Türkiye’de kamuoyu çok meşgul.
Deniz Seki’nin mapustan çıkması kutlanmalı mı, telin mi edilmeli? Arda niye o gazeteciye kafa attı? Ve beni çok rahatsız eden bir başlık: Abartılı taharet hareketi ile malum merciye su kaçarsa oruç bozulur mu? Ben cüsseli olduğum için bayağı aktif taharet yaparım, hayati bir konu. Bu yoğun gündemde vatandaşın zeytinliklerin kurtarılmasına fırsat bulduğuna çok şaşırdım. Muzur bir konu, toplumsal bilinç bir uyanırsa, maazallah! Sonra sokak köpekleri, HES’ler derken bir bakmışınız insan hakları filan savunmaya başlarız ve rejim sarsılır. Neyse ki Binali Abimiz “Tesis mi önemli, zeytin mi?” diyerek bu bozguncuların ağzının payını verdi de rahatladım.
Bilmiyorum, bu cehennemi gündemde 80 milyonun ekmeğini ilgilendiren enflasyon sorunsalı kendine yer bulacak mı, bulamayacak herhalde. Ama kör ve sağırların birbirini ağırladığı bu sessiz ve karanlık fikir çölünde FÖŞ gerçekleri haykıran tek cesur ses olarak yoluna devam etmek zorunda. Ne cümle ama! Ulan Orhan Pamuğ’a Nobel ödülü veriyorlar da, beni es geçiyorlar. “Benim adım Kırmızı” e, ne olmuş? Benim adım da Koca Taharetçi?
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)