Merkez Bankası’nın dört bir koldan uyguladığı heterodox para politikası (likidite sıkışıklığı, döviz swapı, örtülü faiz artışı, zorunlu karşılık indirimi) sonucunda USD/TL kuru bu yazıyı yazdığım sıralarda 3,7250 düzeyine gerilemişti.
Kur 3,90’lar düzeyine kadar çıkıp da 3,70’ler düzeyine gerileyince önemli bir para politikası başarısı var gibi görünüyor. Gerçek öyle mi acaba? Bunu anlayabilmenin en kestirme yolu benzer ekonomilerin para birimlerinin Dolar karşısındaki durumuyla TL’nin Dolar karşısındaki durumunu karşılaştırmaktan geçiyor. Türkiye ile birlikte kırılgan beşli kategorisinde yer alan ekonomileri gösteren aşağıdaki tablo bu amaçla hazırlandı. Tablonun ikinci sütunu Doların diğer para birimlerine karşı değer kazanmaya başladığı yani Trump’ın ABD başkanlığına seçildiği 9 Kasım 2016 günündeki kurları, üçüncü sütunu bugünkü kurları ve son sütun da bu iki tarih arasında kurlarda ortaya çıkan yüzde değişimi gösteriyor.
1 USD =Â | 9.11.2016 | 2.02.2017 | Fark (%) |
Brezilya Reali | 3,2254 | 3,1174 | 3,3 |
G. Afrika Randı | 13,4457 | 13,3629 | 0,6 |
Endonezya Rupiahı | 13,127 | 13,351 | -1,7 |
Hindistan Rupisi | 66,435 | 67,375 | -1,4 |
Türk Lirası | 3,1922 | 3,7250 | -16,7 |
TL Hariç Ortalama | 0,2 |
Tabloya göre Brezilya Reali o günden bugüne yüzde 3,3, Güney Afrika Randı yüzde 0,6 değer kazanmış, buna karşılık Endonezya Rupiah’ı yüzde 1,7, Hindistan Rupisi yüzde 1,4, Türk Lirası ise yüzde 16,7 oranında değer kaybetmiş. Bir başka deyişle Trump ile çıkışa başlayan ve yine Trump ile düşüşe geçen Dolar karşısında Türkiye ile aynı grupta kabul edilen ekonomiler aşağı yukarı başladıkları yere dönmüşken TL yüzde 16,7 değer kaybını telafi edememiş görünüyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)