Hakkari ‘de hain teröristler tarafından tuzaÄŸa düşürülerek yaralanan 17 askerimize Allah’tan acil ÅŸifalar ve ailelerine de metanet ve sabır diliyorum.
***
En son yazımda balonlardan bahsetmiÅŸ ve balonların hem tanımlanmasının hem de dönüş yerinin tahmin edilmesinin çok çok zor olduÄŸunu, nobel ödüllü ve finansın duayenlerinin aÄŸzından vermiÅŸtim (Bu yazıyı buradan okuyabilirsiniz).  Bu konuda bilgilerini derinleÅŸtirmek isteyenler varsa Nobel ödüllü Shiller’in “Spotting Bubbles” baÅŸlıklı  yazısını da buradan okuyabilirler (ingilizce).
Aslında balonlar konusunu yazınca BIST’in de bir balon olduÄŸu konusunda algılama oluÅŸmuÅŸ ama birçok deÄŸerleme kriterine göre henüz BIST’te balon var demek yanlış olur. Bir bakıma 2013 ile 2016 arasında neredeyse ortalama olarak hiç getiri saÄŸlamamış olan borsanız bunları telafi ettiÄŸini görüyoruz. Son yazdığım yazıda endekste henüz bir çöküş sinyali olmadığını, çöküşler öncesinde günlük volatilitenin çok arttığını, bunu da HLYUZDE göstergesi ile izlediÄŸimi belirtmiÅŸtim. Hatırlarsanız HLYUZDE göstergesi sakin gidiyordu. Bu göstergenin yukarı hareket yapması, eÄŸer aynı gün yukarı yönlü hareket varsa, hareketin devam edeceÄŸinin sinyali oluyordu. Ne zaman bu gösterge yüksek rakamlara ulaşırsa (örneÄŸin 8-10 civarına ulaşırsa) ve bu olurken sert günlük düşüşleri de görürsek, yükseliÅŸin sonuna yaklaşıldığının sinyali olarak alabiliriz. Fakat tekrar hatırlatmakta fayda var. Sadece bir sinyal olur ama %100 olasılıkla dönüş baÅŸladı demek mümkün olmaz. Dolayısıyla son yazımda endeksin yükseliÅŸinin güçlü volatilite sinyalleri gelene kadar devam edebileceÄŸini belirtmiÅŸtim. Aynı yazının sonlarına doÄŸru da, çok kısa vadeli olarak endeksin 100.500 seviyesinde bir direnci oluÅŸtuÄŸunu belirtmiÅŸtim ama izleyen günde BDDK bir karar aldı ve Bankaların ellerindeki gayrimenkullerin deÄŸerlemesine iliÅŸkin bir düzenleme yaptı. Bu düzenleme ile sermaye yeterlilik rasyoları olduÄŸundan daha iyi görünecek ve böylece bankalar daha fazla kredi açabileceklerdir. Normalde bir bankanın sermaye yeterlilik rasyosu eÄŸer belirli bir sınırın altına düşerse, özvarlıklarını artırmadan ekstra kredi vermesi mümkün olmuyordu. Dolayısıyla, yapılan bir düzenleme bankaların kredi verme konusundaki sınırını da yukarı çekti. Düzenleme öncesinde kredi limitine ulaÅŸmış bir banka, düzenleme sonrasında sermaye yeterliliÄŸi rasyosu artmış olduÄŸu için, bu engel ortadan kalkmış oldu.
Peki bu düzenleme olumlu mudur? olumsuz mudur? Bunun cevabı vadede ve “neresi için” sorusunda yatıyor. Kısa vadede bankalar ve borsa için olumlu etkisi olması gerekirdi ve nitekim öyle de oldu. Bankalar para satar. Bir manav nasıl ki meyve satarken sattığı meyve miktarı artırsa daha çok para kazanıyorsa, bankalar da daha çok para satabilir duruma geldi. Dolayısıyla en azından kısa vadede geçen yıla göre, karlılıkları artacaktır.  Borsada BDDK haberinden sonra banka hisselerine talep gelmesinin temel nedeni buydu. Unutmayınız ki, borsa miyoptur ve sadece yakını görür. Åžu an için, orta ve özellikle de uzun vadeli perspektifi çok zayıftır. Literatürde buna “short termism” adı veriliyor.  Bir bakıma bankaların en azından Haziran ve Eylül bilanço kârlarının geçen yıla göre yüksek olacağını gören piyasa bu beklentiyi satın almaya baÅŸlayınca endeks 101.000 seviyesini aÅŸarak son 1 haftada 105 bini geçti.
