Başbakan Davutoğlu’nun ya hiçbir şeyden haberi yok ya da insanların haberi yok zannediyor. Ekonomi koordinasyon konusunda Merkez Bankası ile hükümet arasında kimsenin kriz haberi beklememesini söyledi.
Davutoğlu galiba krizin, saray ile Merkez Bankası arasında yaşandığının farkında değil. Kendisinin ne düşündüğü tam olarak bilinemiyor. Bir tarafta ekonomi kurmaylarına sahip çıkmaya çalışıyor; öbür tarafta da Erdoğan konuşunca lâl oluyor.
Sorun tam olarak kendi kabinesindeki Babacan, Şimşek ve Merkez Bankası ile, Cumhurbaşkanı, Bulut ve yine kendi bakanı Zeybekçi arasında cereyan ediyor. Sonucu değiştirmeyecek; ama duvara çarpmanın şiddetini etkileyecek bir kavga izliyoruz. Kimsenin de kriz beklediği yok; zaten bu konuda yeterince mahir bir görüntü veriliyor.
Aksine sokaktaki adam ‘yeter artık susun’ deme noktasına geldi. Çünkü yine Başbakan farkında değil sanırım ama, sokakta çok büyük bir kriz yaşanıyor. İşsizlik bir yandan geçim derdi öte taraftan, tahsil edilemeyen alacaklar bir taraftan, bu iktidarın politikaları sonucu borca batık vatandaş ve reel sektör gerçeği öte taraftan…
Bunun farkında olmadıkları için, kendi sanal dünyalarında, ortada bir kriz yok zannediyorlar. Krizi patlayan bir şey olarak hayal ediyorlar. Oysa şu an Türkiye, çok kısıtlı bir mutlu azınlık dışında, iliklerine kadar kriz yaşıyor.
Yani kolonları kesilmiş bina zangır zangır titriyor ve insanlar içeride yaşamak durumunda kalıyorlar. Başbakan’ın aklına, bir sorun olduğu, bina çökünce mi gelecek? Dolar almış başını gidiyor; bir taraftan müjde diye sunulan, neyse ki gerçekleşmeyecek olan, Avro yağmuru riski beliriyor. İnsanları endişeli bir biçimde Ankara’ya bakıyor; Ankara kavga ediyor.
Merkez Bankası eylem üzerine eylem yapıyor; sonuç alamıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun verilerine göre son bir ayda 56 bin esnaf kepenk indiriyor; geri kalanı gizli iflas içinde yaşıyor; Maliye de öbür taraftan sünger gibi sıkmanın yollarını arıyor. Vatandaş o kadar sahipsiz ki, hac fiyatlandırmasında zarar oluşmasının diye avrodan dolara geçiş yapılıyor.
Diyanet bile iktidarın çaresizliğini görmüş, ekonominin kötüye gittiğini belirleyip, önlem alıyor; Başbakan Davutoğlu halen krizin nerede ve kimler arasında yaşandığını çözemiyor. Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda küresel kriz ile ilgili alınacak tedbirleri konuşuyorlar.
Sen önce önündeki hiyerarşik krizi fark et, ülke bazlı yerel krizini kabullenip önlem al; küresel krizin etkileri arkadan gelsin.
Sokağı pislikten geçilmeyen mahallenin, karşı mahalleye ahkâm kesmeye hakkı olmaz. Hele ki o mahalleye gırtlağına kadar borçluysa…
Netice itibariyle ‘cek cak’ dolu, ama asla hayata geçmeyen paketler açıklayacağına, Başbakan Davutoğlu ya ekonomi kurmaylarına sahip çıksın ya da bu fotoğrafta Başbakanlık iddiasında bulunmasın. Zira vatandaş yaşananları kendisinden daha iyi okuyor.