Teğet çizmek ya da geçmek!
Bir teğet çizmek istersek ne yapmalıyız? Önce onu bilimsel olarak saptayalım.
Bir kâğıt ya da düz bir zemin, pergel, gönye, cetvel ve elbette kurşun kalem(hatalı çizimleri düzeltmek için daha uygundur)
Bize ilk önce bir daire gereklidir. Daire deyip geçmeyelim, tüm daireler için 3,14 değerinde değişmez bir pi katsayısı olsa da, daireyi adlandıran bir çap vardır ki bu dairenin yapısını, büyüklüğünü belirleyen en önemli değerdir.
Pergelimizi belirlediğimiz çapın yarısı kadar açıp, 360 derece tam bir tur attırdığımızda, saptadığımız çapta bir daire çizmiş oluruz. Artık bu dairenin bir tanımı yani? Çapı vardır!
Teğet deyip geçmeyin. Öyle elinize cetveli alıp, her çizdiğiniz doğru teğet olmaz(!) bir doğrunun bir daireye teğet olması için, dairenin çemberini bir noktadan değerek geçmesi gerekir. Bu nokta rastgele ya da göz kararı ile seçilirse, siz onu teğet olarak görseniz de, aslında o çok küçük de olsa, bir kiriş olabilir. Kirişi elbette biliyoruz. Dairenin çemberini iki noktadan kesen doğru demektir.
Her neyse, hatasız bir teğet çizmek için, teğet çizilen noktadan merkeze çizilen bir doğru yarıçaptır ve bu yarıçap, teğeti doksan derece keser, yani? Diktir ve bunu bilmek gerekir. O halde önce teğet noktası saptanır, sonra buradan yarıçap çizilir ve doksan derece açı ile teğeti çizersiniz ya da pergeli teğet başlangıç noktasına kor, daire merkezine kadar açar, sonra çevirirsiniz, çemberi iki taraftan kesen noktalardan birine, teğet çizersiniz ve bu sadece çizdiğiniz çaptaki daire için teğet olmuş olur. Tüm daireleri kapsamaz. Her dairenin çapına göre çizilecek bir teğeti olur. Aynı çapı kullanarak, tüm dairelere çizilen teğet, bazen okkalı bir kiriş olup, daireye en anlamlı şekilde bir tarafından girip diğer tarafından çıkabilir(!)
Şimdi diyebilirsiniz ki tüm bunların ekonomi konularıyla ne ilgisi var?
Eğer ekonomik ortam toz duman ve bir fırtına beklentisi var, dışsatımın dış alıma oranı, ilk altı aylık dönemde, eksi yönde %43 dayanmış(bir yıl öncesi %19.95 TCMB verileri), değerli olması ile öğündüğümüz TL, dünyada, basım rekoru kıran dolara göre, son üç ay içinde 1,57 den 1,77 dayanmış ve aylık, %4,2 yıllık bazda ise %51 yaklaşan bir değer kaybına uğramış ve tüm ekonomiden sorumlu bakanlar ve özerk kamu kurum başkanları bir küresel ekonomik durgunluktan hatta eksiye gidişten bahsederken bir yurttaş olarak endişe etmek, elbette en doğal davranış şekli olsa gerek.
Başbakanımızda bu endişeyi anlamış olacak ve piyasada yaşanacak olası durgunluğun önüne geçmek için, açıklama üstüne açıklama yaptı. Daha önce yaşanan krizde, sloganlaşan teğet geçme deyimini gene gündeme taşıdı. Daha da ileri götürerek, belki teğette geçmeyecek, onun için savurganlık yapmayın ama eviniz yoksa? Araba yerine daire alın, yalnız eviniz varsa? daha lüks ev almayın..! Dedi demesine de bu toplum üzerinde bir etki yaptı mı? İşte o zaman içersinde görülecektir.
Daha önceki yıllarda kriz gene başbakanın değimi ile bir fırsata dönüşürken, belki birileri içinde, teğet geçmişti ama daha çok çalışan ve ücretli kesimler için, tam ve okkalı bir kiriş olmuştu. İşten çıkarmalar, ücretlerde indirimler, sosyal haklarda ki kayıplar ve kredi kart borçlanmaları gibi niceleri.
Neden böyle olduğu ise yukarda geniş açıklamalarla verdiğimiz daire örneğinden kaynaklanmaktadır. Şimdi bu açıklamalar belirli ve olanaklı bir kesimi mutlu ederken, özellikle ücretli ve çalışanları son derece huzursuz etmiştir.
Umarız bu kriz açıklandığı gibi teğet geçsin ama tüm çapta ki daireler için! Yoksa? Soyal yaşamda ve barışta çok ciddi çalkantılar olacaktır.
Vatandaş dairemi ki? Teğet çizme tartışmasına hiç girmeden, yapılan son bakanlar kurulu toplantısında alınan kararlara bakınca, hiçte umutlanamadık. On yıldır ve tek başına üstelikte ekonomiden sorumlu kadroları değişmeyen ve ekonomi bürokrasisine tam hükmeden, bir yapının, hala özelleştirmelere hız verilecek ya da kayıt dışı(!) ile mücadele edilecek gibi cekli, caklı karalar açıklamasını yadırgadık doğrusu.
Bu dönemde beklentimiz ve doğru olanı, toplumun tüm çaptaki dairelerini bir araya toplayarak, her çapa uygun, teğet formülleri oluşturmak ve olası krizi, bu şekilde adil ve kaldırılabilecek bir çapa dönüştürmekten geçmektedir.
Yoksa sadece ekonomik değil, tüm sosyal yaşamdaki barışı da altından kalkılamayacak şekilde tehlikeye atmış olacağız
Son söz;
Ne kadar demokratik ve özgür bir ortamda olsanız da, çapınızı ve size çizim yapacakları, sandığa attığınız oylar belirlemektedir. Siz ne kadar tepki oluştursanız da, batı demokrasilerinden farklı olarak, bu çap ülkemizde dört yıldan önce değişmemektedir!