Bu durum daha ne kadar devam eder? Buna cevap verirken, iki tür analiz yapıyoruz; Birincisi Temel analiz, ikincisi de teknik analiz. Temel analize göre, borsalara para giriÅŸi devam ediyor ve bunun temel sebeplerinden biri de en çok korkulan ABD’de faizlerin artırılması endiÅŸesi ÅŸu an adeta sıfıra indi. Geçen hafta ABD Merkez BAnkası BaÅŸkanı Yellen’in konuÅŸması sonrasında, konuÅŸma öncesinde bu yıl iki tane daha faiz artışı beklenirken, konuÅŸma güvercin tonlu olduÄŸu için bu beklenti adeta bire düştü. Ayrıca ABD Merkez Bankası’nın bastığı paraları geri çekme konusunda çok agresif olmayacağı da bekleniyor. Bu durum geliÅŸmekte olan ülke borsalarına akan paranın devam etmesini saÄŸlıyor ve biz de bundan faydalanıyoruz. AÅŸağıdaki grafik EPFR sitesinin geçen hafta sonu itibariyle yayınladığı fon akışları grafiÄŸidir.
Bu grafikte lacivert dikey çizgiler küresel olarak borsalara giren parayı gösteriyor. GrafiÄŸin 7/1/14 yazan kısmı Ocak 2014’ü gösteriyor. Dikkat edilirse 2015 ve 2016 sonuna kadar kümülatif fon akışı hafif yukarı eÄŸimli bir seyir izlerken, 1/1/17 (2017’nin başından itibaren) yaklaşık 140 milyar dolardan 215 milyar dolara çıkmış. DoÄŸal olarak bizim borsamız da bundan faydalanıyor. Grafikteki kırmızı çizgi de borsaların getirisini gösteriyor. Yani, bol para dönemi devam ederken bizim piyasalarımız da bundan faydalanıyor ve borsamız artışına devam ediyor. Haziranın ilk haftasından Temmuzun ilk haftasına kadar olan dönemde toplam 350 milyon dolar civarında para borsamıza girmiÅŸ bulunuyor. Dolayısıyla temel analiz bize bu para giriÅŸinin devam ettiÄŸini gösterdiÄŸi için, borsa açısından yükseliÅŸin devam ediyor olması olması gereken durumdur.  Fakat ÅŸunu da bilmeliyiz ki, her ne kadar borsa miyop olsa da aklının bir köşesinde, bankaların vermekte olduÄŸu kredilerin artışıyla birlikte banka risklerinin arttığını da görür ama ÅŸimdilik hareket etmez.  Bir ülkede kredilerin büyüme hızı her zaman önemlidir. Büyük krizler öncesinde hep kredi artış hızlarının tarihsel  yüksek seviyelere geldiÄŸini görürüz. Reinhart ile Rogoff’un yazdığı “Bu defa Farklı” isimli kitapta, kredi artış hızının önemli bir kriz sinyali olduÄŸu yazmaktadır. Ama, kredi artışının bünyeye verdiÄŸi zararlar ortaya çıkmaya baÅŸladıktan sonra piyasa bunu dikkate alacaktır. Kredi büyümesi bir nevi hormondur. Krediler büyürken ekonomi büyür ve bir süre sonra cari açığınızın artışı hızlanırsa piyasa iÅŸte o zaman, miyop gözleriyle, artık cari açığı izlemeye baÅŸlar. Hele ki bu sırada, ABD’de enflasyon ivmelenmiÅŸ ve faiz artışlarının da daha sık olacağı beklentisi doÄŸarsa, bugün gördüğümüz trendin tam tersi trendler göreceÄŸiz. Fakat ÅŸimdilik bu noktadan uzağız. Sizler sadece aklınızın bir köşesinde bunları bulundurun.
Yukarıda borsa daha nereye kadar gider sorusunu sormuÅŸtuk ve bunun için Temel Analiz ve Teknik Analiz kurallarına göre cevap verebileceÄŸimizi söylemiÅŸtik. Temel analiz, yukarıda yazdıklarımdır ve daha birçok konu bunlara eklenebilir. ÖrneÄŸin dış siyaset, Katar, ABD ile Kuzey Kore arasında bir savaÅŸ vs… Ama piyasalar ÅŸu an Yellen’in mesajlarını duyup rahatlamış ve huzurlu görünüyorlar ve bu nedenle ABD borsaları da rekorlar kırıyor.
