Balonlar Tespit Edilebilir mi? BIST-100 ne Alemde?

Bingöl’de ÅŸehit düşen kardeÅŸlerimize Allah’tan rahmet ve acılı ailelerine sabır ve baÅŸsaÄŸlığı diliyorum. Ayrıca, kanlarıyla suladıkları bu güzelim ülkeyi bize bırakan tüm ÅŸehit ecdadımıza ve 15 Temmuz  hain darbe giriÅŸiminde canlarını veren ÅŸehitlerimize de Rabbimden rahmet diliyorum.  

***

Daha önceki üç yazımda yabancı para girişleri ile borsa ve dolar arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışmıştım. Sonuçta Ocak ayı başından bu yana, gelişmiş ülkelerden (GÜ) gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) sermaye girişi vardı ve bizim piyasalarımız da bundan oldukça yararlandı. Küresel borsalarda da yıl başından bu yana artış eğilimi devam ediyor. ABD endeksleri rekorlar kırarken, yer yer düşüşler olsa da, ana trendin yukarı yönlü olduğunu görüyoruz.

Yukarıdaki grafik belirli borsaların yıl başından bu yana getirisini veriyor. BIST-100 Yunanistan’dan sonra en yüksek getiriyi (%28.08) elde etmiÅŸ durumda. MSCI GOÃœ endeksi ise %16.26 getiri saÄŸlarken, MSCI dünya endeksi ortalama olarak %9.25 yükseliÅŸ yaptı. Temel soru, küresel borsalardaki bu olumlu hava daha ne kadar devam eder? Borsalarda bir balon oluÅŸtu mu? EÄŸer oluÅŸtuysa bu balon ne zaman söner?

Hemen ÅŸunu belirtelim ki; akademik dünyada henüz balonun tanımı bile tam olarak yapılmış deÄŸil. Yani ne ABD ne de diÄŸer borsa endekslerinde bir balon oluÅŸup oluÅŸmadığını söyleyebilmek için balonun ne olduÄŸunu bilmemiz gerekiyor. Modern Finansın babası Eugene Fama, bir balon modeli olmadığını, neyin balon neyin balon olmadığının en azından ÅŸimdilik ayırt etmenin bir yolu olmadığını belirtiyor (ilgilenenler birbirlerine karşıt görüşte bulunan Eugene Fama (Modern finans ve Etkin Pazar Hipotezinin babası)  ve Richard Thaler (Davranışsal finansın babası)  ile yapılan bu röportajı izleyebilirler –  İngilizce). Fama’nın bu röportajdaki vurguları üzerine,  Robin Greenwood, Andrei Shleifer ve Yang You isimli bilim insanları  “Fama için Balonlar” baÅŸlıklı bir makale yayınladılar. Bir bakıma Fama’nın söylediklerini test etmeye çalıştılar ve amaçları bir balonu önceden tespit etmekti. Amerikan Ekonomik AraÅŸtırmalar Merkezi NBER’de yayınlanan bu makaleye bu linkten ulaÅŸabilirsiniz. Makalenin ulaÅŸtığı sonuçlara kısaca deÄŸineceÄŸim. ABD borsasındaki sektörlerde %100’den fazla deÄŸer kazanımı olduktan sonra, neler olduÄŸuna bakıyorlar. Sonuçlarını 4 ana baÅŸlıkta toplamışlar;

  1. Yazarlar, Fama’nın iddia ettiÄŸi gibi, %100 getiriden sonra bile, artışların devam edebildiÄŸini, geleceÄŸe iliÅŸkin getiri öngörüsünde bulunmanın neredeyse mümkün olmadığını söylüyorlar. Bazı durumlarda %100 getiri sonrasında çöküşlerin olduÄŸunu ana bazı durumlarda da daha uzun süreler artışın devam ettiÄŸini belirtiyorlar.
  2. Ortalama olarak gelecekteki getirileri tahmin etmek zor olsa bile, %100 bir yükseliş sonrasında, bir çöküş olması olasılığı, ortalama bir zamanda meydana gelmesi olasılığından daha yüksek oluyor. Geçmişteki getiriler arttıkça, yükselişin çöküşe dönüşmesi olasılığı artıyor.
  3. Belirli hızlı bir yükseliş sonrasında eğer bir çöküş (crash) yaşanmışsa, hiçbir çöküş yapmadan artış devam eden durumlar ile çöküş yaşanan durumlar arasında belirgin bir davranış farkı var. Çöküş yaşanan durumlarda sonlara yaklaştıkça volatilite (dalga boyları) artıyor, yeni halka arzlar ve yeni hisse satışları artıyor, günlük fiyat artışları normalin üzerinde olmaya başlıyor ve yeni şirketlerin fiyatlarında orantısal olmayan fiyat artışları görülüyor.
  4. Üçüncü maddede belirtilen fiyat davranışları ortaya çıktığında, bunlardan alım yönünde kaçınarak, daha yüksek getiriler elde etmek mümkün olabiliyor.

