Küresel ve İç Gelişmelerle Yön Bulmaya Çalışan Piyasalar

Geçen hafta dünya finans gündemi aslında çok yoÄŸun olmasa da, piyasalarda yüksek hareketlilik vardı. ABD doları diÄŸer 6 önemli paraya karşı deÄŸer kaybetti, yani DXY endeksinde gerileme vardı. Bu durum dolar TL kurunu da 3.90’a yakın seviyelerden 3.86’ya doÄŸru çekti. Peki bu hareketliliÄŸin nedenleri neydi? Bir özet vererek ormana uzaktan bakmaya çalışalım. 

  1. Geçen hafta gelen veriler Avrupa ekonomilerinde son 10 yılın en güçlü büyüme treninde olduğunu gösterince Euro değer kazandı.
  2. BildiÄŸiniz üzere ABD’deki en önemli konulardan biri vergi reformu olarak karşımıza çıkıyor. Küresel piyasalar, bu vergi reformu ile birlikte ABD ekonomisinin daha da canlanmasını ve bunun da küresel canlanmaya katkıda bulunmasını bekliyor. Bu yüzden de özellikle de GeliÅŸmekte olan Piyasaların (GOP’lar) borsaları da piyasa çarpanları açısından ucuz olduÄŸu için para giriÅŸi oluyor. Åžu ana kadar bizler de bu para giriÅŸinden faydalandık. Fakat geçen hafta ABD’deki geliÅŸmeler bu vergi reformunun Trump’ın istediÄŸi ÅŸekilde geliÅŸmeyeceÄŸine dair ip uçları sergiledi. Senato’nun tasarısı kurumlar vergisi indiriminin 2018 yerine 2019’a ertelenmesini öngörüyor. Yani yıl başına kadar bu vergi indirimi Kongreden geçmeyebilir. Bu yüzden geçen hafta ABD endekslerinde de ciddi volatilite oluÅŸtu.
  3. Geçen hafta Suudi Arabistan ve Lübnandaki gelişmeler Ortadoğu piyasalarını ve diğer gelişmekte olan ülke piyasalarını olumsuz etkiliyor.
  4. Geçen hafta açıklanan sanayi üretimi verileri, Türkiye’de üçüncü çeyrekte de büyümesinin de yüksek olacağını gösterdi. Eylül ayında üretim %10.4 arttı.  Bu hafta cari açık, bütçe açığı ve iÅŸsizlik verileri açıklanacak.
  5. Geçen hafta başında ABD ile yaÅŸanan vize krizinin çözüleceÄŸine dair beklentileri artıran geliÅŸmeler oldu ve ABD sınırlı vize vermeye baÅŸladı. Bu haber ilk anda piyasaları olumlu etkilemiÅŸ olsa da, haberin olumlu etkisi çabuk söndü. Çünkü, sayın BaÅŸbakan Binali Yıldırımın ABD’deki görüşmelerinden sonra yapılan açıklamalarda gerginliÄŸin kısa sürede biteceÄŸine dair bir algı oluÅŸmadı.
  6. Geçen hafta faizlerdeki yükseliÅŸ eÄŸiliminde bir yavaÅŸlama veya aÅŸağı dönüş olmadı. Bu konunun ne kadar önemli olduÄŸunu geçen hafta yazdığım “Spazm ve Emboli Riski” baÅŸlıklı yazımda açıklamıştım.  Dolar/TL kurunda da stresin devam ettiÄŸini ve 3.90’a yaklaÅŸtığını gördük. Hafta içinde gerileme yapmasının sebebi ise Merkez Bankası’nın piyasaya döviz saÄŸlamaya yönelik adımlarıydı. Bu adımlar, TL’yi sıkma ve döviz gevÅŸetme yönündeydi. Rezerv opsiyonu mekanizması (ROM) kapsamında kullanılan döviz imkanında üst sınırı %60’tan %55’e düşürdü. DÄ°ÄŸer tüm dilimlerde de 5 puan düşüş saÄŸladı. Yani, bankalar mevduat karşılığında MB’na karşılık yatırırken en fazla %55’i kadar kısmı için döviz bulundurabilecekler. Dolayısıyla MB’nın yaptığı açıklamaya göre bu operasyon TL’yi 5.5 milyar TL sıkılaÅŸtırırken, piyasaya 1.4 milyar dolar döviz likiditesi saÄŸlanmış oldu. Bu arada, MB, Åžubat ayına kadar vadesi gelecek reeskont ödemelerinde sabit kurdan (3.70) TL ödeme imkanı getirdi. NEDÄ°R REESKONT Ödemeleri? Ä°hracatçı bir firma ileride elde edeceÄŸi ihraç döviz gelirine karşılık olarak kredi kullanabiliyor. Basit anlatımla bir nevi bankasına senet veriyor ve bu senedi MB kırıyor. Zamanı gelince de MB’na ödemesini yapıyor. Bunu normalde döviz olarak ödemesi lazım ama TCBM döviz likiditesini artırmak için 1 dolar=3.70 TL , 1 Euro=4.30TL  kurlarından TL olarak ödeyebileceÄŸini söyledi. Bir bakıma Merkez Bankası  ABD doları için alt limiti belirledi. Yani doların artık 3.70 altına, Euro’nun da 4.30 altına  gerilemesi bu ÅŸartlarda oldukça zor. Bir bakıma kurların alt seviyesini en azından Åžubat ayına kadar  sabitledi. Sonrası ne olur bilemeyiz.
  7. Geçen haftanın önemli geliÅŸmelerinden biri de Kredi derecelendirme kuruluÅŸu Standard & Poors’un Türkiye’nin notunu deÄŸiÅŸtirmeyip, BB negatif olarak teyit etmesiydi. Bunun anlamı ÅŸudur; izleyen 6 ile 24 ayda Türkiye’nin kredi  notunun düşürülmesi olasılığı, not görünümünün artırılması olasılığından yüksektir. S&P yaptığı deÄŸerlendirmede “Yüksek cari açığın oynak portföy giriÅŸleriyle finanse edilmesi nedeniyle enflasyon ve kur baskıları artabilir, para politikası bu iki riski azaltmakta yetersiz kalırsa ekonomik ve finansal istikrar zarar görebilir” dedi. Peki notumuz veya görünüm hangi durumda artar? Bu soruya verilen cevap ise; ılımlı borç/GSYH korunursa ve enflasyon baskısı azalırsa, görünüm duraÄŸana artırılabilir. Geçen hafta S&P’nin yaptığı açıklamada basına en çok yansıyan kısmı ise Türkiye’nin kırılgan beÅŸ ülke içinde olduÄŸunu belirtmesiydi. Yeni bir kırılgan beÅŸli belirlendi ve daha önce belirlenen kırılgan olarak tanımlanan beÅŸ ülkeden, bu listede kalan tek ülke Türkiye oldu.

