Bütçe gelirlerinin bütçe giderlerinden düşük kalması halinde bütçe dengesi açık verir (bütçe açığı.) Günümüz dünyasında ekonomilerin büyük çoğunluğu bütçe açığı veriyor.
Bütçe, yılbaşında hazırlandığı için açık verip vermeyeceği de o zaman bilinir. O aşamada bu açığı kapatmak için elde 4 seçenek vardır: (1) Bütçe gelirlerini artırmak. Bu amaçla hükümet yeni vergiler koyarak ya da vergi oranlarını artırarak bütçe gelirlerini artırır ve açığı kapatabilir. (2) Bütçe giderlerini düşürmek. Hükümet, mesela bazı yatırımları erteleyerek ya da eleman azaltmaya giderek bütçe giderlerini düşürerek bütçe açığını kapatabilir. (3) Para basmak. Bu seçeneğin kullanılabilmesi için Merkez Bankası’nın bağımsız olmaması veya bağımsızlığının askıya alınması ve Hazinenin Merkez Bankasından borçlanmasının yasaklanmamış olması gerekir. (4) Borçlanmaya başvurmak. Hazine, borçlanmaya giderek bütçe açığını bu yolla karşılayabilir.
Yukarıda değindiğim ilk iki seçenek genellikle ya kullanılmaz ya da kısmi olarak kullanılır yani açığın belirli bir bölümü bu yolla düşürülür. Bu iki yolun genel olarak kullanım dışı olmasının nedeni bu tür girişimlerin siyasal iktidara oy kaybettireceğinin düşünülmesindendir. Vergilerin artırılmasını ya da kamu hizmetinin azaltılmasını destekleyen insan sayısı genellikle azdır.
İlk iki seçenek pek kullanılamıyorsa bütçe açığının çözümü için geriye iki seçenek kalıyor: Para basmak veya borçlanmak. Genel düşünce, bütçe açığının para basılarak karşılanması halinde bu uygulamanın enflasyon yaratacağı, buna karşılık bütçe açığının borçlanılarak finanse edilmesi halinde bu uygulamanın enflasyon yaratmayacağı, hatta piyasadan para çekilmesine yol açtığı için enflasyonu düşüreceği şeklindedir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)