Yazarlar, makalelerindeki sonuçların para kazanmak adına kullanılmaması vurgusunu yaparken, özellikle balonların tepelerini tahmin etmenin neredeyse imkansız olduğunu ve balon olduğu düşünülen yerlerde açığa satış yapmanın çok riskli olabileceğini de belirtiyorlar.

Bu makaleye ek olarak ben de balonlar hakkında kendi tecrübe görüşlerimi sizlere aktarmak istiyorum. Her şeyin bir ederi, makul bir fiyatı vardır. Fiyatı belirleyen tek bir kanun vardır ve bunu birinci sınıf ekonomi öğrencilerine arz-talep kanunu olarak anlatırız. Eğer talep artıyorsa fiyat artar. Talep artamasa ve sabit kalsa dahi,  arz azalıyorsa (yani insanlar elindeki hisseleri satmaya gönüllü değilse) fiyat yine artar. Talebin niçin arttığı ise ayrı bir konudur. Bir haber talebi artıracağı gibi, birden fazla gelişme de talebi artırabilir. Dolayısıyla talebi belirleyen etkenleri ya da faktörleri iki ana kısma ayırıyorum. Birincisi makro faktörler, ikincisi de mikro faktörlerdir.

Makro faktörlere örnek olarak, faizleri, döviz kurlarını, genel ekonomik iyileşmeyi vs örnek verebiliriz. Mikro faktörlere örnek olarak ise, bir şirketi ilgilendiren olumlu ya da olumsuz gelişmeleri sıralayabiliriz. Örneğin, bir şirketin yeni bir yatırıma başlaması ve piyasa tarafından bu yatırımın ileride yüksek kâr artışlarına sebep olacağının öngörülmesi talebi artırabilir. Ya da bir firmanın yeniden yapılanarak verimsizlikleri azaltması ve karlılığını yükseltmesi benzer olumlu talep etkisi yaratabilir.   Tam tersine, bir firmanın faaliyetinin zararla sonuçlanması, firmayı etkileyecek beklenmedik olumsuz gelişmeler talebin azalmasına ve arzın artmasına neden olur.

Sonuç olarak talep ya artıyordur ya sabit kalıyordur ya da düşüyordur. Bugün talebin artmasına neden olan bir faktör, bir süre sonra etkisini kaybederken, bir baÅŸka faktör talebi artırabilir. Yani, talep ve arzı belirleyen yüzlerce faktör olabilir ve bir analistin tüm bu faktörleri ayıklamaya yönelik çabası boÅŸuna olabilir. Ä°ÅŸte bu yüzden “teknik analiz” adı verilen araçlar bütünü ortaya çıkmıştır. Teknik analiz göstergelerinin birçoÄŸu, talep ile ilgilenir ama kaynağını sormaz ve talebin neden arttığıyla deÄŸil, artıp artıp artmadığıyla ilgilenir. RSI göstergesinin dip yapıp yükselmeye baÅŸlaması talebin arttığını gösterirken, en büyük sorun ÅŸudur ki; bu RSI artışı sürekli olacak ve devam edecek midir? Ä°ÅŸte bu sorunun cevabı çok net deÄŸildir. Ä°ÅŸte tam da bu noktada benim teknik analistlerden ayrıldığım nokta; artmaya baÅŸlayan talebin arkasındaki motivasyonu bulup ortaya çıkarmaktır. EÄŸer bir hissenin RSI veya Stokastik veya TKE göstergesi artmaya baÅŸlamışsa, bu teknik dinamiÄŸin ardındaki temel dinamiÄŸe bakarım. Uzun vadeli yükseliÅŸ trendlerinin ardında her zaman temel analize dayalı bir sebep vardır.

