Siz emekliler! Zam istemeye utanmıyor musunuz? Yoksa Türkiye’nin eski günlere dönmesini mi istiyorsunuz? Eski günlere dönmek demişken, bunu en son 80 darbesinden sonraki günlerde duyduğumu hatırladım. Hoş ortamın ondan ne farkı kaldıysa?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yapılan 100 TL’lik zammı az bulan emeklilere aynen bunu söyledi. Hatta daha da ileriye gitti. Türkiye’nin bütçe hesapları olduğunu söyledi ve daha fazla verilirse neler olabileceği konusunda uyardı.
Sık sık ‘bütçe ne olur biliyor musunuz’ diye de sordu. Şimdi önce bu iktidar bir karar versin. Başarılı ekonomi söyleminin koca bir palavradan ibaret olduğunu biz biliyoruz da, onların gerçek görüşü ne?
Hem bir yandan ekonominin, mali disiplinin ne kadar iyi olduğunu, kasanın para ile dolup taştığını söylüyorlar, sıkıştıklarında da ‘bütçe ne olur biliyor musunuz’ diye soruyorlar. Faiz tartışmasının spikerlerinden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi son çıkan büyüme rakamlarının Türkiye için durmak anlamına geldiğini söyledi.
Oysa daha iki gün öncesine kadar yüzde 2,9’luk büyümeyi yere göğe sığdıramıyorlardı. Ne oldu hesap mı tutmadı? Daha açıklandığı gün iktidar mensupları uçuşurken, ekrandan sıcağı sıcağına yaptığım değerlendirme buydu: Bu oran Türkiye’nin yerinde saydığının, hatta gerilediğinin kanıtıdır.
Ayrıca büyüme diye açıklanan verinin alt açılımlarına ve üretim odaklı olup olmadığına da bakmak gerektiğinin altını çizdim. Ama gerçekleri kabullenmeleri biraz zaman alıyor. İki gün sonra başka bir yerde yine muhteşem ekonomi palavraları ortaya saçılırsa da şaşırmam.
Türkiye’de insanlar rakamlara inat işsizlikten kıvranıyor ve bankaların takibindeki kişi sayısı 3 milyonu, ortalama3 kişilik aileden de 9 milyonu vuruyorsa, ortada bir başarı olmadığı kesin. Ama önceliklerle ilgili de arıza var.
Tekrar Bakan Çelik’in ifadesine dönecek olursak; bütçe hatırlatması oldukça manidar. Fakat nedense o bütçe hesabı, çalışanlara zam verilirken ortaya çıkıyor da, hiçbir getirisi olmadığı gibi, faizle cebimizi hortumlayan görevsiz barajlar yapılırken akla gelmiyor.
Bütçe emeklilerin talepleri karşısında duvar gibi karşılarına örülüyor da, çılgın projelerde, bilmem kaçıncı kez aynı kişiye uçak alımında, saray yapımında, akla gelmiyor. Çelik bütçe bahanesini ortaya koyacak vatandaşı mı buldu?
Keşke aynı isim bütçeyi, geçtiğimiz günlerde sabaha karşı AKP’nin parmak vekilleriyle çıkan ve jet hızıyla onaylanan Cumhurbaşkanlığı örtülü ödenek talebine karşı da gündeme getirseydi.
Emekli vekillere 740 TL zam yapılan bir ortamda, inat yapar gibi ülkenin emeklilerine 100 TL’yi çok görürseniz hem komik duruma düşersiniz; hem de lafınız boşta kalır. Çelik ‘bütçe ne olur biliyor musunuz’ diye soruyor.
Bu sözün üstüne çok şey söylenir, ama özetle tek cümleyle analizini yapabiliriz. Siz olmasaydınız, bütçe kesin daha iyi durumda olurdu. Vatandaşınki de, devletinki de. Sizinkini ise bilemeyeceğim.”