Ceplerine Harçlık da Koyalım

Ülkede ne satacağımızı bilemez hale geldik. Miraslık işletmelerin ardından, adeta para basan köprü ve otoyollarını da özelleştirmeye açıyoruz. Üstelik öyle bildiğiniz gibi değil. İktidarın 8 yılda yaptığı yatırımlarla övündüğü gerçeği önümüzde dururken.

Duble yollar meselesi malumunuz. Ağızlarından düşürmüyorlar. Gerçi eski yolların yanına yeni bir şerit yapıp, eski yolun üzerine asfalt döküp, sanki ikisini de sıfırdan yapmış gibi maliyetlendirdiler, bu ülkeye ekstra harcama kalemi olarak yansıdı ama olsun. Neticede yapıldı.

Peki ortadaki eser ne? AKP’nin resmi internet sitesindeki bilgileri doğru kabul edip, paylaşayım. 2005-2011 yılları arasında 79 bin 666 km asfalt yol, bin 959 km beton yol, 65 bin 113 km stabilize yol, bin 610 km ham yol. Buna 6 bin 980 km yol bakımını da ekleyin. Eksik fazla, doğru yanlış yapılan bu. Ne dedi AKP? ‘Yol medeniyettir.’ Peki…

2003-2011 yılları arasında yol kusurlarını önlemek için harcanan rakam, yine AKP’nin resmi internet sitesine göre 40 milyar dolar… Peki şimdi ne yapıyoruz?

Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre 2011 yılı ilk dört aylık geliri İstanbul Boğaziçi köprüleri ve otoyollarda toplam 226 milyon 794 bin TL… Şimdi biz milyarca dolar yatırıp yapıp yenilediğimiz, üzerine de darphane gibi çalışan köprü ve otoyollarımızı özelleştirmeye açıyoruz.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın açıklamasına göre:

“Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM)’nün sorumluluğunda olup, yapım, bakım, onarım ve işletimini üstlendiği; bağlantı yolları ile birlikte, “Edirne–İstanbul–Ankara Otoyolu”, “Pozantı–Tarsus–Mersin Otoyolu”, “Tarsus–Adana–Gaziantep Otoyolu”, “Toprakkale–İskenderun Otoyolu”, “Gaziantep–Şanlıurfa Otoyolu”, “İzmir–Çeşme Otoyolu”, “İzmir–Aydın Otoyolu”, “İzmir ve Ankara Çevre Otoyolu”, “Boğaziçi Köprüsü”, “Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çevre Otoyolu” ve bunlar üzerindeki hizmet tesisleri, bakım ve işletme tesisleri, ücret toplama merkezleri ve diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıkları (OTOYOL), tek paket halinde birlikte, fiili teslim tarihinden itibaren 25 yıl süre ile “İşletme Haklarının Verilmesi” yöntemi ile özelleştirecek.”

Ne güzel değil mi? Gerekli yatırımları yap, sonra da bunu muhtemelen yabancı ortaklı bir konsorsiyuma kılçıksız balık olarak arz et. Peki 25 sene sonra ne olacak? Elbette bu yolların yeniden bakım, onarım gibi ihtiyaçları ortaya çıkacak. Zaten son 5 yılda alan şirket yatırım yapmayacağından ortaya çıkacak eziyeti tahmin edebiliyorsunuz.

Sonra işletme hakkı bittiğinde, bu yollar tekrar devlet bütçesiyle onarılacak ve muhtemelen yeniden özelleştirilmeye açılacak. Harcamayı millet yapacak, kendi parasıyla harcadığı yola bir de üzerine para ödeyecek. Üstelik bu para kamuya değil, özel bir şirkete gidecek. Buna olsa olsa ‘Yağma Hasan’ın böreği’ denir.

O zaman adama sormazlar mı? 2003-2011 yılları arasında 34 milyar dolarlık özelleştirme yapmakla övünen iktidar: Bu parayı nereye harcadınız ve sattıklarınızın yerine ne koydunuz. Diyelim ki otoyol yaptınız, peki onları niye haraç mezat satıyorsunuz?

Bu nasıl bir zihniyettir ki, kimse ses çıkarmıyor. Oldu olacak köprü ve otoyolların işletmesini 25 yıllığına alan firmanın cebine bir de harçlık koyalım. Belli olmaz, yol hali… Çocuklar yolda parasız kalmasın. İnsanın bunları görünce aklına Tevfik Fikret’in Han-ı Yağma şiiri geliyor ve söyleniyor kendi kendine: Yiyin efendiler yiyin…

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir