TÜRKİYE’nin Avrupa Birliği (AB) hikayesi gibi, ödemeler dengesinde de finansman kalitesi hızla bozuluyor. Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerine randevu aldığı 2000’li yılların ortasında, gözle görünür olan şuydu; ödemeler dengesinde cari açık büyüyordu ama finansman kalitesinde kayda değer bir iyileşme emaresi belirmişti.
O da, Hazine ve Merkez Bankası’nı geçin, bankaları da geçin; Türkiye’de özel kesimin doğrudan borçlanma imkanları artmıştı. Rekor seviye, 2008 Şubatında görüldü; reel kesimin ülkeye sağladığı dış kredi imkanı son bir yıllık vadede 30 milyar doları bulmuştu. “Bugün nerede?” diye merak edenler için 8 milyar dolar olduğunu not edelim. Küresel kriz sonrasında ve dahi Türkiye’deki siyasi krizler sonrasında bir daha bu seviye görülmedi.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Hürriyet Gazetesi)