Atilla Yeşilada’nın bugünkü yazısı
Rahmetli Anneannem elinde maşa, elimdeki Playboy’u fırlatıp “Artık altbezi yok, sen de herkes gibi tuvalete gideceksin” diye bağırdığı gün başlayan İstanbul’u Finans Merkezi yapma projesi bütün hızıyla devam ediyor. İnşallah, 23cü Yüzyılın başında, insanlık Mars’a taşındığında, biz de emelimize nail olacağız. İstanbul Finans Merkezi olmaz, çünkü burada fareli bakkaldaki kadar dahi satacak finansal ürün yok.
Şimdi de Milli ve Yerli Kredi Derecelendirme Kurumu projesini başlattık. Kuralım tabii, herkesin var, bizim niye olmasın ki? Ama niyet baştan bozuk. BDDK Başkanı Akben söylüyor, maksat bankalara yüksek not verip sermayeden tasarruf etmek. Çünkü ZiraatBank’a kredi veren Tokyo Gumotomo Bank Türk Milli Kredi Derecelendirme Kuruluşu’nun AAA+++ notunu çok takacak faiz belirlerken.
Yalana öylesine alıştık ki, eroinman gibi, günde 2 doz damardan zerketmezlerse “Johnsing” yani yoksunluk sendromu başlıyor. Ben akşam haberlerini sırf titremeler geçsin diye seyrediyorum. Hakkında en çok yalan söylenen konu da cari açıktır.
• Merak etmeyin, itibarımız yüksek, finanse edilir.
• Sebebi altın ithalatıdır, bu sene düzelir.
• Net hata noksan var, kara para bizi kurtarır.
• Katar’lılar 200 milyar dolar yatırım yapmışlar, ne cari açığı ya?