Nazar boncuÄŸu fayda etmedi
Okuduk üfledik nafile…
Biz ekonomide uçuşa geçtikçe, bizi kıskananlar o kadar çok ‘’nazar’’ ediyorlar ki birleşeceğimiz yerde, bölünüyoruz.
Olan gene bize oluyor!
Bir yandan anormal büyürken, hayda çarşı pazar, faiz, döviz, altın bunun altında kalır mı? Haliyle onlarda bir birinin önüne geçmek için yarışıyorlar.
Anlayacağınız atı alan Üsküdar’ı geçiyor.
Arkada kalan bir tek kesim var(!)eşek üstünde debelenen ücretli ile tarımsal üretici, gariban köylü…
Bu gelişmiş batılı toplumların çoğunun gözleri de mavi renkli!
Anlayacağınız, bunların nazarı da anında değiyor ve daha yaptıklarımızın tadına varmadan, başka bir ekonomik musibet başımıza düşüveriyor.
Gelin yaptıklarımızla öğünmeyi bırakalım.
Belki bu şekilde daha uyumlu bir ekonomik yapıya kavuşur, daha huzur içinde bir yaşam sürmüş oluruz!
Ya da onlara, yollarımızı, köprülerimizi, şehirlerin devasa gökdelenlerini, milletvekili maaşlarını, sosyal haklarını, makam araçlarını göstermeyelim olmaz mı?
Onun yerine;
Asgari ücretimizi
Çalışanlardan kesilen ilaç, muayene katkı paylarını
Hangi üründen, KDV ve ÖTV ne oranda kesiliyor
Vergi matrahlarını
Trafik düzenimizi ve trafik kazalarımızı
Ve de özellikle, özgür ve tarafsız medyamızı(!)en öne koyalım
Sonra gene bu ‘’nazar’’ musibetinden kurtulmak için işi sağlama bağlayıp, mutlaka;
Cari açığımızı
Dış borcumuzu da mutlaka paylaşalım ve yalancıktanda ağlamasak da, biraz yüzümüzü buruşturarak dışarıda dolaşalım!
Bakın o zaman nazar değer mi?
Bir Allahın kulu da kıskanır mı?
Biz gene ne olur ne olmaz birde iç borcumuzu da bunlarla paylaşalım ki işi daha da sağlama alalım.
Daha baÅŸka ne denebilir ki?
Elem tere fiş, kem gözlere şiş…