Konuyu dağıtmadan asıl iÅŸin özüne gelelim. “Balonlar” demiÅŸtik. Aslında balonlar öyle düşünüldüğü gibi pek nadir deÄŸiller ve her gün piyasalarımızda onlarca balon durumları yaÅŸanıyor. Örnek olarak aÅŸağıdaki hisse grafiklerine bakınız… Bunların hepsinde %40’tan fazla düşüşler var. Grafiklerin alt kadranına HLYUZDE isimli bir gösterge ekledim. Bu gösterge bir bakıma iÅŸlem miktarını da içine alan volatiliteyi (dalga boylarını) gösteriyor. Bu hisselerin hepsi geçmiÅŸe bakıldığında %80 ile %100’den fazla prim yaptıktan sonra önemli düşüşler yaÅŸamışlar. Bu düşüşler öncesinde belirgin bir davranış biçimi görebiliyor muyuz? Bu grafikleri inceleyin ve ortak bir sinyal çıkarmaya çalışın. Fakat, hepsinde kesin ortak bir sinyal bulsanız bile, bilimsel yaklaşım der ki; bunu genelleyemezsiniz. Bunu genelleyebilmek için, çok sayıda örnekte aynı davranışın sergilendiÄŸini görmelisiniz. Kaldı ki, burada bile çok bariz ve hepsinde geçerli bir sinyal bulmak zor. Åžimdi yukarıdaki bilimsel çalışmada vurgulanan noktaya dönelim. Büyük balon sonraları oluÅŸan çöküşlerden önce volatilite artışından bahsediliyordu. Tek tek bakalım.

GEDZA Ekim 2016 ile Temmuz 2017 arasındaki 8 ayda 5 TL’den 9 TL’ye kadar yükselmiÅŸ, yani %80 prim yapmış. 8 TL ile 9 TL arasında dalgalanma yapmaya baÅŸladığında HLYUZDE göstergemiz zaman zaman 10 seviyesine kadar çıkmış ama çöküşün baÅŸladığı yerde 8.5 TL’den 7.5’TLye düşerken dalga boyu 20’lere çıkmış ve bu önemli bir çöküş sinyali olmuÅŸ. Bu çöküş öncesindeki günlük hareketlere baktığınızda ise bir yatırımcı Nisan başında balon oluÅŸtuÄŸunu (yükseliÅŸin çok abartılı olduÄŸunu) düşünerek satsa emin olun, 8.50 seviyesi yukarı geçilip 9 TL’ye doÄŸru hareket olurken emin olun yeniden alıma geçecektir. Bir bakıma, çöküş öncesinden en az 4-5 defa balon olduÄŸunu söyleyecek ama, bir türlü beklediÄŸi çöküş gelmeyecektir. Ä°ÅŸte bu noktada insanın psikolojisini deÄŸiÅŸtiren ÅŸey fiyat hareketleridir. Siz balon olduÄŸunu söylersiniz ve çöküş beklersiniz ama hisse 9 TL’ye doÄŸru yol alır.  İşte bu yüzden fiyatlar ÅŸeytandır derim. Sizlerin makul düşüncelerinizi fiyat hareketleri yalanlayabilir. Her geçen yeni gün, çöküş olmayacağına dair inancınız artar. Belki de 7.5 TL’Ye düştüğü gün çok ucuzladı diyerek alım yapabilir veya maliyet düşürmek için yeni hisse pozisyonu alabilirsiniz. Demek ki, balon olduÄŸunu düşünmeye baÅŸladıktan sonra fiyatlar 3-5 ay daha hiç bir ÅŸey olmadan yükseliÅŸine veya hafif yukarı eÄŸimli artışına devam edebilir. Ama ÅŸu bir gerçek ki; ilk çöküş sinyali geldiÄŸinde (8.50’den 7.50’ye düştüğünde) alım yapmaya kalkışmak size balkondan atılan keskin bıçağı elle tutmaya çalışmaya benziyor. Bu grafikteki çok önemli bir nokta da, Bir balonun balon olduÄŸunu ancak çöküş baÅŸladıktan sonra söyleyebiliyoruz.

