Ülkenin geldiği hale bakınca insan umutlu olamıyor. Her yer yangın yerine döndü. Ciddi bir provakasyon dalgasının içindeyiz. Kimsenin bunlara itibar etmemesi ve yangına benzin dökmemesi lazım. Bu tür bir ortamda piyasaları değerlendirmek çok daha zor bir hale geliyor.
Dün açılıştan sonra 72.600 seviyelerinin üzerine çıkan BIST-100 endeksi daha sonra sanayi üretimi verilerinin açıklanmasıyla birlikte sert bir düşüş kaydederek, 71.600 seviyelerine kadar geriledi. İlk seansı 71.800 civarında kapadıktan sonra öğleden sonra FITCH’ten gelen açıklamalar piyasalara moral verdi. Her şeye rağmen Türkiye’nin mali yapısının güçlü olduğunu söyleyen FITCH, yüreklere su serpti. Gelecek hafta (18 Eylül) Türkiye’nin notunu gözden geçirecek olan FITCH adeta bir not değişikliğine gitmeyeceğinin sinyalini verdi. Bu haberle 72.250 civarına kadar yükselen endeks, dış piyasalardaki olumlu havaya rağmen ancak 72 bin üzerinde kapanış yapabildi. Günlük bazda yüzde 0.26 artışla günü tamamladı. FITCH’in ne dediğine biraz daha yakından bakalım;
Fitch, “Türkiye’nin mali pozisyonu siyasi ortama rağmen güçlü. Türkiye’de cari açık beklediğimizden daha az daraldı” değerlendirmesi yaptı. “Daha yüksek Fed faizlerine Türkiye’nin nasıl uyum göstereceğine bakacağız. Not değerlendirmesinde siyasi çevredeki bozulma da irdelenecek” dedi. Fakat önemli sinyal veren cümle; “Mali güç politik ortama rağmen sarsılmadı. Kamu finansmanı ve borcun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranındaki düşüş derecelendirmeye destek sağlıyor” cümlesiydi.
Çin’in özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere destek vereceğiğ spekülasyonu bu sabah Asya cephesinin olumlu bir görünüm sergilemesine neden oluyor. Çin borsası yüzde 1.65 yukarıda bulunurken, diğer Asya borsalarında da benzer yönde bir hareket var.
Bu sabah dolar/TL kuru 2.9970 seviyesinde bulunurken, gösterge faiz yüzde 11.34’e çıkmış durumda. Dolardaki gerileme bir düşüş trendinin başlangıcı değil. Bu tip bir geri çekilmeyi yükseliş trendindeki bir düzeltme hareketi olarak görüyorum. Dün gece olan olaylara en azından olumsuz bir reaksiyon vermemesini bir şans olarak değerlendirebiliriz. Aslında bilsek ki dolar bundan sonraki üç beş ay boyunca 3 civarında kalacak, o zaman en azından iş dünyası ve hanehalkı için hesap yapmak kolaylaşır. Fakat bunu da söyleyemiyoruz. Şu an piyasaların nispeten daha da kötüleşmesinin önündeki en önemli engel, FED’den Eylül ayında faiz artırımı beklenmiyor olması. Finans analistlerinin yüzde 28’i FED’den bu toplantıda bir artış bekliyor. Bundan bir hafta önce bu oran yüzde 50’nin üzerindeydi. Dolayısıyla doların daha da hızlı artışını bu beklenti engelliyor.
Borsaya teknik olarak baktığımızda, 70 bin ile 73.500 aralığında dip oluşturmaya çalıştığını görüyoruz. Tahminen bu seviyelerden itibaren yukarı yönlü bir tepki oluşacaktır, fakat daha önce de vurguladığım üzere sağlıklı bir yükseliş trendinin başlaması için şartlar yeterli değil. Endeksin 71.500 seviyesinde destek yapmaya çalıştığını gördük. Bugün bu desteği güçlendirmeye çalışacaktır. Fakat iç kargaşanın ve provakasyonların artarak kontrolden çıkması durumunda ne olacağını kestirmek güç. Gördüğünüz üzere bir tahmin yapmaya kalkıştığınızda birçok soruya cevap vermeniz gerekiyor. FED faiz artırır mı? İçerideki kargaşa ortamı kontrolden çıkar mı? Çin’den ikinci bir dalga gelir mi? ABD borsaları oluşturmaya çalıştığı dip seviyelerine altına tekrar geriler mi? 1 Kasım’da ne olur? Seçimler yapılır mı? Yapılırsa genel tablo değişir mi?
Bu soruların hiç birinin kesin cevabı yok. Dolayısıyla piyasalar bu tür belirsizlik ve birçok soruya cevap veremeyeceği bir ortamda kabuğuna çekilmek ister. İnsanlar ekstra riskler almak istemez. Bizler de seçim sonrasındaki süreçte bunu net bir şekilde görüyoruz. 7 Haziran seçimleri sonrasında bir koalisyon ihtimalinin doğması bile borsayı 84 bine kadar yükseltmişti. Ama şimdi karşımızda yukarıdaki sorular var ve cevabı yok. Eğer dış konjonktür bu kadar dalgalı olmasaydı ve normal şartlar söz konusu olsaydı. Tam demokratik ve şeffaf bir ortamda seçime gidiyor olsaydık, sizlere borsanın bu seviyelerinden girebildiğiniz kadar mala girin derdim. Ama Türkiye adeta iç savaşın eşiğine gelmişken, ortada sadece seçim yapmakla görevli bir hükumet varken, siyaset bu kadar kirlenmişken, sadece oy ve milletvekili hesabı yapılırken, seçim sonrasında 7 Haziran’a benzer bir tablo ortaya çıkması durumunda nelerin olabileceğini daha hiç kestiremezken en önemlisi de her gün çocuklarımızı şehit verirken, uzun vadeli de olsa öneri yapamıyorum. Aslında uzun vadede tüm bu etkiler yok olacaktır. Fakat şu an “uzun vadeli alım yapılabilir” deseniz, yarın endeks 60 bine gerilerse yatırımcı bize 72 binden aldırdın der. Bunu dememesi gerektiği halde der. Herneyse sadede geleyim. Bugün piyasaların dış konjonktüre bağlı olarak olumlu bir seyir izlemesini bekliyorum. Endeks yeniden 72.500 seviyesini yukarı geçmeyi deneyebilir. Fakat yeni bir olumsuz gelişme ile 71.500 altına sarkma olursa, yeniden 70 binlere doğru gidebileceğimiz için, kısa vadeli alım yapsanız dahi, mutlaka zararı keseceğiniz noktayı belirleyiniz. Dolar’da ise 2.95 civarına veya bu seviyelerin altına gerileme olursa, pozisyon açılabilir. 2.90 seviyesini güçlü destek görüyorum
Herkese bol kazançlı bir gün dilerim…
Hocam emeğinize sağlık uzun vadede hangi sektörü önerirdiniz.
Hocam sağ olasınız iyi ki varsınız bu ülkenin sizin gibilere çok çok ihtiyacı var.