2017’ye Girerken Önemli Noktalar ve Piyasalar

2016 yılı bitiyor. Aslında hepimiz “artık bitsin de kurtulalım” diyoruz ama 2017, 2016’dan daha iyi olacak mı? Yoksa 2017’de 2016’yı mı arayacağız. Gelen gideni aratır derler ve çok uzun bir süredir, gelen yeni yıllar hep eskiyi arattı. Aslında 2017’ye çok farklı açılardan bakılabilir. Uluslararası iliÅŸkiler, ekonomi, kültür, sanat, eÄŸitim vs… Ama uzmanlık alanım gereÄŸi ekonomi objektifinden 2017’ye bakacağım. Önce bazı tespitler yapalım.

  • Noel tatili sona erdi ve bugün Avrupa ve ABD açık olacak. Dün ABD piyasalarında iÅŸlem vardı fakat yoÄŸun deÄŸildi.
  • Dün, ABD’de 109 olarak beklenen Tüketici Güven Endeksi 113 olarak açıklandı ve bu durum ABD dolarının hafifçe artmasına neden oldu.
  • TCMB, Aralık ayında enflasyonda yıllık enflasyonunun iÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyatlarındaki artış,  artan döviz kuru, yükselen petrol fiyatları ve tütün ürünlerinde vergi artışlarına baÄŸlı olarak yükseleceÄŸini belirtti.  Dün bu nedenle dolarda yukarı yönlü bir hareket gördük. TCMB bunun yanında, yakın dönemde döviz kuru ve petrol fiyatlarında gözlenen yükseliÅŸin enflasyon üzerindeki etkilerinin toplam talep koÅŸullarına baÄŸlı olarak görece sınırlı kaldığını da belirtti.
  • Türkiye’nin 2017 yılında yaklaşık 200 milyar dolar civarında kaynak bulması gerekiyor. Bunun 165 milyar doları 1 yıl içinde çevrilmesi gereken borç miktarı olup, 35 milyar doları da cari açıktır.
  • 2016 3. çeyrekte takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre ekonomimiz %2.4 küçüldü.
  • 20 Ocak’ta Obama gidiyor ve Trump bu koltuÄŸa oturacak. Normalde siyasetçiler, seçim öncesi söylemlerinde çok sert olurlar. Fakat koltuÄŸa oturduktan sonra bu söylemler hafifler. Fakat, seçim biteli neredeyse 2 aya yakın bir zaman olmasına raÄŸmen, Trump’ın görüşlerinde pek bir deÄŸiÅŸiklik olmadığı gibi, özellikle Çin’e yönelik saldırgan tutumunu sürdürüyor. EÄŸer Trump verdiÄŸi sözleri gerçekleÅŸtirecek olursa, 2017’de ABD’de
    • Vergi oranları düşürülecek (%30’lardan %15-20 seviyelerine düşüş olabilir)
    • Kamu harcamaları artırılacak ve özellikle de alt yapı yatırımları baÅŸ rolü üstlenecek.
    • Ä°thalatta vergi oranları ve diÄŸer bariyerler artırılacak. Meksika, Çin ve diÄŸer Latin Amerika ülkelerinin bundan olumsuz etkilenmesi bekleniyor.
    • ABD dışında üretim yapan büyük ÅŸirketlerin bu yatırımlarını ABD’ye çekmesine yol açacak düzenlemeler bekleniyor. ÖrneÄŸin Apple Tayvan’da yaptığı üretimi ABD’ye getirirken yüksek vergi duvarı ile karşılaÅŸtığında, bunu ABD’de üretmek daha ucuza gelebilir. ÖrneÄŸin Trump’ın kazanması sonrasında, Ford, Meksika’ya yapacağı yatırım planından vazgeçti.  Trump her ne kadar ben Amerikayım ve istediÄŸim gibi ithalat vergilerini artırırım diye düşünse de, bu durum küresel çapta çok sert bir dış ticaret hacmi daralmasına neden olabilir. Çünkü herhalde diÄŸer ülkeler de seyirci kalacak deÄŸiller.
  • Jepolitik riskler devam ediyor. Åžu an Suriye’de devam etmekte olan savaşın 2017’de bitmesi beklenmezken, Rusya ve Ä°ran ile yakınlaÅŸmamızın ileride Türkiye için olumlu ya da olumsuz ekonomik sonuçları konusunda analiz yapabilmek için yeterli done yok. Çünkü uluslararası iliÅŸkilerimiz  de aynı borsa gibi aşırı volatil bir hal aldı. Åžu an ABD ile birlikte DAEÅž’e karşı bir operasyonu birlikte mi yürütüyoruz, yoksa, PYD’ye desteÄŸi nedeniyle ABD’ye karşı  bir tavır mı aldık? Bunu ben analiz edemiyorum. Rusya ile yakın iliÅŸkiler belki bir yandan turizm sektörünü ve yaÅŸ sebze meyve ihracatını olumlu etkileyebilir ama yaÅŸanan son hain terör saldırıları bu yıl için de turizm konusunda çok umutlu olmamızı engelliyor. Çünkü turizm sektörünü kurtarabilecek tek ülke Rusya deÄŸil. Avrupa’dan resmen tık yok.
  • 2017’de bir baÅŸka önemli olan nokta, referandum ve bunun iç siyasi dinamikler üzerindeki etkisidir. Yapılan açıklamalara göre, referandum yüksek bir olasılık olarak görünürken, referandum sonrasında bir seçim olmayacağını siyasiler söylüyor. Fakat, bunun piyasa ve ekonomi üzerinde olumsuz etki yaratmaması için böyle mesaj verildiÄŸini düşünüyorum. EÄŸer tasarı halindeki BaÅŸkanlık sistemi referandumdan geçerse, bana göre seçim olmama olasılığı yok gibi. Dolayısıyla 2017’de iç siyasi dinamiklerde de çok dalgalı bir görünüm izleyeceÄŸiz.
  • Türkiye-AB iliÅŸkilerine baktığımızda ise ÅŸu an kelimenin tam anlamıyla iliÅŸkiler donmuÅŸ durumda. Avrupa’nın tek derdi var; “Aman bize mülteci göndermeyin”. Kendimize döndüğümüzde ise, zaten biz AB’nin dağılmakta olduÄŸunu düşünüyor ve oraya girelim gibi bir derdimiz de yok. Bu iliÅŸkilerin 2017’de deÄŸiÅŸmesi beklenmemeli.
  • Avrupa’da 2017’de en önemlisi Almanya olmak üzere dört seçim var. BilindiÄŸi üzere ÅŸu an Avrupa’da yaÅŸayanlar Avrupa BirliÄŸine hoÅŸ bakmıyorlar ve Almanya’da Merkel güç kaybederken, radikal söylemler öne çıkıyor. Bunu Hollanda da görüyoruz. Nasıl ki; brexit önemli stresler yaratmışsa bu seçimler piyasalar açısından da stresli geçebilir. (Bu noktayı yazımın ilk versiyonunda atlamışım, okuyucularımdan Tülay Bayar’ın Linkedin’deki uyarısı üzerine az önce ekledim – 13:38)
  • FITCH Türkiye’nin kredi notunu 27 Ocak’ta gözden geçirecek. Åžu an Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülke statüsünde tutan tek derecelendirme kuruluÅŸu FITCH olduÄŸu için, not indirimi riskine karşılık, bu tarihe doÄŸru piyasalarda sert rüzgarlar esebilir. Bu yüzden Ocak ayının ikinci haftasından sonra piyasalarda FITCH stresini daha net göreceÄŸimizi düşünüyorum.

