Uğur Gürses’in bugünkü yazısı
EYLÜLÜN ilk yarısından itibaren süren döviz kurundaki nefessiz yükseliş cuma akşamı dolar kurunu 3. 8902 ile zirveye taşıdı. 11 Eylül’den bu yana neredeyse yüzde 15’e vuran bu tür soluksuz bir dolar kuru artışı; hem yurttaşların hem de şirketlerin gözünde “kriz” emaresi olarak görülür. “Ne oluyor?” iç sesi ile kaygılar yükselir.
İşte dün açılışta da Merkez Bankası, iki adım attı; biri, bankaların kendisine TL karşılıklar yerine geçmek üzere yatırdığı döviz karşılıkların katsayısını düşürdü. Böylece bankalar 1.4 milyar dolarlık bir karşılığı Merkez Bankası’ndan çekerken, 5.3 milyar TL karşılık yatırmak zorunda kalacaklar. Ellerindeki döviz likiditesi artarken, Merkez Bankası’na ilave TL yatıracaklar. “TL’yi miktar olarak sıkma” etkisi nedeniyle kurda sınırlı bir gerileme yarattı. Kalıcı bir baskı unsuru değil.