Büyüyor muşuz?
Oh ne güzel bir ekonomik haber…
Eko-mutluluk hormonları, bizi havalarda uçurur artık!
Tutana aşk olsun…
Dünya kazan biz kepçe
Gerisi bize kalmış
Kepçele, kepçeleye bildiğin kadar!
Şimdi büyüme beklentisi olduğu için, bu sihirli sözcüğü duyan hemen mutlu oluyor.
Yüzünü gülücükler kaplıyor.
Bu büyümeye de en çok yabancılar şaşırıyor elbette!
Neden derseniz?
Adamlar bize bakıp nasıl büyüdüğümüzü görüyorlar da ondan.
Ama biz bir aynaya bakmayı ve nasıl büyüdüğümüzü, gözlerimizle görmeyi, hiç ama hiç akıl edemiyoruz ya da aynalara bakmamızı, birileri engelliyorlar ve devamlı ekranlara bakmamızı sağlıyorlar!
Öyle ya, yoksa niye her gün, her gün ve de sabahtan akşama bu ekran bağımlılığını yaşayalım?
Bir aynaya baksak, hemen fark edeceğiz ki enine büyümüşüz!
Kilolar karın, basen bölgesinde ve de yağ olarak depolanmış.
Ağırlığımız artmış, ancak eko-vücut endeksimiz 23 üzerine, çok tehlikeli rakamlara ulaşmış.
Bel bölgemizde ki yağlanma, KDV ve ÖTV katkılı gıdalardan, basen bölgemiz ise KGF ile banklardan sağlanan, ucu bucağı bilinmeyen kredilerden şüphesiz.
Yani?
Sağlıksız ve doğal olmayan eko-beslenmeden!
Eko- karaciğer- böbrek ve kalbimize, Allah kolaylık ve güç versin.
Bu arada, yabancılar ve onların iştiraki, sözde isimleri ve kurucuları biz olan, özde onların işletmeleri de, kas çalışıp fit bir eko- vücutla etrafımızda dolaşıp, bizim löp şişmanlığımızı kıskanıyor hatta nazar ediyorlar…
Nazar etmeyin, yan gelip yatın, tatillerinizi uzatın ne olur, sizinde böyle güzel bir büyümüş göbeğiniz olur!
Sözün özü;
Terazi yanlış tartmaz. EÄŸer yanlış deÄŸer gösteriyorsa? Sebebi terazide deÄŸil ayarıyla oynayan, tartan da aranmalıdır!  Â