Son aylarda iki enflasyon arasında yine ayrışma yaÅŸandı. 2006′dan bu yana farkın sıfıra yaklaÅŸtığı baÅŸka dönemler de var; onlar da kalıcı olmamışlar ve fark tekrar açılmışÂ
Kredi ve enflasyon verilerine ilişkin kısa bir değerlendirme yapacağım. Gıda fiyatlarındaki belirgin artışın etkisiyle ağustos ayında tüketici enflasyonu tahminlerin üzerinde arttı. Böylelikle yıllık tüketici enflasyonu yüzde 6.7’ye yükseldi. Merkez Bankası’nın temel enflasyon göstergeleri arasında özel bir önem verdiği I endeksindeki yıllık yüzde artış da son aylardaki artış eğilimini sürdürerek yüzde 6.2’ye çıktı. Merkez Bankası bu iki gelişmeyi de bekliyordu ve yakın zamanda yaptığı açıklamalarda bunu açıkça belirtmişti.
Son zamanlarda enflasyon üzerine değerlendirme yapmadım bu köşede. Daha önceki değerlendirmelerimde ise önemli gördüğüm bir noktaya dikkat çekmiştim. Temel enflasyonu ister I endeksi, ister H endeksi ile ölçün, tüketici enflasyonu ile 2006 yılının başından bu yana önemli bir farklılık gösteriyordu. Yıllık tüketici enflasyonu hep yıllık temel enflasyonun üzerinde seyrediyordu. Eğer bu endeksler gerçekten ‘temel’ enflasyonu ölçüyorlarsa bu farkın bazen artı, bazen de eksi değerler alması, 2006’dan bu yana geçen bunca ayın ortalama farkının da sıfıra yakın olması gerekiyordu. Oysa durum böyle değildi. Bu saptamadan çıkan doğal soru, H ve I endekslerinin ne derece temel enflasyonu ölçtükleriydi.
2011 içinde bu fark sıfıra yaklaşır gibi oldu. Ama son aylarda iki enflasyon arasında yine ayrışma yaşandı. Dahası, 2006’dan bu yana farkın sıfıra yaklaştığı başka dönemler de var; onlar da kalıcı olmamışlar ve fark tekrar açılmış (Grafik 1). Dolayısıyla aynı soru hâlâ geçerli: Elimizdeki temel enflasyon göstergeleri gerçekten temel enflasyonu ölçüyorlar mı?
Kredi cephesinde ise değişen bir şey yok. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verilerine göre son sekiz haftanın ortalama kredi değerlerinin geçen yılın son sekiz haftasının ortalamalarına kıyasla artış oranları şöyle: Lira cinsi kredilerde yüzde 20.4, yabancı para kredilerde ise (dolar karşılığı) yüzde 18.7. Sekiz haftalık ortalamalar bir yıl öncesi ile karşılaştırıldığında aynı değerler sırasıyla yüzde 33.8 ve 34.3 oluyorlar. Kredi artış hızını frenlemek için alınan önlemlerin istenilen sonuçları vermediğini gösteriyor bu değerler. Bakalım ağustos ayında küresel piyasalarda yaşanan ve halen süren gerginlik kendiliğinden kredi artış hızını frenleyecek mi?
Grafik 1. Yıllık tüketici enflasyonu ve yıllık temel enflasyon (I göstergesi): 2006 Ocak-2011 Ağustos (%). Kaynak: TÜİK.