Ekonomi gündemine ilişkin konu başlıklarının geri plana itildiği, mevcut yapıyı korumaya yönelik yeni hikaye yazımının giderek olanaksızlaştığı bir süreçten geçiyoruz.
Ön plana çıkan siyasi gelişmeler, beklentilerin olumsuzlaşmasını hızlandıran terör olayları ve seferberlik çağrıları bu sonuçta belirleyici oluyor. Küresel eğilimlere ilişkin endişelerin kademeli olarak ivmelenmesi de, hem öngörü ufkunu daraltıyor ve hem de umutları tüketerek kırılganlık yönündeki algıları besliyor. Artık, ülkemizin gündemi ve beklentiler yönlendirilemiyor; etki ve tepki sarmalı bizi hiç istemediğimiz durumlara sürüklüyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Dünya Gazetesi)