Seçimlere iki hafta kala lafı evirip çevirmeden tercihimi açıklamak isterim: Ben CHP’ye oy vereceğim, çünkü Kemalist ve sosyal demokratım.
Oy hakkına kavuştuktan sonra da ya Ecevit’e ya da CHP’ye oy verdim. Ama, CHP’li olmaktan çok AKP’ye düşman olanlar da var aramızda, onların “tek bir oyla CHP’yi iktidar yapamam, ama HDP’yi TBMM’ne sokar ve AKP’den 45 MV çalarım” hesabını da anlayışla karşılıyorum. Demirtaş’a da güveniyorum, RTE’nin güçlü başkanlık teklifine destek vermez. Ama kendi itiraf etti, Kürt Siyasi Hareketi’nin gündemine yeşil ışık yanarsa AKP azınlık hükümetine dışardan destek verebilir. Dikkat edin sevgili CHP’li dostlarım, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım.
Bu makaleyi yazarken elden geldiğince şahsi eğilim ve arzularımı ikinci plana atıp anketleri konuşturdum, CHP’nin önlenemez yükselişi başladı. Parti son 2 haftada %30’a giderken, RTE ve Davutoğlu’nun şapkalarından çıkartacak tavşan kalmadı. Artık çok ufak bir çoğunlukla AKP hükümeti kadar hiç bir partinin hükümet kuramayacağı bir dağılımı da konuşmak ve hesaplarımıza dahil etmek zorundayız. CHP düşmanları burun kıvırıp “%30 ne ki? AKP’nin ölüsü %40 eder” diyebilir, ama bunca adaletsizlik ve baskı ile dolu bir ülkede bir muhalefet partisinin %30’a erişmesi devrim niteliğindedir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)