BORSA

Borsada 110.500 seviyesi yukarı kırıldıktan sonra, geçen cuma 110.500 seviyesi yeniden aşağı geçildi. Endeks bu yazının yazıldığı sırada, 108.750 civarında bulunuyor ve en düşük 108 bin civarı görüldü. Bu aşamada, endeks fibonaccinin %38.2 çizgisine kadar geri çekilmiş durumda. Bu aşamada 108 bin seviyesi destek oluşturuyor. Bu seviyenin altında kapanış olursa 105 bin seviyesinde destek var. Normalde çok olumsuz bir gelişme olmadıkça endeksin bu seviyenin altına düşmemesi beklenir.

Bu aÅŸamada endeksin 107.500 ile 109.750 aralığında dalgalanmasını bekleyebiliriz. Bir süre endeksin konsolide hareketi yapması ve sonrasında da 110.250 direncine doÄŸru bir yukarı hareket yapması söz konusu olabilir. Fakat bu tür bir yukarı hareketin yeni bir yükseliÅŸ trendini baÅŸlatması olasılığı çok zayıf görünüyor. Olsa olsa 110.500 seviyeleri test edilir ve endeks sınırlı ve sıkışık hareketlerde bulunur. Bu tür bir davranışı deÄŸiÅŸtirecek ÅŸey, özellikle dış piyasalardaki geliÅŸmelerdir. ABD endekslerinde veya küresel borsalarda genel bir düşüş eÄŸilimi olursa, BIST-100’ün de 105 bine kadar gerilediÄŸini görebiliriz. Fakat dış piyasalarda sorun olmazsa endeks de 107.000 civarını destek yaparak yeniden 110 bine doÄŸru yükseliÅŸ deneyebilir.

DOLAR

Dolar 3.85 ile 3.90 aralığında önemli bir sıkışma yapıyor. Bu sıkışma uzun süre devam edemez ve mutlaka aÅŸağı ya da yukarı kırılır. 3.91’in üzerinde kapanış durumunda 3.96 direncine kadar yükseliÅŸ kısa sürede gerçekleÅŸebilir. Tersine 3.8170 seviyesi aÅŸağı kırılırsa 3.78’e kadar düşüş olur. Fakat teknik formasyona baktığımızda, yükselen üçgen görüyoruz. Dolayısıyla 3.91 üzerinde günlük kapanış olasılığı 3.8170’in aÅŸağı kırılması olasılığından biraz daha yüksektir diyebiliriz. Son dönemde artan iÅŸlem hacmi ve TKE göstergesinin 50 üzerinde olması da talebin hala güçlü olduÄŸunun sinyalini veriyor.

Herkese bol kazançlı bir gün dilerim…

“Küresel ve İç GeliÅŸmelerle Yön Bulmaya Çalışan Piyasalar” ile ilgili 3 yorum

  1. Analizleriniz harika hocam..ancak borsada 108/118 denemesi olacak gibi..bekleyip görücez.. sanayiden bankalara geçiş başlıcak

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir