İktisatçılar, bir ekonomik modeli, bir tahmin setini oluşturduktan sonra bu modele bazı şoklar uygulayarak modelin veya tahmin setinin bunlardan nasıl etkilendiğini görmek isterler.
İlk tahminlerde Dolar TL kurunu X olarak tahmin edip modele koyarak diğer değişkenlerin nasıl oluştuğuna baktığımızı düşünelim. Sonraki aşamalarda Dolar TL kurunun çeşitli şoklarla X+ bir değer aldığında modelin diğer değişkenlerinin nasıl değiştiğine bakıldığında bu dediğim uygulama yapılmış olur. Tahmin öncesi o tahminlerin dayanacağı varsayımlar oluşturulurken bu tür şoklar da dikkate alınır.
2016 yılı gerek yurt dışında gerekse yurt içinde bütün şoklara sahne oldu. Yılbaşında şok olarak tahminlere genellikle Fed’in çok sayıda faiz artırımı yapacağı, Rusya ile ekonomik krizin devam edeceği gibi şeyler katılıyordu. Çoğu tahminci Brexit’i, Trump’ın ABD’ye başkan seçileceği gibi konuları tahminlerine birer şok unsuru olarak bile koymadı.
Elimizdeki veriler piyasalarda özellikle CDS primlerine bakarak risk artışlarını, TÜFE verilerine bakarak enflasyondaki gelişmeleri, TCMB’nin uyguladığı ağırlıklı ortalama faizlere bakarak TCMB’nin nasıl bir etki yaratmaya çalıştığını ve nihayet gösterge faiz oranlarına bakarak piyasada bu etkiler sonucunda faizin nasıl oluştuğunu görmemize olanak sağlıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)