Bu grafikte de SEKUR hissesini görüyorsunuz. Eylül 2016’dan Temmuz 2017’ye kadar olan dönem içinde 5 TL’den 9 TL’ye kadar yükselmiÅŸ ( bir ara 10 TL’nin üzerini de  görerek %100’den fazla  prim yapmış). Åžubat ayından itibaren yatay hareket yaparken, zaman zaman ortaya çıkan volatilite artışlarına dikkat ediniz. Genelde 50 üzerini görmüş ama çöküş baÅŸlamadan hemen önce 100 seviyesini geçmiÅŸ sonra 8-10 gün yataya girmiÅŸ, çöküş baÅŸladığında da 100’ün üzerine çıkmış ve çöküş devam ederken 200 seviyelerini görmüş. GrafiÄŸin ne sol kısmında da volatilite artışı var ve burada da 200’ün üzeri görülmüş ama bir farkla,. Burada volatilite artışı baÅŸladığında fiyatlarda yukarı yönlü hareket var. Yani çöküşün tam tersi bir sinyal alıyoruz. Bir yatırımcı eÄŸer SEKUR hissesinde pozisyon almış ve daha sonra bir gün içinde HLYUZDE göstergesi zirvelerini yukarı geçerken düşüş oluyorsa en azından bu iki örneÄŸe göre, hemen yangın yerinden kaçmaya bakmalıdır. Åžunu da belirtelim ki, çöküşün baÅŸladığı 1-2 gün devam ettiÄŸi ve sonrasında yeniden yükseliÅŸlerin de yaÅŸandığı birçok durum bulunabilir. Tersine fiyatlar diplerdeyken, Volatilite geçmiÅŸ zirvelerin üzerine çıkıyorsa ve fiyatlar hızlı yükseliÅŸe giriyorsa, bu durum bir yükseliÅŸ trendinin baÅŸladığının iÅŸareti olabilir (her zaman deÄŸil).

Bu örnekler geçmiÅŸe dönük olarak çoÄŸaltılabilir. Ben sadece son zamanlarda sert düşüş yapmış iki örneÄŸi ele aldım ama dediÄŸim gibi, bunları genelleyemeyiz. Sadece ÅŸunu bilin ki, HLYUZDE göstergesi çok sert bir artış yaparken, düşüş varsa orada fazla durmamak gerekir. Åžimdi bu gösterge formülünü eminim birçok kiÅŸi soracaktır. Sizler sormadan ben hemen aÅŸağıda vereyim. Matriks’in indicator buldier fonksiyonunu kullanarak oraya kopyalayabilirsiniz.

{HLYUZDE GOSTERGESI}
X1:=if(H<ref(L,-1), (ref(H,-1)-L)/L*100, (H-L)/L);
X2:=V/ref(V,-1);
X3:=if(L>ref(H,-1), (H-ref(L,-1))/ref(L,-1)*100, (H-L)/L*100);
x4:=if(X1*X2>X2*X3,X1*X2,X2*X3);
X4

Şimdi de BIST-100 endeksine bakalım. Son zamanlarda balon oluştuğuna dair anormal bir davranış var mı? En azından bir volatilite artışı söz konusu mu?

