Politika faizi yarım puan düştü. Makas yüzde 85 daraldı. Merkez likiditeye de neşter vurdu.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faiziolan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını sürpriz bir kararla yüzde 6.25’ten yüzde 5.75’e düşürdü. Kurul, ayrıca gecelik borçlanma faiz oranını ise yüzde 1.50’den yüzde 5’e yükseltti. Söz konusu bu iki hamle ve arkasından likiditeye ilişkin gelen açıklamalarla Türk Lirası üzerindeki belirsizlik artarken dövizde tepki alımları hız kazandı. Merkez Bankası’nın bu müdahelesini anlamakta zorlanan piyasada ise belirsizlik devam ediyor.
İLK TEPKİ DÖVİZDEN GELDİ!
MB’nin kararına ilk tepki döviz piyasasından geldi. Ardından hisse senetleri piyasasındaki satışlar hız kazanırken yine kritik destek seviyesine gelindi. Dolar ve Euro yüzde 1’e yakın değer kazanırken sepet kur da aynı tepkiyi verdi. Derinleşen satışlarla Borsa endeksindeki kayıp yüzde 1’in üzerine çıktı. Endeks 60.500’de destek bulmaya çalışıyor. Dolar ilk tepkiyle birlikte önce 1.72-73 test etti. Ve şaşkına dönen piyasada temkinli hareket sürüyor, dövizin ateşi düşmüyor.Gösterge faiz ise yüzde 8.50’in altına gerilemiş durumda.
1.74’Ü TEST ETTİ
Şaşkına çeiren hamleyle yükselen dolar saat 13.45 itibariyle ise İstanbul serbest piyasada 1.7250 liradan alınıp 1.7400 liradan satılıyor. 2.4550 liradan alınan Euronun satış fiyatı ise 2.4700 lira olarak belirlendi.
Dolar, 9 Mart 2009 Pazartesi günü 1,8200’lere kadar çıkarak TL karşısında tüm zamanların rekorunu kırmıştı. 2009 yılını 1,5000’ün altında 1,4970 liradan tamamlayan dolar geçen yılı da 1,5500 liradan kapatmıştı.
Dolar, en son 25 Temmuz günü gördüğü 1,7300 liranın üstünü bir kez daha denedi ve 1,7400 liraya kadar çıkarak hem bu yılın en yüksek değerine ulaştı hem de Mart 2009 yılı ortalarından sonra ilk kez bu seviyelere çıkmış oldu.
Para Politikası Kurulu’nun kararı şöyle:
“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile Bankamız bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Đstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo–Ters Repo Pazarı’nda uygulanmakta olan faiz oranlarının asağıdaki gibi belirlenmesine karar vermistir:
a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 6,25’ten yüzde 5,75’edüsürülmüstür.
b) Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 1,50’den yüzde 5’e yükseltilmis; borç verme faiz oranı yüzde 9, açık piyasa islemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo islemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 8 düzeyinde sabit tutulmustur,
c) Geç Likidite Penceresi Faiz Oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 12 düzeyinde sabittutulmustur.
FAİZE MÜDAHALE
Bazı Avrupa ülkelerindeki kamu borcu sorununa ve küresel büyümeye iliskin endiseler giderek güçlenmis ve Temmuz ayı Kurul toplantısında isaret edilen riskler belirginlesmistir. Bu çerçevede Kurul, kısa vadeli faizlerde oluşabilecek aşağı yönlü oynaklığı azaltmak amacıyla, gecelik borçlanma faizini önemli ölçüde artırarak faiz koridorunu daraltmaya karar vermiştir. Ayrıca, Türk lirası piyasalarındaki likidite yönetiminin etkinliğini artırmak ve Merkez Bankasınca sağlanan likiditenin sistem içinde daha dengeli dağılmasına katkıda bulunmak amacıyla teknik bir düzenleme yapılmasını uygun görmüstür.
DÖVİZ LİKİDİTESİ
Bunun yanı sıra Kurul, küresel ekonomiye dair giderek artan sorunların yurt içi iktisadi faaliyet üzerinde durgunluğa yol açma riskini azaltmak amacıyla politika faizinde ölçülü bir indirime gitmistir.
Kurul, önümüzdeki dönemde gelismelerin yakından izlenmesi ve gerek duyulması halinde uygun görülecek araç ve yöntemlerle piyasaya döviz likiditesi sağlanması konusunda mutabık kalmıstır.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, Kurul’un geleceğe yönelik politika durusunu değistirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.”
