Son birkaç yıldır hepimizin dilinde bir yapısal reform lafıdır gidiyor. Neredeyse her düzenleme yapısal reform diye adlandırılır oldu.
Yurtdışı çıkış harçlarını kaldıralım deseniz yapısal reform oluyor, yurtdışı çıkış harçlarını artıralım deseniz o da yapısal reform oluyor. Tam anlamıyla bir kavram kargaşası içinde bulunuyoruz. Bunun temel nedeni herkesin yapısal reformdan anladığı şeyin farklı oluşu. Eğitim, Türkiye için bir yapısal sorundur mesela. Bu sorunu nasıl bir yapısal reformla çözebiliriz diye sorsanız kimisi benim düşündüğüm gibi sorgulayıcı, analize dönük ve tümüyle bilim ağırlıklı bir eğitim modeline geçişi yapısal reform olarak anlatır, kimisi ise tersine dinsel – yerel ahlak eğitimi ağırlıklı bir modele geçişi yapısal reform olarak savunur. Sosyal bilimlerin tümünde olduğu gibi baktığınız yere göre değişen hedefler söz konusudur. Buna karşılık dünya uygulamalarına baktığımızda bilime, sorgulamaya ve analize yönelik eğitim modeliyle ileri gitmiş pek çok ülke örneği söz konusu olurken dinsel – yerel ahlak eğitimine ağırlık veren modellerle ileri gitmiş pek bir ülke örneği bulamayız.
Bütün bunlardan önce yapısal reformların ne olduğunu anlamak için öncelikle Türkiye’nin yapısal sorunlarını ele almamız gerekiyor. Çünkü yapısal reform dediğimiz şey özünde yapısal sorunları çözmeye yönelik modellerden ibarettir. Sorunları anlamadan çözmeye çalışmak ise mümkün değildir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)