Burada hemen vurgulamam gereken bir nokta var. HLYUZDE göstergesi, her hisse için aynı deÄŸerler etrafında dalgalanmıyor. Çok dalgalı olan bir hissede bu deÄŸerler 200-300 veya hatta 1000 deÄŸerleri alabilirken, BIST-30 veya derinlikli kağıtlarda 15-20 çok yüksek rakamlar olabiliyor. Dikkat ederseniz, BIST-100 endeksinin HLYUZDE göstergesi 10 deÄŸerini gördüğünde önemli bir yükseliÅŸ trendi baÅŸlayacağının sinyali gelmiÅŸ. Zaten o sıralardaki yazılarıma bakarsanız, endeksin 79.500 seviyelerinden 90 binlere kadar yükselebileceÄŸini belirtmiÅŸtim. Daha sonra da genellikle bırakın fazla al-*sat yapmayın ve trend sizi yükseltsin yorumunda bulunmuÅŸtum. Bu görüşümü de çok uzun zamandır deÄŸiÅŸtirmedim ve deÄŸiÅŸtiÄŸinde sizlere yazacağımı belirttim. Åžu an ise yükseliÅŸ trendinin çok dar bantta devam ettiÄŸini ve volatilitenin çok düşük seviyelerde olduÄŸunu görüyoruz. Bu durum iyi mi kötü mü derseniz, hem iyi hem de kötü. Çünkü volatilitedeki azalma ve çok dar bir banta sıkışma, kısa vadeli kâr potansiyelini ortadan kaldırır. Bu tür zamanlarda piyasa psikolojisinin olumlu temkinlilik içinde olduÄŸunu görürüz. Herkes bir birini kollar ve ilk kötü günde exit yapmak ister. Herkes derken, yerli kurumsallar ile yabancı kurumsalları kastediyorum. Bir yabancı kurumun yaptığı bir satış dalgası bir anda dalga dalga yayılabilir ve çok düşük seviyelerde olan volatilite birden yukarı fırlar. Balon patlamadan ve çöküş baÅŸlamadan önce BIST’te volatilitenin 5-6 seviyelerine yükselmesi ve sonra düşmesi, çöküş baÅŸladığında da en azında 8-10 seviyelerine yükselmesi beklenebilir. EÄŸer borsa yukarı giderken volatilite artışı olursa ve örneÄŸin 7-8 gibi rakamlar görülürse, bu durum endeksin yükseliÅŸini sürdüreceÄŸine dair iÅŸaret olur. Åžu an endekste balon oluÅŸtu ve patlayacak demek için yeterli veri yok. Volatilitenin çok düşmüş olması aynı zamanda bollinger bantlarını da çok sıkıştırmış durumda. Endeks 90 binin üzerine çıktığından beri, 20 günlük üssel hareketli ortalamanın üzerinde gidiyor. Fiyatların orta bandın altına geçmesi durumunda 97.500 civarında bollinger alt bandı destek olacaktır. Bu tür aÅŸağı yönlü bir dalgalanma olması sonrasında yeniden sert yukarı hareketlerin görülmesi ve HLYUZDE göstergesinin 1-3  hafta içinde en az 2-3 defa 5-6 seviyelerinin üzerine çıkması, yükseliÅŸ trendinin sonuna yaklaşıldığının bir göstergesi olabilir. Fakat yüzde 100 doÄŸru bir yargı olamaz.

Bu aÅŸamada, unutmayınız ki, küresel ve yerelde olan her türlü geliÅŸme (FED tutanakları, ABD Tarım dışı istihdamı, G20 toplantısı, Katar krizi, Kuzey Kore’nin denemeleri, Türkiye’nin büyümesi vs…) fiyatların içinde bulunuyor. Küresel borsaları Ocak ayından ve hatta Kasım ayından bugüne kadar ayakta tutan ve coÅŸturan hikaye, ABD’nin büyüme yolunda emin adımlarla ilerlerken, FED’in faiz artışlarını yavaÅŸ ve zamana yayarak yapacak olması ve Avrupa BirliÄŸi’nde parasal geniÅŸlemenin devam edecek olmasıydı. Fakat fundamental ortam (temel analiz kriterlerine göre olan ortam) aslında yavaÅŸ yavaÅŸ deÄŸiÅŸiyor. Bu deÄŸiÅŸim hızlı deÄŸil.  AB Merkez Bankası tutanaklarında geniÅŸlemeci tahvil alım programına iliÅŸkin olmulu cümlelerin deÄŸiÅŸtirilmesi ya d açıkarılması konuÅŸuldu ama, enflasyon verileri hala düşük olduÄŸu için ileride tartışmak üzere çıkarmadılar. Bu bile euro’nun deÄŸer kazanmasına yetti. Belki de 3-5 ay içinde artım AB Merkez BAnkası parasal geniÅŸlemeyi devam ettirmeyecek. FED tutanakları, Eylül veya Aralık ayında parasal daralmanın baÅŸlayacağını sinyal veriyor ama BaÅŸkan yardımcısı Satnley Fischer Trump yüzünden yatırım ortamının o kadar da iyi olmadığını düşünüyor.  Trump’ın ekonomiye iliÅŸkin vaatlerinin içi boÅŸ çıkmaya baÅŸladı. Küresel dış ticaret konusunda Trump kaynaklı sıkıntılar var. Avrupa BirliÄŸi’nde borçlu ülkelerin ve Almanya’nın tahvil faizleri artmaya baÅŸladı ve bu artış trendinin hemen bitmesini beklemek saflık olur.

