Yurtiçi ve küresel piyasalar açısından son derece kritik ve yoğun veri akışının bulunduğu haftayı gerçekleşebilecek en olumlu senaryoyla geride bıraktık. Son dönemlerde piyasaları fazlasıyla meşgul eden “sabır” ifadesi Fed tutanaklarından çıkarken; Fed yetkililerinden gelen güvercin mesajlar piyasalardaki gergin havayı olumluya çevirdi. Fitch’ten olumsuz bir sürpriz gelmemesi ve son dönemlerde TL’de gözlenen sert değer kayıplarından sonra TCMB’nin faizlerde bir değişikliğe gitmemesi yurtiçi piyasalar adına diğer pozitif gelişmeler. Yoğun bir veri akışının bulunmadığı yeni haftada piyasadaki olumlu havanın sürmesi beklenebilir.
Türkiye
– Kritik hafta piyasadaki havayı yeniden olumluya çevirdi.
Son derece önemli ve yoğun bir veri akışının bulunduğu haftayı geride bıraktık. TCMB, Amerika Merkez Bankası’nın (Fed) kritik toplantısından bir gün önce gerçekleştirdiği toplantıda beklenildiği gibi faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmedi. Son dönemlerde TL’de gözlenen sert değer kayıplarının enflasyon ve cari açık tarafındaki toparlanma hızını yavaşlatması nedeniyle TCMB’nin kararını olumlu buluyoruz. Fitch, haftanın son işlem gününde yayınladığı raporla Türkiye’nin kredi notunu “BBB-” olarak teyit etti, not görünümünü de “durağan”da bıraktı. Fitch tarafından yapılan açıklamada bankacılık sisteminin büyük bölümünün iyi durumda olduğu ve sektörün Bank Asya ile ilgili gelişmelerden etkilenmediği belirtilirken; politik baskının yatırımcı güveni ve ekonomi üzerindeki olumsuz yansımalarına değinildi. Türkiye’deki politika tutarlılığının aynı reytinge sahip diğer ülkelerden daha zayıf olduğunu ifade eden Fitch, düşen petrol fiyatlarının Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam etmesini beklendiklerini açıkladı. İşsizlik oranı 2014 yılı Aralık ayında % 10.9 ile son 4 yılın zirvesine yükselirken 2014 yılı işsizlik oranı ortalaması % 9.96 olarak gerçekleşti. Mevsimsel etkiler nedeniyle işsizlik oranının Ocak – Şubat aylarında zirve yaparak %11-%11.50 aralığına ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bütçe Dengesi, Şubat ayında 2.4 milyar TL açık verirken; yılı ilk iki ayında 1.4 milyar TL fazla verdi.
Yeni haftada ekonomik veri akışı sakin…
Önceki haftaki yoğun veri akışının ardından yeni haftada Türkiye’yi sakin bir ekonomik takvim bekliyor. Pazartesi günü 10:00’da açıklanacak olan Mart ayı Tüketici Güven Endeksi (Beklenti: 68.5 Önceki: 68.1) ile Çarşamba günü açıklanacak olan Mart ayı Kapasite Kullanım Oranı (Beklenti: % 73.0 Önceki: % 72.8) ve Reel Sektör Güven Endeksi (Beklenti: 105.2 Önceki: 103.4) haftanın öne çıkan verileri olarak sıralanabilir. Bu verilerin piyasa üzerinde önemli bir etkisinin olmasını beklemiyoruz. Ocak ve Şubat ayında açıklanan öncü büyüme verileri 2014 yılının 2. Çeyreğinden bu yana ekonomik büyümede gözlenen zayıf seyrin sürdüğünü işaret etmekteydi. Bu nedenle özellikle Kapasite Kullanımı ve Reel Kesim Güveni gibi öncü veriler ekonomik büyüme hakkında işaretler barındıracağından izlenmeli. Ayrıca, Salı günü 10:00’da açıklanacak olan Şubat ayı Konut Satışları (Yıllık Önceki: – % 1.70) ile 14:00’da yayınlanacak olan TCMB Mart ayı PPK toplantı tutanakları ve Cuma günü 11:00’da açıklanacak olan Şubat ayı Yabancı Ziyaretçi Sayısı (Yıllık Önceki: % 9.10) hafta boyunca yurt içinde izlenecek diğer veriler olarak sıralanabilir.
