamalarına verdiği desteğin takipçisi olup, gençlerin ve gelecek nesillerin beslenme alışkanlıklarını iyileştirme adına yaptığı çalışmalarla Nilay Reis Göktürk dikkat çekiciydi.

Şüphesiz o gün ödül alan başarılı kadınlardan sadece bir kaçını saydım. Gerçekleşen iki panelde, yaptıkları konuşmalarla modern pazarlamadan üretime, yönetim anlayışından ekonomide etkinlik yaratmaya kadar çok kıymetli bilgiler aktaran panelistler de, diğer ödül alanlar da en az saydıklarım kadar değerliydi.

Eminim ki önümüzdeki yıllarda bu organizasyonun devamı gelecek ve gelmeli de… Yarı nüfusu kadınlardan oluşan bir ülkenin, bireylerini kadın erkek diye ayırmadığı, vatandaş olarak gördüğü bir yapıya kavuşması bence mümkün.

Atatürk’ün kadınları o gün benim göğsümü kabarttı ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Çünkü bu ülkenin kuruluşunda da onların çok büyük payı olduğunu biliyoruz. Büyük sorunlara sahip olduğumuz bu günlerde, yılmadan, küsmeden, kendilerine uygulanan setlere aldırmadan, ülkesine katkı sağlayan tüm kadınlarımızın ve onlarla beraber yürüyen erkeklerimizin yüreğine sağlık.

Hafta sonundaki bu zirve, düzeysizleşen ülkenin dilinde düzeyiyle, bilgisiyle, yaklaşımıyla, vizyonuyla ve çözüm odaklı konuşmalarıyla bana umut ışığı oldu. Umarım bir gün gerçeği görür ve çıkışı yakalarız.

Kadın, erkek, genç, yaşlı diye ayrılmadan, el ele vererek güzel bir ülke yaratabiliriz. Öteleyerek ancak düşeriz; yıpranırız ve sorunların içinde boğuluruz. İşte bu zirve bunu bir kez daha bana göstermesi bakımından nazarımda kıymet kazandı.

Ne güzel söylemiş Mevlana: “Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve ancak birbirimizi sarılarak uçabiliriz.” Sizce de dayatılan cehalete ve kavga ruhuna inat, bunu düşünmeye değmez mi?

 

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir