Milli gelir verilerini neden bu kadar önemsediğimiz sanırım ortaya çıkıyor. Diğer göstergeler ekonominin farklı köşelerini izliyor. Dolayısı ile resmin bir kısmını yansıtıyor. Resmin bütünü ancak milli gelir hesabında kapsanıyor.
İkinci çeyrek büyüme hızının beklentilerin epey üzerinde gelmesi bu duruma iyi örnektir. Medyada “sürpriz, şaşırttı” gibi ifadeler kullanıldı. Daha önce yayınlanan göstergelerde böylesine yüksek bir büyümenin işaretlerinin görülmediği anlamına geliyor.
Tahminciler çok sayıda veriye bakıyor: Sanayi üretimi, dış ticaret, turist sayısı, otomobil satışı, elektrik tüketimi, güven göstergeleri, bütçe vs. Bunlardan hareketle ana talep kalemleri hesaplanıyor. Toplamı milli geliri veriyor.
Bu göstergeler tüketim ve dış ticaret tahminleri için nispeten makul sonuçlar veriyor. Ama çok kritik bir harcama kalemi için yetersiz kalabiliyor: Özel kesim yatırımları. Bu kez de sürprizin kaynağında onlar yatıyor.
Büyümeye katkı
Değişimi ölçerken iki yöntem öne çıkıyor. En çok kullanılanı basit yüzde değişimi buluyor. Örneğin ikinci çeyrekte geçen yıla göre özel tüketim yüzde 9.2, kamu tüketimi yüzde 7.9, yatırımlar yüzde 28.9 arttı diyoruz.
Bu yöntemde harcama kalemleri arasındaki büyüklük farkları kayboluyor. Özel tüketimin harcamada payı yüzde 70, kamu tüketiminin yüzde 10, yatırımların yüzde 20 mertebesinde. Neticede büyümede hangisinin daha etkili olduğu görülmüyor.
Bu sorunu “büyümeye katkı” yöntemi çözüyor. Harcama kaleminin değişimi milli gelirdeki payı ile çarpılıyor. İkinci çeyreğe bakalım. Özel tüketimin büyümeye katkısı 6.3 puan, kamu tüketiminin katkısı 0.8 puan, yatırımların katkısı 6.9 puan çıkıyor.
Büyümeye en çok katkıyı yatırım harcamaları yapmış. Onu özel tüketim izliyor. Kamu tüketiminin katkısı ihmal edilebilir düzeyde kalıyor. Bu arada ihracatın sadece 0.1 puan, ithalatın ise eksi 5.2 puan katkı yaptığını söyleyelim.
Yatırım harcamalarının ayrıntısına girelim. Kamu yatırımlarının katkısı 0.3 puanda kalıyor. Buna karşılık özel yatırımlar 6.6 puan, özel kesim makine-teçhizat yatırımları 5.7 puan katkı yapıyor. Velhasıl özel yatırımlarda patlama büyümeyi yukarı çekiyor.
Büyümenin motoru yatırımlar
Kısaca değerlendirelim. 2008-9 resesyonundan çıkışı özel tüketim harcamaları tetikledi. Toparlanmanın ilk aşamasında yatırım düzeyi geride kaldı. 2010’un son çeyreğine kadar yıllık bazda özel tüketimin katkısı yatırımların üzerinde seyretti.
İkinci aşamada büyümeyi özel yatırımlar taşımaya başladı. Yıllık bazda özel yatırımların büyümeye katkısı özel tüketimi geçti. İkinci çeyrekte aradaki fark 0.8 puana yükseldi (özel yatırım 7.1 puan; özel tüketim 6.3 puan).
Yüksek yatırım harcaması mevcut konjonktürün en olumlu yanıdır. Bugünün yatırımı yarının üretim kapasitesidir. Verimliliği besler. İstihdamı teşvik eder. Talep enflasyonu riskini azaltır. Küresel resesyon karşısında gevşek para politikasını kolaylaştırır.
Sürdürülebilir mi? Bundan sonra ne olur? Maalesef cevaplar gecikecek. Dersler başlamadan yıllık izin kullanıyorum. İki hafta yazı yok. Yeni bir kriz patlamazsa buradan devam ederiz.