Mehmet UÄŸur Civelek’in bugünkü yazısı
Son haftasına girdiğimiz Mart ayı genelinde ilginç gelişmelere tanık olduk. Küresel eğilimlerde önemli sayılabilecek kırılmalar yaşanabileceği yönündeki endişeler güçlendi; böyle gelmiş olsa da aynı şekilde devam edilemeyeceği yönündeki beklentiler ön plana çıktı. Ekonomik söylem ve eylemlerin arkasına gizlenmiş siyasi hedefler, piyasalara ilişkin hassasiyetlerin azalmasına ve kırılganlık yönündeki algıların güçlenmesine yardım etti. Sürdürülebilir olmayan eğilimler ve geleneksel olmayan politikalar konusunda son aşamaya girilmekte olduğu algısı güçlenirken, korkular ile yüzleşmek gereği her kesimin kapsını çalmaya başladı.
Ticaret savaşları konu başlığı altında yaşanan gelişmeler, ABD para otoritesinin dolar faizleri konusunda aldığı karar ve geleceğe yönelik ekonomik öngörüleri ile finansal cephedeki eğilimler, küresel beklentilerin olumsuzlaşmasında etkili oldu.