Küresel krizle birlikte birçok ekonomik olay farklı boyuta geçti.
Örneğin gelişmiş ekonomilerde (ABD, İngiltere, Japonya, Euro Bölgesi) Merkez Bankalarının başlattığı parasal gevşeme yani tahvil alıp para verme operasyonları sonucunda küresel sistemde geçmişle karşılaştırılamayacak kadar bol likidite oluştu. Bu gelişmeye gelişmiş ekonomilerde faizlerin son derece düşük düzeylere gerilemesi eşlik etti. Buna karşılık bu ekonomilerde enflasyonist baskılar oluşmadı. Gelişmiş ekonomilerde dağıtılan paraların önemli bir bölümü, faizlerin yüksek olduğu gelişmekte olan ekonomilere, borç, kredi, portföy yatırımı olarak aktı. Gelişmekte olan ekonomiler bu sermaye akışı sonucunda küresel krizin ilk evresinde (2008 – 2014) gelişmiş ekonomilerle karşılaştırılamayacak kadar hızlı büyüdüler. Bir başka ifadeyle gelişmiş ekonomilerin dağıttığı paralar asıl olarak gelişmekte olan ekonomilerin büyümesine yardım etti.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)