Teknik Analiz borsanın nereye kadar gidebileceÄŸini söylüyor?  Bunu fazla uzatmayacağım… Fibonacci geri dönüş çizgilerine göre,  aylık grafik üzerinde hedef 116 bin görünüyor.
116 bin hedefinden bahsettiÄŸiniz anda, yatırımcının beyninde 106 binden 116 bine kadar doÄŸrusal  bir çizgi  çizilir. Halbuki belki de endeks önce 101 bine kadar düşüp daha sonra yeniden yükselmeye baÅŸlayıp 106 bin direncinde zorlanıp, 103 bine düştükten sonra, 106 bini yukarı kırıp, 111 binde dirençle karşılaşıp düşe kalka bu hedefe gidebilir. Her ne kadar Fibonacci analizi uzun vadede 116 bin hedefini verse de bunun gerçekleÅŸmesi olasılığı %100 deÄŸildir. GeçmiÅŸe bakıldığında bu hedeflere doÄŸru giden ama hedefe ulaÅŸmadan aÅŸağı dönüşün baÅŸladığı birçok durum bulabilirsiniz. 116 bin hedefi benim deÄŸil, Fibonacci analizinin hedefidir. Ben ÅŸu an henüz trendi bozacak bir sinyal görmediÄŸim için hissede olanların fazla al-sat yapmadan pozisyonlarını korumalarını öneririm. Belki de trendin bitiÅŸinin sinyali 110 bin seviyesinde gelir. Bunu bilemiyoruz. Yukarıdaki grafik aslında bir hedef daha veriyor. Endeks 2013-2017 arasında 60 bin ile 91 bin arasında daralan bir kanalda hareket etmiÅŸ durumda. Bu kanalın verilerine göre de 120 bin seviyesi hedef dahilindedir. Ama geçmiÅŸ tecrübelerime dayanarak, çok önemli bir noktayı vurgulamak isterim.  EÄŸer bir gün içinde %4’ten fazla yükseliÅŸ veya düşüş olurken (YükseliÅŸ veya düşüş olması fark etmiyor) günlük iÅŸlem miktarı (alınıp satılan lot sayısı) 1.5 milyar veya daha üzerinde bir sayıya ulaşıyorsa, büyük ihtimalle borsanın zirvesi oralarda bir yerde oluÅŸacaktır.
Sonuç olarak temel analiz ve teknik analiz bana “Borsada yatırım yapıyorsan, bekle, fazla al-sat yapma ve bırak trend seni yükseltsin” diyor. Ta ki yukarıda anlattığım belirgin sinyaller gelene kadar.
DOLAR
Dolar/TL kuru için fazla birÅŸey yazmaya gerek yok. Yukarıdaki temel analiz, doların yönünü de belirliyor. Åžu an faizlerimiz çok yüksek ve doların yükselen bir trend oluÅŸturması çok zor. Geçen haftalarda 3.64’lere kadar yükselmiÅŸti ve bunu sürdüremedi ve ÅŸimdi 3.53 civarından iÅŸlem görüyor. 3.50’nin altını yine görebilir. Hatta 3.45’ler bile görülebilir. Åžu an için eÄŸer dövizde pozisyon alacaksanız vadeniz en az 1 yıl olsun. Önümüzdeki 1 yıl içinde bu coÅŸku ve partinin devam etmesine imkan yok. Belki de bu coÅŸku 2 ay sonra bitecek ve dolar  yeniden yükselmeye baÅŸlayacak. Belki de 7-8 ay daha parti devam edecek. Bilemiyoruz.  Bakarsınız 2 hafta sonra ABD’de borsalar sert bir ÅŸekilde düşmeye baÅŸlar ve 3.50 den dolar alanlar çok kazanabilir. Ama önemli olan nokta vadenizdir. EÄŸer dolar alayım da 1 ayda yükselsin derseniz, 1 ay içinde beklediÄŸiniz olmazsa, stres yaÅŸamaya baÅŸlarsınız ve bu durum size çok kaybettirir. Bu yüzden dolar ucuz ama, en az 1 yıl vadeli düşüneler için ucuzdur. Doların normal ÅŸartlar altında kısa vadede 3.50 ile 3.57 arasında dalgalanmasını bekliyorum. Ä°ki gün arka arkaya 3.50 altında kapanış yaparsa, 3.42-3.45 aralığı yeni hedefi olur.
SaÄŸlıcakla kalın… Paranız saÄŸlığınızı bozmasın…