LİKİDİTEYE NEŞTER
Merkez Bankası, ayrıca likiditeye de neşter vurma kararı aldı. Son dönemde zorunlu kaşılıkların artırılması nedeniyle repo ihalelerine ihale tutarının 7 katından fazla teklif gelmeye başladığına dikkat çeken Merkez Bankası, ihaleye katılan kurumlara ihale tutarı kadar teklif verme imkanını kaldırarak, toplam ihale tutarının 5’te 1’i kadar teklif verme sınırı getirdi.
İşte Merkez’in likidite hamlesiyle ilgili yaptığı açıklama:
“Bilindiği üzere, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın temel fonlama aracı olan bir hafta vadeli repo ihaleleri 20 Mayıs 2010 tarihinden itibaren miktar ihalesi yöntemi ile yapılmakta olup, ihalelere iliskin hususlar 20 Mayıs 2010 tarih 2010-25 sayılı basın duyurusuyla kamuoyuyla paylasılmıstır. Buna göre mevcut durumda her bir kurulus en fazla ilan edilen ihale tutarı kadar teklif verebilmekte, gelen tekliflerin toplamı ilan edilen ihale tutarından az veya esit ise tekliflerin hepsi kazanmaktadır.
Gelen tekliflerin toplamının ilan edilen ihale tutarını asması durumunda, ihale tutarı kuruluslara, ihale tutarının toplam teklif tutarına oranı ile her bir kurulusun toplam teklifinin çarpılması yoluyla dağıtılmaktadır.
Aktif olarak kullanılmaya baslanan zorunlu karsılık oranlarının arttırılması 2011 yılında Türk lirası piyasasındaki likidite kosullarının belirgin bir sekilde daralmasına neden olmustur. Bu gelismeyle birlikte repo ihalelerinde, kurulusların zaman zaman ihtiyaçlarının üzerinde teklif vermeye basladıkları gözlenmistir. Örneğin miktar ihalesine geçilen 20 Mayıs 2010 tarihinden itibaren yıl sonuna kadar geçen dönemde
toplam teklif miktarının ihalede verilen miktara oranı ortalama 3,3 iken, 2011 yılında bugüne kadar gerçeklesen islemler için söz konusu oran 7,5 olarak gerçeklesmistir. Buna karsın, zorunlu karsılık oranlarındaki artıs nedeniyle piyasadaki likidite miktarının önemli ölçüde daraldığı 15 Nisan 2011 tarihinden bu yana yasanan dönemde repo ihalelerinde herhangi bir kurulusun borçlanma tutarı ihale tutarının %17’sini geçmemistir.
Bu çerçevede her tür piyasa gelismesi yakından takip edilerek kurulusların ihtiyaçları oranında teklif vermelerini sağlamak suretiyle likidite yönetiminin etkinliğini artırmak ve Merkez Bankasınca sağlanan likiditenin sistem içinde daha dengeli dağılmasına katkıda bulunmak amacıyla, 5 Ağustos 2011 tarihinden itibaren her bir kurulusun ihalelere verebileceği toplam teklif tutarının, ilan edilen ihale tutarının en fazla yüzde 20’si ile sınırlandırılmasına karar verilmistir. Örneğin, ihale tutarının10 milyar Türk lirası olarak ilan edildiği bir günde her bir kurulus ihaleye en fazla 2 milyar Türk lirası teklif verebilecektir. Bu örnekte; ihaleye gelen toplam teklif tutarının 16 milyar Türk lirası olduğunun varsayıldığı durumda, kurulusun kazandığı tutar 1.25 milyar Türk lirası olacaktır.
Likiditede öngörülemeyen nedenlerle sıkısıklık ortaya çıkması halinde açılabilecek olan bir hafta vadeli gün içi repo ihalelerinde, söz konusu yüzde 20’lik sınırlama geçerli olmayıp, kurulusların gönderebilecekleri teklif miktarı ilan edilen ihale miktarı ile sınırlı olmaya devam edecektir. Miktar ihalesine iliskin mevcut diğer kurallar geçerliğini koruyacaktır.
Bankamız, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü piyasa kosulunda piyasanın ihtiyacı olan likiditeyi sağlamaya, kuruluslar arasında likiditenin dengeli bir sekilde dağılmasına gereken özeni göstermeye devam edecektir.”
UZMANLAR NE DEDİ?