Küresel Piyasalar
Fed’in “güvercin” mesajları piyasadaki havayı olumluya çevirdi…
Geçen hafta küresel piyasalardaki en önemli gündem maddesi Fed’in Mart ayı Açık Piyasa Komite toplantısıydı. Fed’in bu toplantıda faiz artırımları konusunda “sabırlı” olunacağı ifadesinin kaldırılacağına yönelik beklentiler son haftalarda doların tüm para birimlerine karşı önemli bir değer kazanmasına yol açmış; bu durum da küresel piyasalardaki stresin iyiden iyiye artmasına neden olmuştu. “Sabır” ifadesinin kaldırılması faiz artırımlarının çok yakınlaştığının sinyali olarak değerlendirilmekteydi. “Sabır” ifadesi beklentilere paralel olarak geçen haftaki toplantıdan sonra yayınlanan açıklamada yer almadı; ancak bu durumun etkisi korkulan şekilde olmadı. Yapılan açıklamalardaki “güvercin” mesajlar faiz artırımlarına yönelik beklentilerin Haziran’dan Eylül ayına kaymasını sağladı. Piyasadaki gergin havanın olumluya dönmesini sağlayan asıl unsur ise Fed üyelerinin yıl sonu faiz beklentilerini aşağı yönlü revize etmesi oldu. 2014 yılı Aralık ayında % 1.125 olarak yapılan 2015 yılsonu Fed politika faiz tahmini % 0.625’e revize edildi (Fed Funds Rate: % 0.25). Özetle, faiz artırımları konusunda artık “sabırlı” olacağını taahhüt etmeyen ancak faiz artışının beklenenden çok daha yavaş olacağı mesajını net bir şekilde veren “güvercin” bir Fed’in olması endişelerin dinmesini ve piyasadaki havanın yeniden olumluya dönmesini sağladı.
Yeni haftada ne konuşacağız?
Yurtiçinde olduğu gibi küresel piyasalarda da son haftalara nazaran daha sakin bir ekonomik veri takvimi var. Yeni haftada, son dönemlerde piyasalardaki gündemi belirleyen önemli merkez bankalarından herhangi birinin planlanan toplantısı bulunmasa da geçen hafta Fed kaynaklı endişelerin dinmesini sağlayan gelişmelerin piyasalar üzerindeki pozitif etkisinin sürmesi beklenebilir. Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra Fitch’ten gelen not değerlendirmesinden de negatif bir sonucun çıkmaması yurt içi piyasalar adına bir diğer olumlu gelişme olarak görülebilir. Yurtiçinde piyasa üzerinde önemli bir etki bırakacak herhangi bir ekonomik veri akışı bulunmuyor. ABD tarafında Salı TÜFE ve Cuma büyüme; Avrupa tarafında PMI verileri; Asya tarafında ise hafta sonuna doğru Japonya’da açıklanacak olan TÜFE, İşsizlik ve Hanehalkı Harcamaları haftanın öne çıkan verileri olarak sıralanabilir. Özellikle, ABD tarafından gelecek verilerin beklentilerden büyük ölçüde sapması piyasalarda volatilite yaratabilir. Almanya Başbakanı Merkel’in daveti üzerine Pazartesi günü ülkeye ilk ziyaretini gerçekleştirecek olan Yunanistan Başbakanı Tsipras’ın, Merkel ile borç krizi ve tazminat talebi konularının ele alınması beklenen görüşmesinden gelecek mesajlar da piyasaların takibinde olacak. Bir ay aranın ardından bu hafta sonu Yunanistan Başbakanı ile AB liderlerinin bir araya geldiği zirvede de herhangi bir mutabakata varılamadı. Ayrıca, Pazartesi ve Cuma günleri Fed Başkan Yardımcısı Fischer ile hafta boyunca çeşitli Fed üyelerinin yapacağı konuşmalarda takip edilmeli.
Önceki hafta 76.600 seviyesine kadar gerileyen BIST-100 endeksi geçen hafta boyunca gelen veri akışının sağladığı destekle birlikte yönünü yukarı çevirdi ve haftayı 82.500 seviyesinden tamamladı. Fed kaynaklı endişelerin yerini iyimserliğe bırakmış olması ve Fitch tarafından negatif bir sürpriz gelmemesi nedeniyle geçen haftaki olumlu havanın yeni haftaya da taşınması beklenebilir. Endeksteki yukarı yönlü trendin devam edebilmesi için ilk olarak 83.000 seviyesinin aşılarak bu bölgenin destek edinilmesi ve 83.700 direncinin aşılması gerekmekte. Önceki haftalara göre daha sakin bir veri takviminin olması da piyasadaki volatilitenin de muhtemelen daha sınırlı olmasını sağlayacaktır. Olası geri çekilmelerde 81.200 ve 80.000 kritik destek seviyeleri. Endeks bu destek seviyelerinin üzerinde kaldığı sürece mevcut pozisyonlar korunabilir ve bu seviyelere doğru geri çekilmelerde pozisyon alınarak 83.000 – 83.700 aralığı hedeflenebilir. Yukarı yönlü hareketlerde 83.700 direnci aşılamaması durumunda ise kar realizasyonu düşünülebilir. Bu strateji kapsamında zarar kes (stop loss) seviyesi olarak ise 79.000 seviyesi takip edilebilir.
Erol Gürcan
Araştırma Uzmanı
Gedik Yatırım