Yukarıda maddeler halinde verdiÄŸim tespitler sonrasında, 2017 yılının borsa açısından çok umut verici olduÄŸunu söyleyemem. FED’in 2017’de 3 defa faiz artırması bekleniyor. Aslında bu kadatr olmayabilir, fakat, Trump’ın izleyeceÄŸini söylediÄŸi ekonomik politikalar bu 3 artışı destekler nitelikte. Dolayısıyla “2016’ya girerken en az 3 tane faiz artışı bekliyorduk, fakat sadece bir tane oldu” diyerek bu yıl da aynı ÅŸeyin olacağını savunmak zor. Bu yüzden 3 faiz artışı olursa, ben bundan nasıl en az zararla etkilenirim sorusuna cevap vermek gerekiyor.

Dolar/TL kuru gelip 3.50’ye demir attı. Ocak ayından itibaren dolar/TL kurunda istikrarlı bir düşüş trendinin baÅŸlamasını bekleyebilir miyiz? Benim bu soruya cevabım “Hayır” ÅŸeklindedir. Bu durumda “dolar en fazla hangi seviyelere kadar gerileyebilir?” sorusu öne çıkıyor. Teknik olarak 2017 içinde gerileyebileceÄŸi en düşük seviye 3.20-3.30 arası olabilir. Yani 2017’de tekrar 3’Ãœn altında düşer mi diye soranlara cevabım “hayır” ÅŸeklindedir. Ama 2017’de Suriye savaşı biter, AB ile iliÅŸkilerimiz yeniden güçlenir, Trump da sert söylemlerini bırakıp, bu ithal vergileri gibi ÅŸeylerden vazgeçerse, 3 TL seviyesinin altına bile geriler.   Ama ÅŸu an bu olasılıkların çok düşük olduÄŸunu düşünüyorum.