“ŞAŞIRTAN BİR HAREKET”
Ata Portföy Yönetim A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gerz, kararla ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:
“Bu piyasayı şaşırtan bir hareket. Bence burda önemli olan gecelik faizlerin yüzde 1.5’in yüzde 5’e çıkarılması. Bu hamle kısa vadeli spekülatif döviz girişine kapı açıyor. Çükü cari açığın finansmanı bugünkü global konjonktürde çok zor ve buna ihtiyaç vardı.
Politika fazini indirimesi ise süpriz bir gelişme. Bu hamle ise MB’nin Avrupa’daki bir kriz senaryosundan ciddi bir şekilde endişe ettiğini ve bunun yansımlarının olumsuz olacağını düşündüğünü gösteriyor. MB son gelişmlerde zaten Avrupa’daki gelişmeler dikkat çekmişti.
Beni ve piyasayı şaşırtan ise Avrupa krizine bakarak politika faizinde bir indirim yapılması oldu. Bu duruma irtibatta olduğum yabancı yatırımcılar da şaşırmış durumda. Bu hamlenin haklılığını zaman içinde göreceğiz.
Merkez Bankası’nın gerekli gördüğü halerde döviz satabileceğini açıklaması ise dövizde daha fazla yükselişlere de sessiz kalmayacağı anlamına geliyor. Bu yüzden dolarda 1.70’in, Euro’da 2.45’in üzeri, enflasyona menfi etki edeceği için, Merkez Bankasını, rahatsız edebilir.”
“TL’Yİ CAZİP KILACAK”
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, faizin yüzde 5.75’e indirilmesinin TL için negatif olduğunu, ancak faiz koridorunun daraltılmasının TL’yi cazip kılacağını aktardı. Cömert, “Merkez Bankası büyüme tarafı için endişeli. TL’nin değer kaybetmesi ikinci planda” diye konuştu.
ANİ DURŞUN ZAMANI GELDİ Mİ?
Halkbank Hazine Yönetimi Araştırma Bölüm Müdürü Orkide Saltık da aynı şekilde kararın sürpriz olduğuna dikkat çekti. “Son alınan kararlar sanki öncekilerle çelişiyor” diyen Saltık, şunları söyledi:
“Banka volatiliteyi azaltmaya çalışırken şimdi de faiz indirimiyle belirsizlik artmış durumda. Bu yeni politikanın anlaşılması zaman alacak gibi görünüyor. Bugünden yarına bir şey söylemek zor. Belki orta vadede olumlu etkilerini görebiliriz. Özellikle politika faizindeki sürpriz indirim TL üzerindeki belirsizliği artımış gözüküyor. Ki bunun da etkilerini görüyoruz. Bence faiz silahı biraz erken çekildi. Dünyadaki diğer ülkeler bu konuda beklemeye geçmiş durumda fakat biz bunun yerine erken bir indirim yaptık.Bence faizi sabit tutabilirdik. Sanırım “Ani duruşun” zamanı geldi. Öte yandna repo tarafındaki düzenlemeler olumlu olacaktırk. Bu da faiz üzerindeki baskıyı azaltabilir”
“MB’NİN DURUŞU DEĞİŞİYOR”
Finansbank Baş Ekonomisti İnan Demir de şunları aktardı:
“Merkez Bankası’nın gecelik borçlanma ve politika faizini indirmesini bekliyorduk. Merkez Bankası son dönemde sürpriz kararlar alıyordu. Politika faizinin düşürülmesinden dolayı TL değer kaybetti. Ancak Merkez Bankası’nın faiz koridorunu daraltması orta vadede TL’yi destekler. Bu kararlar, Merkez Bankası’nın politika duruşunda daha uzun vadeli bir değişikliğe gittiği şeklinde değerlendirilmeli. MB artık ‘düşük politika faizi, düşük zorunlu karşılık, daha dar faiz koridoru’ duruşuna doğru gidiyor. Politika faizi ile piyasa faizi arasındaki farkın tersine döndüğünü görebiliriz. Zorunlu karşılıklar ne şekilde değişecek, bu takip edilmeli.”
“BAŞKA POLİTİKALARI DA GÖRECEĞİZ”
Osmanlı Poertföy Genel Müdürü Murat Salar, “Bununla kalınmayacak ve munzam karşılıklarda da hareket olacak. Bu kararlar kurda da volatilite yarattığı için biraz istenilen bir hareket değil. Başka politikalar uygulanarak volatilitenin azaltılmaya çalışılacağını göreceğiz” dedi.
kaynak