Geçen haftanın stres dolu bekleyişleri vardı. Bir yandan ABD TDİ, diğer yandan Moodys’in not üzerinde değişiklik yapıp yapmayacağı derken geçen haftayı geride bıraktık.
Bu haftaya başlarken en önemli gündem maddesi Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi olacak. Fakat bu görüşmenin sonuçlarını piyasalar kapandıktan sonra göreceğiz. Borsa geçen hafta içinde bir ara 77.700 civarına kadar geriledikten sonra, 78.427 seviyesinden kapanmıştı. 79.500 seviyesindeki direnç kendini göstermişti ve 79 bin üzerine olan ataklar satışla karşılanmıştı.
Moodys hiç bir açıklama yapmayarak bu gözden geçirmeyi pass geçmiş görünüyor. Fakat yine de niçin pass yaptılarına ilişkin bir açıklama veya kısa bir not gelebilir. Ama piyasa zaten bu yönde bir bekleyiş içindeydi. Cuma günü tarım dışı istihdam verisi açıklandı. Beklentiler 225 bin düzeyindeydi, fakat 215 bin kişi oldu. Bu rakam beklentilerin 10 bin altında bulunuyordu. Fakat geçen ay 223 bin olan TDİ verisi 231 bine revize edildi. Piyasaların ilk reaksiyonuna baktığımızda ise dolar/TL kuru 2.7850 seviyelerindeydi ve 2.79 üzerine çıktı. BIST-100 endeksi 78.700 seviyesindeyken 78.400’e geriledi. Euro-dolar paritesi ise 1.0950 seviyelerinden 1.0890 seviyelerine düştü. Ama bu reaksiyonlar geçici oldu. Verinin ayrıntılarına bakacak olursak, imalat sanayi istihdamında 15 bin artış oldu. Geçen ay artış sadece 4 bindi. Özel sektör istidamı da 210 bin oldu, geçen ay 223 bin seviyesindeydi.
Bu veriler beklentilerden çok büyük sapma göstermese de, ABD Merkez Bankası FED’in 17 Eylül’de yapacağı toplantıda faiz artırmasının önünde engel değil. Eylül ayının 17’sindeki toplantıya daha çok var. Dolayısıyla küresel piyasalar diğer verileri ve özellikle de enflasyon verilerindeki değişimi de görmek isteyeceklerdir. Fakat bu aşamada piyasalar EYlül’de faiz artırma olasılığının yüzde 50’den fazla olduğunu düşünüyor.
Bugün AKP-CHP görüşmesi genel başkanlar düzeyinde gerçekleşecek fakat bir koalisyon kurulup kurulmayacağı konusunda fikirlerin netleşmeye başladığını görüyoruz. Piyasalar artık kendini bir erken seçime hazırlıyor. Geçen iki haftada bu beklentinin güçlenmesi doların 2.80’lere yaklaşmasına ve borsanın da kritik seviyelere gerilemesine neden oldu.
Şu anki ortamı özetleyecek olursak,
– Çin’den kötü kokular gelmeye devam ediyor. İhracat beş kat azalmış durumda. Üretici fiyatları daha sert düşmeye başladı. Dünya emtia piyasalarında niçin sert düşüşler olduğunu bu durum açıklıyor.
– ABD Elül’de faiz artırabilir.
– Erken seçim kararı alınacak mı? Yoksa AKP-MHP koalisyonu olabilir mi? Öyle bir dönemde erken seçim kararı alınabilir ki; piyasalar ve ekonomi açısından hoş olmayabilir. 45 günlük süre 23 Ağustos’ta doluyor. Eğer bir erken seçim kararı alınacaksa Ağustos’un son haftası veya EYlül’ün ilk haftası olacaktır. Tam da FED toplantısı öncesine rastlıyor. Yani iyi bir zamanlama olmaz.
– Kırılgan beşli içinde parası en kötü performans gösteren ikinci ülkeyiz (birinci Brezilya). FED Eylül ayında az da olsa bir faiz artışına giderse, artık faiz artış süreci başlamış olacak ve devamı da gelecektir. Henüz bu tür bir aksiyona küresel hisse senedi ve tahvil piyasalarının ne tür bir reaksiyon vereceğini bilmiyoruz.
Tüm bu nedenlerden dolayı borsa için sağlıklı bir orta veya uzun vadeli yükseliş trendinin başlaması olasılığı zayıf görünüyor. Fakat bu arada son günlerde konuşulan bir senaryoyu daha aktaralım. Bildiğiniz üzere geçen hafta “Bugün seçim olsa” başlıklı iki anket yayınlandı. Biri gezici anketi diğeri de Sonar’ın anketiydi. Gezici anketi oy oranlarında fazla bir değişiklik olmayacağını söylerken, Sonar’ın anketi AKP’nin oylarının 42.9 civarında olacağını ve HDP’nin oylarının da yüzde 10-11 aralığına düşeceğini söylüyordu. Durum böyle olunca acaba yeni bir seçimde AKP yeniden tek başına iktidar olur mu? Sorusu geliyor. Henüz erken seçim kararı alınmış değil. Kasım ayı konuşulsa da, Mart veya Nisan’da bir erken seçim senaryosundan da bahsediliyor. Dolayısıyla bu anket sonuçları gelişen olaylara göre daha sonra önemli değişiklikler gösterebilir. Bunu akılda tutmak üzere, şu an konuşulmakta olan, bir erken seçimle AKP’nin yeniden tek başına iktidar olması beklentisi, borsayı olumlu etkileyebilir. Fakat, yine de yabancı yatırımcıların bu varsayımlar üzerinden hareket ederek alıma geçmeleri için erken olduğunu düşünüyorum. Zamana ihtiyaç var.
Yukarıda yazdıklarım daha çok orta vadeli bir perspektifti. Kısa vadeye bakacak olursak, Borsa geçen haftaya göre daha olumlu bir görünüm sergileyebilir. 79.500 üzerinde kapanış olursa 81-82 bin aralığı görülebilir. Kısa vadeli al-sat amaçlı işlem yapanlar 77.500-79.500 bandını izleyebilirler. Ne taraf kırılırsa o taraf kısa vadeli pozisyon açılabilir. Dolar haftaya düşüş ile başlıyor ve bu sabah 2.7795 seviyesinde bulunuyor. Doların 2.7450 ile 2.80 aralığındaki hareketinin devam etmesini bekleyebiliriz. Herkese bol kazançlı bir hafta olması dileğiyle…