Radikal Basın

Başbakan’ın Somali ziyareti kapsamında, Türkiye’nin güçlü basını teknolojisini de kullanarak yayınlarını tam hız devam ettirdi. Hani şu toplanan yaklaşık 200 milyon TL’yi götürmek için 350 milyon TL harcandığı söylenen yardım gezisinden bahsediyorum.

Hatta Ajda Pekkan’ın uçağın inişi sırasındaki şoku, internetten görsel basına herkes tarafından son dakika verildi. Ne dedi Süper Star: ‘Bu kadar radikal bir iniş beklemiyordum.’ O kadar önemli bir habercilik başarısı ki, değme gitsin.

Oysa aynı saatlerde iki basın kuruluşunda, yani meslektaşlarının habercilik yaptığı noktalarda polis baskını düzenleniyordu. Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi… Ne gariptir ki çok küçük bir kesim dışında, o da sıradan bir haber gibi vererek, gören olmadı.

Öyle ya iki basın kuruluşunda, yaptıkları haberden dolayı arama yapılıyordu, ama ‘Süper Star’ın radikal inişi ondan daha önemliydi. Her olay kendi içinde ironi barındırır ya, bu da öyle. Belki Türk medyası kendi radikal inişini gözler önüne seriyordu.

Peki İstiklâl Caddesi’nde beraber yürüdüğümüz binlerce kişi neredeydi? ‘Basına özgürlük’ diye bağıranlar, bir basın kuruluşunun yaptığı bir haberden dolayı aranmasını haber bile yapamıyordu. Haberi paylaşanlar ve gerek telefonla yayına bağlanıp, gerekse de bizzat gelenleri istisna tutuyorum. Ama ne yazık ki geneli için durum böyleydi.

Oysa ne demiştim ben o ‘basına özgürlük’ diyerek yürüdüğümüz 11 Mart 2011 tarihli ‘Sarı Öküz Aranıyor’ başlıklı yazımda bir kez, daha hatırlatayım:

“… Protesto yapıldı, ardından herkes çalıştığı kurumlara geri döndü ve yazamamaya, söyleyememeye devam etti. O zaman sorunun, bu meydanların ötesine taşınması gerekmiyor mu?…

… ‘Ben tepkimi gösterdim, görevimi yaptım’ diyerek işlerinizin başına dönerseniz, ama haber yazarken yine otosansür uygular, doğruya doğru yanlışa yanlış diyemezseniz, bugünkü yürüyüş sadece bir toplanma olarak kalır…

…Eğer gerçekten mesleki anlamda ‘sarı öküzün verilmesine’ pişmanlık duyulmuyor ve ‘sıra bana gelmeden sesimi çıkarayım duygusuyla’ hareket ediliyorsa, orada zaten gerçek bir basın mensubu kimliğinden bahsetmek de çok zor.”

Keşke beni haksız çıkartsaydınız. Keşke bu konuda yanılsaydım. Ama bugün ortaya koyduğunuz performans ne yazık ki durumu aynen doğruladı. Teşekkürler sevgili meslektaşlarım. Siz bırakın Ajda Pekkan’ın Somali’ye yaptığı radikal inişi, sizler radikal inişte basın olmuşsunuz da bizim haberimiz yokmuş. Canınız sağ olsun…

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir