Önceki gün bir panelde iktisat fakülteli genç kardeşlerime Orta Doğu’da gördüğüm fırsatlar ve tehditler konusunda düşüncelerimi anlattım. Büyük ilgi ile dinleyip sorular yöneltilir. Bu nedenle bu konuyu kaleme almayı düşündüm.
Yüzyıllar boyu iç içe olduktan sonra, bu bölge ülkeleriyle yapay sınırların çizildiği geçen yüzyıldan sonra “uzak komşu” durumuna düştüğümüzün bir kez daha farkına vardım. Toplantıdaki gençler, Orta Doğu’yu çok daha yakından izlememiz, fırsatlar ve tehditleri değerlendirebilmemiz için devletimizin süreklilik taşıyan bir proje ile konuyu ele alması gerektiğini belirttiler.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Dünya Gazetesi)