Fakat tüm dünya malda. ABD’deki finans uzmanları ve finansal sitelerde gördüğüm psikoloji şöyle; “ÅŸu an hala olumlu hikayemiz devam ediyor. FED hala temkinli. AB Merkez Bankası adım atana kadar daha zamanımız var ve iyi de kâr ettik. Artık ÅŸu kârımızı nasıl realize edeceÄŸimizin planlarını yapmaya baÅŸlasak iyi olur. Dolayısıyla çocuklar herkesi kollayın kim satmaya baÅŸladı bana da haber verin. Bakın, FED toplantı tutanaklarında borsaların çok yükseldiÄŸine iliÅŸkin mesajlar var ve bize Greenspan’ın 2000 yılında Nasdaq balonu öncesinde söylediklerini hatırlatıyor.”

Investopedia sitesi S&P500 endeksinin birçok kritere göre ortalamaların çok üzerinde olduğuna dair tablo yayınlamış (Bu yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz).  Bu tablodaki kriterleri ayrıntılı olarak anlatacak zamanım yok ve yazının gereksiz uzamasına neden olur. Ama sizler aracı kurumlarınızdan bunları öğrenebilirsiniz.

SONUÇ: Küresel olarak Parti devam ediyor ve Eylül ayına kadar da devam edeceÄŸi düşünülüyor ama herkes Eylül’ü bekliyorsa bir sorun olmalı. Ufak ufak kâr realizasyon denemeleri de baÅŸlayabilir.  Siz siz olun, büyük düşüş baÅŸlamadan bir gün önce, bunu hissedeceÄŸiniz veya  birinin  bunu haber vereceÄŸi hayaline kapılmayın.  Borsamızın bu haftaya önce temkinli baÅŸlamasını daha sonra da yön arayışında olmasını bekliyorum. Endeks geçen hafta en yüksek 101.415 seviyesini görüp 100.084 seviyesinden kapandı. 99.500 seviyesinin altına düşmek istemeyecek ve bu seviyelere gerileme olması durumunda yukarı yönlü hareket isteÄŸinde olacaktır ama 100.500 civarında dirençle karşılaÅŸacaktır. Bu aÅŸamada yeni pozisyonlar açmanın anlamı pek yok. Geçen haftanın son üç gününde gerilemiÅŸti. Bunun devamı gelebilir ve ardından yukarı yönlü tepki görürüz. Bu tepinin gücü önemli olacaktır ama az önce de söylediÄŸim üzere 100.500 seviyesinin üzerini beklemiyorum. 99.600 altında kapanış olması endeksi 98.000-98.500 aralığına kadar çekebilir.

NOT: Dolar hakkında ayrıca bir yazı yazacağım.

“Balonlar Tespit Edilebilir mi? BIST-100 ne Alemde?” ile ilgili 2 yorum

  1. merhaba, bankacılık sektörüne gelen alımlar endeksi 102800 taşıdı. (halkbank %5 primliyken yazıyorum hocam) bankacılık sektörü ile rekor tazelemiş olmasını endeks açısından sağlıklı
    buluyorum, tam da balon yazınınızın üzerine denk geldi. diyeceğim şu ki: bankacılıkla beraber zannımca endeks 115bine doğru gider.
    (tabii N Åž A ‘da) Ä°nsanoÄŸlu doyumsuz, aslında burdan çıkıp, düşmesini beklemek yanlısıyım ama birkaç zamandır takip ettiÄŸim yazılarınız neticesinde, endeks daha dönüş yapmayacak kanaati de bende oluÅŸmuÅŸ durumda.
    bankalardaki hareket için düşünceme katılır mısınız? yoksa bu küçük çekirgenin öğreneceği daha çok şey mi var :)

    1. Bence en doÄŸru yerden yakalamışsınız. Çünkü KGF desteÄŸi ve BDDK’nın da uyarılarıyla bankalar geçmiÅŸ yıllara göre oldukça kârlarında artış saÄŸlayacaklar. Zaten endeks dediÄŸimiz ÅŸey, ağırlıklı bankalardan oluÅŸuyor ve holdingler de bankaların sahipleri olduÄŸu için Holding kârlılığı da en azından kısa vadede artacak. Piyasa da hazır dışarıdan para giriÅŸi varken bu fırsatı kaçırmak istemez.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir