Dün sabah uyandığımda bilgisayarıma baktım. Genelde saat 07:00’de uyanır, hazırlığımı yapar ve BUGÜN TV’ye doğru yola çıkarım. Ama her sabah küresel piyasalarda önemli bir gelişme olup olmadığını da bilgisayarımdan kontrol ederim. Doların sabah saat 06:00 sıralarında uluslararası piyasalarda 3 TL seviyesinin üzerine çıktığını görünce şaşırmadım desem yalan olur. Nedenini anlatayım.
Önceki gece tüm dünyanın beklediği en önemli haber, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) temmuz ayında yaptığı toplantı tutanaklarının açıklanmasıydı. Açıklamanın çarşamba gecesi bizim saatle 21:00’de açıklanması bekleniyordu. Amerika’nın en büyük finans kanalı Bloomberg’te saat 20:40’ta tutanakları yayınlandı. Bir sızma vardı. Bu yüzden Fed, bu tutanakları saat 20:45’te açıkladı.
Tutanaklarda “faiz artışı yaklaşıyor” dense de eylül ayının faiz artışı için erken olacağına dair tartışmalar ön plana çıktı. Enflasyonun hâlâ düşük olması nedeniyle, geciktirilmesini isteyen Fed üyeleri yanında, “enflasyon bir artmaya başlarsa önünü alamayız” diyen üyeler de vardı. Görünen o ki eylül değil de ekim veya aralıkta artış olması ihtimali kuvvetli.
Dün uluslararası fon yöneticileri ve analistlerle yapılan anketlerde eylül ayında bir faiz artışı ihtimali yüzde 76’lardan yüzde 36’lara düştü. Fakat önemli olan nokta şu; dolar/TL kuru tutanakların açıklanması sonrasında 2.93 seviyelerinden 2.91’lerin altına gerilemişti. Sadece TL değil diğer birçok ülke parası da dolara karşı az veya çok değer kazanmıştı. Örneğin euro/dolar paritesi 1.10 seviyelerinden 1.1150’lere kadar yükseldi ve dün de 1.12 seviyesini gördü. Sabah saatlerinde diğer paraların dolara karşı değer kazancı devam ederken, dolar/TL kurunun 2.91’li seviyelerden 3 TL seviyelerine kadar çıkabilmiş olması anlaşılır gibi değildi. Çünkü gece yarısı önemli bir haber de yoktu.
Bugün Gazetesi’ndeki köşe yazımın devamı için TIKLAYINIZ.