2017’nin ilk aylarında dolarda nasıl bir hareket bekliyorum?

3.40 TL seviyesinin güçlü bir destek olmasını ve 20 Ocak’a doÄŸru piyasalarda stresin yeniden artmasını bekliyorum. Ä°ki sebep var. Birincisi Trump’ın koltuÄŸuna oturacak olması, dolar endeksini yukarı itecektir. Zaten dolar endeksi adeta böyle bir atak yapmak için hazırlık yapıyor görüntüsü veriyor. Ä°kinci sebep ise;  FITCH’in not kararı öncesinde risk almak istemeyenlerin yaratabileceÄŸi baskı olacaktır. Dolayısıyla dolar/TL kuru Ocak ayı içinde 3.60 zirvesini yeniden test edebilir veya bu seviyeleri zorlayabilir. AÅŸağı yönde düşüş olması için FITCH’in notumuzu deÄŸiÅŸtirmemesi yeterli olur. Aslında FITCH 27 Ocak öncesinde, not ile ilgili sinyaller verecektir, fakat daha önce yaptığı gibi saÄŸ gösterip sol vurmaz inÅŸallah. EÄŸer notumuz düşmezse ve aynı seviyeyi korursak (diÄŸer ÅŸartlar aynı kalmak ÅŸartıyla yani dolar endeksinde sert artış yoksa, o sırada baÅŸka faktörler nedeniyle dolar artmıyorsa) Dolar/TL kurunda çok sert düşüş görürüz. Ama not düşerse, bu sefer, zannedersem yeni destek seviyesi 3.60 civarı olur.

Unutmayınız ki, dolarda düşüş trendini baÅŸlatacak en önemli faktör, FED’in 2017’de baÅŸka faiz artırımı yapmayacağı veya sadece 1 tane faiz artırımını yeterli bulacağı durumdur. FITCH notumuzu düşürmezse, dolar/TL elbette ki düşer, ama düşüş trendini baÅŸlatacak bir faktör olmaz.  Düşüş trendinin oluÅŸmasındaki Asıl faktör FED faiz artırımlarının sayısı, ABD enflasyonu ve büyüme oranlarıdır.

Borsaya gelecek olursak, Aralık ayının son iki haftasında genel olarak yukarı gitme isteÄŸi vardı. Ama dün TCMB’nin enflasyon ile ilgili açıklamaları dolar/TL kurunu yukarı itince, borsaya da bir miktar satış geldi ve endeks 77.200 seviyelerinden 76.500 civarına kadar geriledi. Bu sabah dolar 3.5330 civarında bulunuyor ve düne göre yükseliÅŸ yapmış durumda. Ama borsa hafif bir artışla açıldı. Açılışa fazla itibar etmemek gerek. 60 dakikalık grafiklerde bir miktar talep zayıflaması var. Åžu ana kadarki verilerle saÄŸlık bir tahmin yapmak zor olsa da, bugün için 76 bin seviyesindeki desteÄŸin çalışmasını bekliyorum. Küresel piyasalar Ocak rallisine hazırlanıyor. ABD endeksleri güçlü duruyor. Dolayısıyla Ocak ayının ilk iki haftası borsa için daha iyi olabilir. Åžu anda sert bir satış baskısı beklemiyorum. Endeks bir süre güç toplamaya çalışacaktır.  Dolar 3.60 altında kaldığı sürece, borsada güçlü satış baskısı görmeyiz. Doların 3.60’lara doÄŸru bir hareketi söz konusu olursa, endeksin 75 binlere doÄŸru gerilemesi mümkün olur. Fakat 3.60 geçilirse senaryo deÄŸiÅŸir. Bu yüzden ÅŸu an alım konusunda aceleci olmamak lazım ama eldeki senetleri de satıp alttan almaya çalışmanın iyi bir strateji olduÄŸunu düşünmüyorum. Günlük bazda bin puan civarındaki dalgalanmaların normal kabul edilmesi gerekir…

Herkese bol kazançlı bir gün olmasını dilerim…

Bu yazı 28 Aralık 2016 günü saat 10:15 itibariyle yazılmıştır. 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir